Doktora öğrencileriyle yaptığı dersin gizli kayda alınarak sosyal medya üzerinden yayınlanması sonrasında, "Allah kelamını inkar ediyor" denilerek linçe uğrayan İlahiyat Profesörü Mustafa Öztürk, ifadelerinin uzun bir zaman önce yaptığı detaylı bir konuşmadan 'cımbızlandığını' söyledi.

Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Mustafa Öztürk, emekliliğini istedi. Emeklilik başvurusunu sosyal medya hesabından yayınlayan Öztürk "Bugün itibariyle akademiye, akademisyenliğe ve ilahiyat alemine veda ediyorum. Artık yeter. Benden bu kadar" ifadelerini kullandı. Öztürk geçen yıl da, hakkında 'ölüm fetvası' verildiğini belirterek, suç duyurusunda bulunmuştu. Öztürk, uzun süre önce doktora öğrencileriyle yaptığı dersin gizli kayda alınarak sosyal medya üzerinden yayınlanması sonrasında, "Allah kelamını inkar ediyor" denilerek linçe uğramıştı. Öztürk'ün, gizli çekim dersinde, "Kur'an'ın lafız mı, mana mı yoksa hem mana hem lafız mı olarak indirildiği" konusundaki kadim bir tartışmaya ilişkin görüşleri yer alıyordu.

"SÖZLERİM, DETAYLI BİR KONUŞMADAN CIMBIZLANDI"

Mustafa Öztürk, Independent Türkçe'den Bülent Şahin Erdeğer'e yaptığı açıklamada, asıl tartışılması gerekenin 'örgütlü linç kampanyası' olduğunu belirterek, "Rant kavganız sizin olsun artık ben yokum" dedi. İfadelerinin uzun bir zaman önce yaptığı detaylı bir konuşmadan 'cımbızlandığını' söyledi. Akademik hayatını sonlandırdığını açıklayan Öztürk, konunun bilimsel zeminde doğruya ulaşma amaçlı tartışılmadığını aksine bir karalama kampanyasına malzeme olarak araçsallaştırıldığını ifade etti.

"ATILSIN, TUTUKLANSIN, SUSTURULSUN"

Türkiye’de son yıllarda yükseltilen bir hava olduğuna işaret eden Öztürk "Totalitarizmin toplumun tüm katmanlarınca sindirilmesi her kesimin kendisi gibi düşünmeyeni bastırmak için devletin kolluk kuvvetlerini, savcıları ve diğer kurumlarını müdahaleye çağırması... Bunu sosyal medyada organize linç kampanyalarıyla yapması, bu kötü ahlaksızlığın huy haline gelmesi maalesef. Atılsın, tutuklansın, susturulsun, yasaklansın, linç kampanyaları... Bazı tarikat yapıları, dönem dönem yaptığım ilmi çalışmalara karşı karalama kampanyaları düzenliyor. Bunlar sistematik biçimde organize edilen, sözlerimin, konferans konuşmalarımın kırpılması, kitaplarımdan bazı satıların bağlamlarından kopartılarak çarpıtılması gibi taktikler" diye konuştu.

"BİR KAŞIK SUDA KOPARTILAN FIRTINA"

Öztürk, "Görüntülere ne diyorsunuz?" sorusuna ise şu yanıtı verdi: "Bir kaşık suda kopartılan fırtına Kur’an vahyinin keyfiyeti konusuydu. Bu yüzyıllardır tartışılan üzerine birçok söz söylenmiş bir konu. Ben o konuyu Kur'an Dili ve Retoriği ve 2016’da Ankara Okulu Yayınları’ndan çıkan 'Kur’an, Vahiy, Nüzul' adlı kitabımda detaylı biçimde izah ettim. O yüzden bu konuya yanlış anlaşılacağını bildiğimden uzun süredir girmiyorum ve gündemleştirmiyorum. Sanırım Karar gazetesinde son 2-3 aydır yayınlanan makalelerim organize kampanya düzenleyen yapıları rahatsız etmiş olacak ki yıllar önce bir dost meclisinde yaptığım 1,5 saatlik konuşmadan çekilmiş bir kaç dakikalık çekim tekrar servis edilmiş."