Cumhurbaşkanı Erdoğan, kabine toplantısı sonrası açıklama yaptı. Koronavirüs ile ilgili alınan kararları açıklayan Erdoğan, 23 Nisan’dan itibaren 4 gün sokağa çıkma sınırlandırması uygulanacağını duyurdu.

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, koronavirüsü (Covid-19) gündemini görüşmek üzere düzenlenen kabine toplantısı sonrası alınan kararları açıkladı. Toplantıda koronavirüs salgınının ele alındığını aktaran Erdoğan, "Ayrıca Suriye, Libya ve Ege’deki gelişmeler başta olmak üzere önemli güvenlik konularımızla ilgili değerlendirmelerde bulunduk" dedi.

"SURİYE REJİMİ BÖYLE DEVAM EDERSE BEDELİNİ ÖDER"

Suriye hükümetine tepki gösteren Erdoğan, “Koronavirüs salgınını fırsata çeviren Suriye rejiminin İdlib’deki saldırganlığını görüyoruz. Türkiye, rejimin saldırganlığına geçit vermeyecektir. Ateşkesi ihlal eden rejim böyle devam etmesi halinde çok ağır kayıplarla bunun bedelini ödeyecektir” ifadelerini kullandı.

"239 YERLEŞİM YERİNDE KARANTİNA ALTINDA TUTULUYOR"

239 yerleşim yerinde karantina uygulandığını aktaran Erdoğan, şöyle devam etti: "Salgının hızını engellemek için halen 239 mahalle, köy veya belde düzeyinde yerleşim yeri de karantina altında tutulmaktadır. Koronavirüs salgınının önüne geçmek için aldığımız tedbirlerin meyvelerini toplamaya başladık. Test sayımızı günde 40 bin düzeyine çıkardık. Test vaka oranımız azalıyor. İyileşen hasta sayımız artıyor. Buna karşılık yoğun bakım ve solunum cihazına bağlı olan hasta sayımız ile vefat eden hasta sayımız aynı düzeyde devam ediyor."

"MAYIS SONUNA KADAR 5000 BİN CİHAZ ÜRETMİŞ OLACAĞIZ"

Erdoğan, solunum cihazı ve yoğun bakım cihazlarına ilişkin ise şöyle konuştu: "Ücretsiz maske dağıtımımız PTT ve eczaneler üzerinden sürüyor. Hiçbir konuda eksiğimiz veya riskimiz bulunmuyor. Yoğun bakım solunum cihazlarının üretimi konusundaki çalışmalarımız başarıyla neticelendi. Mayıs ayı sonuna kadar 5 bin cihazı üretmiş olacağız. Yoğun bakım, solunum cihazlarının teknoloji girişimini gerçekleştiren Biyosis'e, bu sürece katkı verilen Baykar Makine ve Aselsan'a, seri üretimi yapan Arçelik'e teşekkür ediyorum."

"HAFTA SONU SOKAĞA ÇIKMA YASAĞI UYGULAMASI SÜRECEK"

31 ilde hafta sonları sokağa çıkma yasağı uygulamasının devam edeceğini hatırlatan Erdoğan, “23-24-25-26 Nisan tarihleri arasında ise günlük hayata etkisini en az düzeyde tutacak şekilde yine 31 ilimizde sokağa çıkma sınırlandırması yapmayı planlıyoruz. 22 Nisan akşamı yine 00.00’dan itibaren, 23 Nisan biliyorsunuz zaten tatil, 24-25 ve 26 Nisan 00.00’a kadar bu devam edecek. Bununla ilgili ayrıntılar İçişleri Bakanlığımız tarafından paylaşılacaktır” dedi.

"TOPLANAN TUTAR 1 MİLYAR 800 MİLYON LİRAYA YAKLAŞTI"

Salgın nedeniyle başlatılan yardım kampanyasına da değinen Erdoğan, “Başlattığımız Biz Bize Yeteriz Türkiyem kampanyasında toplanan para tutarı da 1 milyar 800 milyon liraya yaklaştı. Hayırseverlerimizi, bir kez daha sürmekte olan kampanyamıza katılmaya davet ediyorum. Gelin bu rakamı 2 milyar liranın üzerine çıkararak tarihi bir dayanışma örneği gösterelim” diye konuştu.

"CHP'Lİ BELEDİYELERİN AMACI ŞOV YAPMAK"

CHP’li belediyelerin salgın ilgili çalışmalarının amacının “şov yapmak” olduğunu savunan Erdoğan, şöyle devam etti: “CHP’li ne yapıyor? Cumhurbaşkanlığını, Sağlık Bakanlığını, İçişleri Bakanlığını, diğer bakanlıkları, valiliği, kaymakamlığı hiçe sayarak kendi başlarına yardım toplamaya, ekmek dağıtmaya, hastane kurmaya benzeri işler yapmaya kalkışıyorlar. Asli işlerini yürütemeyen CHP’li belediyelerin ısrarlar ve salgınla mücadele kurallarını hiçe sayarak giriştikleri bu tür faaliyetlerin amacı halka hizmet vermek değil şov yapmaktır. Özellikle İstanbul, Adana ve Mersin belediyelerinin hafta sonu uygulanan sokağa çıkma yasağı sırasındaki sergiledikleri tavrın başka hiçbir izahı yoktur. Elbette kurallara uygun şekilde faaliyet yürüten CHP’li belediyeler de var. Mesela Mersin’de CHP’li büyükşehir belediyesi salgın kurallarını hiçe sayarak şov yaparken aynı partinin Yenişehir ve Mezitli belediyeleri valilikle işbirliği halinde faaliyet yürütmüştür. Bu tür teşebbüsler geçmişte FETÖ ve PKK gibi örgütler tarafından da denenmiştir. Buradaki amacın milletimizin takdirle takip ettiği sağlık, gıda, güvenlik, ekonomik destek, sosyal yardım hizmetlerini itibarsız hale getirmek olduğu açıktır.”