Saray Kabinesi, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığında bugün 16.50'de toplandı. Yaklaşık 2 saat süren toplantının ardından açıklama yapan Erdoğan," Ayasofya'yı 1934'te kimler müzeye çevirdi? Şimdi bu yanlışı biz düzeltiyoruz" dedi.

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığında saat 16:50’de başlayan Kabine toplantısı, 1 saat 45 dakika sürdü. Toplantının ardından açıklama yapan Erdoğan, şunları söyledi:

"SALGININ ZİRVE DÖNEMİNİ ALNIMIZIN AKIYLA GERİDE BIRAKTIK"

"Sağlık hizmetleri başta olmak üzere, her alanda milletimizin her ihtiyaçlarını karşılayan bir sistemle süreci yönettik. Ne güvenlikte zafiyete ne de herhangi bir konuda mağduriyete meydan verdik. Salgının zirve dönemini alnımızın akıyla geride bıraktık."

"GELİŞMİŞ ÜLKELERİN DAHİ ÇARESİZ KALDIĞINI GÖRÜYORUZ"

"Dünyanın rekorlar kırdığı bir dönemi biz gayet kontrollü ve sakin bir şekilde geçiriyoruz. Gelişmiş ülkelerin dahi çaresiz kaldığını görüyoruz, sağlam alt yapımız sayesinde kolayca salgının üstesinden geliyoruz. Tablonun sürmesi ve daha iyiye gitmesi için halkımızdan ricam dikkat etmeye devam etmeleridir."

"EKONOMİDE TOPARLANMA İÇİN HER TÜRLÜ YENİ ADIMI ATIYORUZ"

"Türkiye’nin elde ettiği bu başarıyı, ekonomik ve siyasi sınıf atlayacak konumdadır. Bu fırsatı değerlendirme kararını 83 milyon hep birlikte vereceğiz. Ekonomide toparlanma ve yeni bir adım için her türlü adımı atıyoruz. Destek paketlerimizle, nakdi yardımlarımızla ülkemizdeki her kesimi yeni döneme hazırlama gayreti içerisindeyiz."

AYASOFYA AÇIKLAMASI: "YANLIŞI BİZ DÜZELTİYORUZ"

"Son günlerdeki önemli bir gelişme de Ayasofya'nın statüsü konusunda yaşandı. Müzeden camiye döndürülerek vakfiyesindeki amaca uygun şekilde hizmet verecek olması hepimizi sevindirmiştir. Burada bir kez daha Ayasofya'nın kiliseden değil müzeden camiye dönüştürüldüğünün altını çizmek istiyorum." "Ayasofya'yı yanlış bir kararla da olsa müzeye biz çevirmiştik, onu yeniden camiye de biz döndürüyoruz. Yerin altında yatan yüzlerce milyon ecdada ve üstünde yaşayan 83 milyon vatandaşımıza karşı sorumluluğumuzun gereğini yerine getirmiş olmanın huzuru ve mutluluğu içindeyiz. 1934'te kimler müzeye çevirdi? Bir yanlışı biz düzeltiyoruz olay bu kadar basit" ifadelerini kullandı."

ERDOĞAN'IN HEDEFİNDE YİNE KILIÇDAROĞLU VARDI

"Türkiye'de devletin sahibinin de istiklal ve istikbalimizin teminatının da milletimiz olduğunu 15 Temmuz'da bir kez daha gördük. Tankların koruması altında, o gece belediye başkanının evine giden bir ana muhalefet başkanı vardı. Orada kahvesini yudumlarken, Atatürk Havalimanı'nda neler oluyor onu izleyen bir ana muhalefet başkanı vardı. Kendisine 'tankların arasından nasıl gittiniz' deyince 'haberim olsaydı ben de gelirdim' diye cevaplayacak kadar seviye kaybı yaşayan ana muhalefet lideri."

ATATÜRK'ÜN AYASOFYA'YI MÜZE YAPMAKTAKİ AMACI

Hürriyet gazetesinden Sedat Ergin'e konuşan Koç Üniversitesi'nden Prof. Zafer Toprak, Ayasofya'nın Atatürk tarafından niye müzeye dönüştürüldüğünü şöyle anlatmıştı: "1930’lu yıllarda Cumhuriyet projesinin önemli bir boyutu Türkiye’nin yeni insanını inşa ederken onun geçmişle bağını güçlendirecek açılımlardan geçiyordu. Atatürk de Türkiye’nin tarihini, geçmişini bu topraklardaki bütün uygarlıkları da kapsayan bir derinlik içinde görüyordu. Bu bakış, Osmanlı İmparatorluğu’nun kuruluşundan önce de Anadolu’da var olmuş bütün uygarlıkları, bu çerçevede Doğu Roma İmparatorluğu’nu da kapsayan bir bütünlük içeriyordu. O yıllarda arkeolojinin ve müzelerin önem kazanması çabaları hep bu bakış içinde değerlendirilmelidir. Müzeler bu bakışın önemli bir aracıydı. Ayasofya’nın müze yapılması kararı bu çerçevede görülmelidir.” Alınan kararı “Atatürk’ün hümanist bakışı ve uygarlık anlayışının bir sonucu” olarak değerlendiren Toprak, “Atatürk bu adımı ‘Batı ne der’ diye atmamış, tümüyle kendi hümanist görüşü doğrultusunda hareket ettiği için bu kararı almıştır. Bu, kendi birikiminin, değerlerinin, felsefi bakışının bir yansımasıdır. Böylelikle, Ayasofya’yı insanlığın ortak mirasının bir parçası haline de getirmiştir" demişti.

KARARDA YER ALAN ATATÜRK'ÜN İMZASI "SAHTE" İDDİASI

Atatürk'ün imzası Ayasofya'yı müzeye çeviren Bakanlar Kurulu kararının altında yer alıyor. Yani Erdoğan doğrudan altında Mustafa Kemal Atatürk'ün imzası bulunan bu karara cephe almış durumda. Ancak "imzanın sahte olduğu" iddiasını dile getiren Türk Tarih Kurumu’nun eski başkanı MHP'li Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu, Milliyet'ten Mert İnan'a şunları anlatmıştı: “Söz konusu kararname hiçbir zaman Resmi Gazete’de yayımlanmadı. Tarih ve sayı numaraları da yok. Açık bir hukuksuzluk var. Atatürk’e ait olduğu söylenen ıslak imza sahte. Mustafa Kemal Paşa, Atatürk ünvanını almadan önce karananmeye Atatürk imzası atılmış. Ancak soyadı kanunundan sonraki imzaları ile kararnamadeki imzası birbirine hiç benzemiyor."

İMZA, MUSTAFA KEMAL'İN 'ATATÜRK'LÜ İLK İMZASI, O YÜZDEN HENÜZ OTURMAMIŞ

Tarihçi Sinan Meydan ise Habertürk'te Yusuf Halaçoğlu'nun da yer aldığı programda imzanın gerçek olduğunu söyleyerek şunları söylemişti: "Bu belge bizim elimizde ama nedense görülmüyor. Atatürk'e soyadı ne zaman verildi? TBMM, 24 Kasım 1934 tarihinde verdi Atatürk'ün soyadını. Bu tarih aynı zamanda Ayasofya'nın müze olmasına karar veren kararnamenin tarihidir. Mustafa Kemal Atatürk, bu kararın verildiği gün Atatürk soyadını alıyor. İmzasının bir günde oturması mümkün değil tabii ki. Ayasofya'nın müzeye çevrilmesi kararnamesi, Atatürk'ün ilk attığı imzadır yeni soyadıyla. Atatürk'ün 1934 yılının aralık ayından sonra atacağı o klasik imzanın ilk prototipidir bu imza" değerlendirmesinde bulundu.