HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Oluç, Van'ın Başkale ilçesinde depremzedelere gönderilmek istenen yardımların engellenmesine sert tepki gösterdi. Oluç, yaşanan durumun insanlık suçu olduğunu belirterek, "Geçtiğimiz günlerde Elazığ depreminde yaşadığımız bir sorunu Başkale depreminde de yaşadık. Dayanışma için giden heyetlerimizin yardım kamyonları geri çevrildi. Hem kaymakamlık hem valilik tarafından. Bunu dün Genel Kurul'da da dile getirdik; bu tutum insanlık dışıdır. Bunu söylemeye devam edeceğiz. Bunun son derece kasıtlı olduğunu, toplum içi dayanışmayı engelleme amaçlı olduğunu ve ihtiyaç sahiplerinin ihtiyaçlarının karşılanmaması için engeller çıkarıldığını söylemeye devam edeceğiz. Bakın, sadece Başkale'de değil, heyetlerimiz tüm bölgede dolaşmaya devam ediyor. Saray ilçesinde de depremden etkilenmiş köyler var. Henüz ulaşılamamış köyler ve mahalleler var. Şöyle oluyor yardım; Kızılay gidiyor bir köye 3-4 tane ya da nüfusa göre 10-15 çadırı yere bırakıp gidiyor. Böyle yardım olmaz. Depremzedenin ihtiyacı böyle karşılanmaz. Şu anda özellikle köylerdeki depremzedelerin en ciddi sorunlarından biri de hayvan telefatı. Çok ciddi bir telefat yaşanmış vaziyette. Özellikle de kuzuların sıcağa ihtiyacı var, mekana ihtiyaçları var. Ölüyorlar. Halkın bu ihtiyaçlarının da karşılanması gerekiyor" dedi.

"BİR ŞEY BULAMAYINCA SES'ÇİLERİ GÖZALTINA ALDILAR"

HDP'nin kongresi sonrası açılan soruşturma ve ses sitemini yapanların gözaltına alınmasına da tepki gösteren Oluç, "Geçtiğimiz hafta sonu, Pazar günü 4. Büyük Olağan Kongremizi yaptık. Sizlerin de bir kısmı geldi, gördü. Gerçekten olağanüstü bir coşku ve heyecanla, on binlerce insanın bütün engellemelere ve baskılara rağmen kongreye akın akın geldiğini gördük. Kongrede bütün prosedürlerimiz tamamdı ve herhangi bir hukuki eksikliğimiz yoktu. Kongrede ne yapılması gerekiyorsa, prosedür olarak ve hukuken, hepsi yerine getirildi. Tuhaf bir biçimde savcılık kongre divanına ne suç yükleyeceğini bilemedi, bulamadı. Ne yaptılar? Bizim ticari bir anlaşma yaptığımız firmanın teknisyenlerini gözaltına aldılar. O firmayla ses ve sahne düzenini yapmak üzere bir sözleşme yapılmış, ücret karşılığında bir sözleşme yapılmış. Firmanın çalışanlarını gözaltına aldı savcılık. Bu en son görülen bir şeydi. Çünkü başka bir şey bulamadılar. O gözaltına alınanlardan biri hariç hepsini dün itibariyle serbest bıraktılar. Onların konuyla hiçbir ilgisi yok. Kongremizdeki tek varlık nedenleri ses, ışık ve sahne düzeninin kurulması ve işleyişinin sağlanması. Profesyonel bir firmanın çalışanlarını aldılar, yetmedi şimdi bir parti çalışanımızı gözaltına aldılar ve 4 gün boyunca göz altında tutma kararı çıkardılar.Şimdiden söylüyorum; savcılar siyasi parti liderlerinin emirleriyle hareket ediyorlar. Bu, hukukla ilgili değil. Bu gözaltından da bir şey çıkmayacak, çünkü kongremiz bütün hukuki prosedürler ve yapılması gerekenler göz önünde bulundurularak gerçekleştirilmiştir" diye konuştu.

HDP'SİZ DE OLSA HDP'NİN KONUŞULMASI BİZİ SEVİNDİRİYOR

Televizyonlarda HDP'siz yapılan tartışma programlarına da tepki gösteren "hodri meydan" diyerek şunları söyledi: "Kongremiz yapıldığından beri bütün televizyonlarda, gazetelerde, köşelerde HDP kongresi tartışılıyor. Biz elbette ki bu tartışmadan sevinç duyuyoruz. Hiçbir şekilde HDP’lilerin dahil edilmediği tartışmalarda da olsa HDP dışındaki herkesin ister TV yorumcusu, ister köşe yazarı, ister siyasetçi olsun, herkesin HDP’yi konuşması bizi sevindiriyor. Aslında gündemi nasıl belirlediğimizi bir kez daha gösteriyor ama çok yalan yanlış bilgilerle, ön yargılarla, gerçeklere dayanmayan bilgilerle konuşuluyor. Külliyen yalan. Bir kez daha tüm bu programları yapanlara ve bizi tartışanlara diyoruz ki birazcık dürüstlüğünüz varsa biz sizin karşınızda HDP sözcüleri ve temsilcileri olarak sorduğunuz her soruya cevap verme konusunda hazırız. Hodri meydan diyoruz; çıkarın bizi televizyonlara. Bizi eleştirenlerin hepsini karşımıza dizin, biz onların hepsine doğru cevapları verelim. HDP olmadan HDP’yi tartışmanız siyasetçi iseniz siyasi ahlaka, gazeteciyseniz basın ahlakına sığmaz. Bu kadar net olarak söyleyelim. Bu sürdürdüğünüz ambargoyu sonuçlandırmayacağınızı, bunun tamamen iktidar yanlısı bir ambargo olduğunu biliyoruz tabii. Ama diyoruz ki dürüst ve mertseniz bu tartışmayı bizlerle yapacaksınız. Ama bunun olmayacağını da biliyoruz."