Artı TV Ankara Temsilcisi Sibel Hürtaş ile dokuz8HABER editörlerinden Bekir Güneş, dokuz8HABER Genel Yayın Yönetmeni Gökhan Biçici'nin sunduğu programda Türkiye siyasetinde son dönemde yaşanan gelişmeler ve perde arkasını yorumladı.

Ankara siyasetini çok yakından takip eden Gazeteci Sibel Hürtaş, AYM ile yerel mahkemeler arasında yaşanan Enis Berberoğlu kararını değerlendirdi. Hürtaş, "Bir Anayasasızlık sürecini tartışıyoruz. Berberoğlu kararı da bunun en somut örneklerinden biri oldu. Zaman zaman siyasetçilerin AYM'ye karşı görüşlerine şahit olduk ama bir yerel mahkemenin böyle bir karar vermesi çok dikkat çekici oldu. Enis Berberoğlu'nun MİT tırları davasından aldığı 5 yıl 10 aylık bir ceza vardı. Berberoğlu 2018 yılında seçildi ve meclise geldi. Daha sonra Berberoğlu hakkındaki yargılama devam etti. Yargıtayda bu konuya ilişkin bir tartışma vardı. Yargılama yapıldı ve Berberoğlu hakkındaki hüküm Yargıtay tarafından onandı. Daha sonra Meclis'e Berberoğlu hakkındaki karar geldi ve Berberoğlu'nun dokunulmazlığı kaldırıldı. Bu aslında bir geçici maddeydi ve 2016'ya kadar olan suçları kapsıyordu. AYM diyorki siz 2016'ya kadar olan bir düzenleme yaptınız ancak şuanda Berberoğlu'nu bu karar üzerinden yargılayamazsınız diyor. Bu hak ihlalinin de bir şekilde onarılması gerektiğini söylüyor. Yeniden yargılanmasına karar verildi. Dosya İstanbul 14. Ağır ceza mahkemesine geldi. Mahkeme sen benim nasıl bir karar vereceğimi denetleyemezsin diyerek yetki tartışması başlatıldı. 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nin verdiği kararın hukuki bir mantığı yoktur. Bu kararın zamanlaması da manidar. Mustafa Şentop bu karara göre hareket edeceğini söyledi. Berberoğlu'nun dokunulmazlığı var mı yok mu üzerinden bir tartışma yürütülebilir. Şentop dün Cumhurbaşkanı ile görüştükten sonra kararı yerel mahkemeye gönderdi. Burada tamamen tartışılan bir usül tartışmasıdır. Bundan önce birçok HDP'li vekilin dokunulmazlıkları bu şekilde düşürüldü. Şimdi 7 HDP'linin dokunulmazlığının daha düşürülmesi gündemde. CHP'liler hakkında da çok sayıda fezleke var. Bundan sonra Anayasa Mahkemesi'ni de tanımayacak. Hep konuştuğumuz Anayasasızlık süreci olabilir" dedi. https://www.youtube.com/watch?v=dkH-NjtMIdM

"BÜYÜK BİR REJİM DEĞİŞİKLİĞİNDEN BAHSEDİYORUZ"

AYM'nin kapatılma tartışmalarına da değinen Hürtaş, "AYM'nin duruşu önemli. Bahçeli dedi ki; "AYM'yi kapatalım". Kılıçdaroğlu'da benzer şeyler söyledi. Büyük bir rejim değişikliğinden bahsediyoruz. AKP'ye bir mesaj veriyor aslında. Cumhurbaşkanlığı sistemini kurduk o zaman bütün kurumları buna göre düzenleyelim diyor. Erdoğan ne zaman "Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin zamana ihtiyacı olduğunu" söylese Bahçeli hemen devreye girip kurumlar üzerinden açıklamalar yapıyor. Daha fazla tartışılır ve gündemde kalır. Anayasa'nın artık değiştirilmesi ya da reforme edilmesi gibi bir konunun konuşulmasının söz konusu olacağını zannetmiyorum. Artık ne kadar değiştirilebilecek ki" diye konuştu.

DPI BİRÇOK LİDERİ KONUK ALDI

Bekir Güneş ise katıldığı DPI'nin organize ettiği ve Ali Babacan'ın konuşmacı olarak dahil olduğu toplantıyı anlattı. DPI'nin daha önce birçok siyasi lideri konuk aldığını belirten Güneş, "DPI'nin toplantılarında birçok siyasi lider katıldı. Ahmet Davutoğlu, Kemal Kılıçdaroğlu, Mithat Sancar da katıldı. Bu defa ise Ali Babacan katıldı. Babacan'ın Diyarbakır, Van ve Batman gibi kentlerde katıldığı il kongrelerinden sonra bu toplantıya katılması önemliydi" diye konuştu. https://dokuz8haber.net/gundem/ali-babacan-ab-kriterlerini-kendimize-hedef-olarak-secmis-bir-partiyiz/

BABACAN 2021 İÇİN ERKEN SEÇİM TARİHİ VERDİ

Babacan'ın Diyarbakır ve bölgede katılığı il kongrelerinde söylediklerini hatırlatan Güneş, "Babacan, Diyarbakır'da katıldığı toplantıda Ceylan Önkol'un adını vermişti. Babacan yine Kürt Sorununa ilişkin de önemli şeyler söyledi. Babacan, Diyarbakır'da ülkenin yarısının hain ilan edildiğini belirtmişti. Babacan'ın AKP ve Erdoğan'a olan eleştirileri sertleşmeye başladı. İlk zamanlarda Ahmet Davutoğlu da Babacan da daha yumuşak eleştirilerde bulunuyordu. Erdoğan'ın "bize ders veriyorlar" açıklamasına cevap vererek "evet bilmiyorlarsa gelsinler bizden ders alsınlar" dedi. HDP ve Demirtaş'a yönelik de Diyarbakır'da açıklamaları olmuştu. Seçildiklerinde ilk olarak yargı bağımsızlığını sağlayacaklarını söyledi. Babacan, "hiçbir siyasetçi, gazeteci ya da insan hakları savunucusu ifadesini dile getirdi diye cezaevinde olmayacak. Yargıya tamamen bağımsız ve özgürsünüz diyeceğiz" dedi. Bunu Erdoğan'da söylüyor. "Basın özgürlüğü ve ifade özgürlüğünü kullandığı için hiçkimse cezaevinde değil" diyor. 'Siz bunları ne kadar pratikte hayata geçireceksiniz' diye sorduğumuzda, bunları şimdiden parti tüzüklerine ve parti programlarına koyduklarını söyledi. Babacan erken seçim için de önümüzdeki seneyi işaret etti. Bunun içinde Erdoğan'ın cumhurbaşkanlığı süresini uzatmak amaçlı olduğunu belirtti. Babacan, AB kriterlerini kendi parti kriterleri olarak aldıklarını ve ittifaklara ilişkin de bir seçim kararı çıkana kadar çok uzak durduklarını söyledi" diye ifade etti.

"KÜRT SEÇMEN ÇOK GÜZEL DİNLİYOR"

Kürt seçmenlerin yeni bir seçimde nasıl bir tavır alacağına yönelik soruya ise Güneş şunları söyledi: Kürt seçmenler şuanda Babacan ve Davutoğlu'nu izliyor. Davutoğlu'na karşı biraz daha sert tutumları var çünkü Davutuoğlu bölgedeki en çatışmalı sürecin Başbakanı'ydı. Ali Babacan'ın bölgede söylediklerini bölgeye giden Kılıçdaroğlu ve diğer siyasetçiler de söyledi. Kürt seçmenin şöyle bir özelliği var çok iyi dinliyor. Kürt seçmen gelen herkesi çok iyi bir şekilde dinliyor, misafirperverlik gösteriyor, otlu peyniri ve ciğeri yedirip gönderiyor. Sayın Kılıçdaroğlu Van'da bir toplantıya katılmıştı. O toplantı basına kapalıydı ben de basın kimliğimle değil de Vanspor yöneticisi kimliğimle katılmıştım. O toplantıda Kılıçdaroğlu dedi ki "sürekli bizi çok iyi ağırlıyorsunuz ama hiç oy vermiyorsunuz"

"AKP SEÇMENİNİ KAYBEDİYOR"

Kürt seçmenin tam da böyle bir yapısı var. Çok iyi bir şekilde ikna olmadığı sürece hiçbir partiye oy vermiyor. Bu konuda muhafazakar bir yapısı var. Erdoğan Kürtler'den oy almaya başladığında 2002 yılında hem şiir söylediği için cezaevine girdiği bir kimliği vardı hem de dini kısıtlamalardan kaynaklı muhafazakar bir yapısı vardı. Kürtler'in de o dönem benzer sorunları vardı ve AKP'yi kabul etti. 14-15 yıl boyunca Kürtler bu şekilde AKP'yi bölgede tuttu. Ama sonrasında yaklaşımlar değişti. Kürt seçmenler artık AKP'den uzaklaşıyor. Son seçimlerle birlikte Kürt seçmen yeni bir arayış içerisine girdi. Tabi bu Kürt seçmenlerden bahsederken HDP'li seçmenleri ayrı bir yere bırakıyorum. HDP'li seçmenler 1989 yılından bu yana HDP ve geleneğindeki partiler kimi işaret ediyorsa ona oy veriyorlar. Bölgede HDP'nin yüzde 40-50 gibi bir oyu var. Erzurum gibi bazı illeri dışarıda bıraktığımızda böyle bir oranı var. AKP'li seçmenler şuanda ciddi bir araftalar. AKP'li seçmenlerin AKP sayesinde elde ettikleri bir rant var. Bu rantlar kayyumlarla işe girmelerdir, devlet kurumlarında işe girmelerdir, işverenlerin aldıkları ihalelerle işe girenlerdir. Bu oranlar da hiç de az değil. AKP'ye oy verenlerin belki de yüzde 25'i bu şekilde oy veriyor. Sırf AKP muhafazakar ya da belli özgürlükler vaad ediyor değil tamamen bu gerekçelerle oy veriyorlar. Bu şekilde AKP'ye oy verenlerin şuanda çok ciddi bir kaygısı var. AKP giderse biz bu rantları kaybedecek miyiz? diye.

"MHP'DE KAZANLAR KAYNIYOR"

Sibel Yurtaş, olası bir erken seçim tartışmalarına ilişkin partilerin kongre süreçlerini hızlandırdığını belirterek, "14 Mart'ta MHP kurultaya gidiyor. Bu tarihe kadar MHP'nin içinde kazanlar çok kaynayacak. Şuanda MHP'de kazanların kaynadığını söyleyebilirim. MHP'den bir dönem ayrılanlar acaba 14 Mart'ta görkemli bir şekilde geri dönüş yapabilecekler mi? Bunlar konuşuluyor çünkü MHP'de durumlar çok karışık. AKP'de de kongre süreçleri sancılı geçiyor. Bir türlü il kongrelerine geçilmiyor. DEVA Aralık ayında 1. olağan kurultayını yapıyor. Gelecek Partisi de Kasım'da 1. olağan kurultayını yapıyor. İki parti de bu şekilde olursa Mayıs ve Haziran'da seçime hazır olur. Bütün partiler erken seçim durumuna göre kendini hazırlıyor. İktidar böyle bir erken seçim kararına karşı olduğunu söylüyor. Muhalefet ne kadar hazırlıklı böyle bir erken seçime? Bence muhalefet de çok hazırlıklı değil. Muhalefetin en çok dediği parlementer sisteme dönüş. Bunun da kamuoyunda çok iyi bir etki yarattığını düşünmüyorum. Sanki parlementer sistemi daha önce hiç denemedik. Siyasi partiler ittifak konularını seçim döneminde konuşmak için sanki ilkesel bir karar almışlar gibi duruyorlar. Ankara'da ciddi tartışmalar yürüyor" dedi.