İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, İçişleri Bakanlığı tarafından belediyenin bağış hesaplarına bloke konulduktan sonra, bağışta bulunanların paralarının iade edilmediğini açıkladı.

TELE 1 Televizyonu’nda Sedef Kabaş’ın sunduğu “Halk İçin Halk Adına” programına katılan İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğl, gündeme ilişkin konuşan İmamoğlu, koronavirüs salgının kapsamında başlatılan kampanya için “Engellenen bağış kampanyanızda toplanan ve bloke edilen paralar, daha sonra sahiplerine iade edildi mi” sorusuna şu şekilde cevap verdi:

MAHKEMEYE BAŞVURU YAPILDI

“Hayır, iade edilmedi. Mahkemeye başvurumuz var. Hala mahkemenin adaletli bir şekilde karar vereceğine inanıyoruz ve bu süreci sonlandıracağını düşünüyoruz. Ne yazık ki bu, siyasi kibir üzerinden verilmiş bir karardır. Bu kararın son verilmesi gerekir. Bakın sabırla bekledim. Uzun zamandır bu konuda hiç konuşmuyordum ama Ramazan ayında sordunuz ve içimi acıtıyor. Gerçekten içimi acıtıyor. 100 lira, 200 lira, 300 lira fatura ödendiğinde ne denli mutlu olduğunu gördüğüm aileler İstanbul'da on binlerce var. O parayla kimleri mutlu edeceğimizi hissettiğimde, içim sızlıyor. Kızıyorum da biraz açıkçası. Kardeşim, bizi yargılıyorsanız zaten, soruşturma açtınız; yargılayın. Ama bırakın bağış yapmış insanların paraları, bir an önce ihtiyacı olan insanlara ulaşsın. Ayıptır, yazıktır, günahtır; başka bir şey demiyorum.”

"16 MİLYONUN KİMİ CEZALANDIRACAĞI HAKKINDA BİLGİM VAR"

Kabaşı'ın Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İstanbul’u kaybedersek, Türkiye’yi kaybederiz” demişti. Tarihe geçen bir cümle oldu bu. Sayın Erdoğan, “Halk sizi seçti ama size hizmet yaptırmam” diyerek, sizden rövanş almaya mı çalışıyor sorusuna ise İBB Başkanı; Ben, görevi devralıyorum ve kazananın 16 milyon insan olması için de mücadele ediyoruz. Dolayısıyla o tür tarifler, o tür bakış açıları artık çok demode. Millet bunun farkında. Millet çalışanı istiyor, iş üreteni istiyor, demagoji istemiyor ya da polemik istemiyor, bu çatışmaları istemiyor. Onun için mümkün olduğu kadar, bu tarz süreçlerle hiç ilgilenmiyorum. Evet zorluklar yaşatılıyor. Bazı engellemeler, bütçe engellemeleri, Meclis’te yaşadıklarımız; bütün bunlar var. Ama bunlar, bizi yıldıracak meseleler değil. Sadece toplumun bir süreci diye tanımlıyorum. Bir süreç yaşıyoruz. O bakımdan bilemem; hala o etki ile biz mi engelleniyoruz ya da topluma bir ceza mı verilmek isteniyor? Yani ben, 16 milyondan bahsediyorum onu bilemiyorum. Ama zamanı geldiğinde, 16 milyonun kimi cezalandıracağı hakkında, benim epeyce bir bilgim ve epeyce bir hissiyatım var.”

"TBB SINIFTA KALMIŞTIR"

CHP'li belediyelerin salgın döneminde yardım çalışmalarına ilişkinde söz alan İmamoğlu, Türkiye Belediyeler Birliği'nin iktidarın etkisinde kaldığından bahisle sınıfta kaldığını, “Dönem dönem Türkiye Belediyeler Birliği’ni (TBB) göreve davet eden yazılar yolladık. Bakın Türkiye'nin yerel yönetimlerini temsil eden TBB vardır. Kanun ile varlığını tescil eden bir kurumdur ve bütün belediyeler ortaktır, üyedir. Zor günlerde, hele hele bu tür ortamlarda, tarihi sorumlulukları vardır. Bu tarihi sorumluluk üzerinden, yerel yönetimlerin güçlendirilmesi ve unutulmaması adına, ortak hareket imkanı sağlarlar. Ama bugüne geldiğimizde, ne yazık ki yerel yönetimler adına hiçbir mücadelesi oluşmamıştır TBB’nin. Ne yazık ki sınıfta kalmıştır; ‘yok’ gibidirler. Bunu niye söylüyorum? Bütün kurumları siz, siyasi bir baskıyla, hükümet baskısı ile böyle bir manevi bir ortamda bile, böyle bir zor bir ortamda bile baskı ile yönetmeye çalışır ve kurumları zorlarsanız, böyle manzaralar çıkar ortaya. Bu sefer ister bakan olsun, ister TBB olsun, ister valilikler olsun, şu kurum olsun, bu kurum olsun; başlar yanlışlar yapmaya ve dönemin ruhuna zarar verirler. O bakımdan biz, bütün bunlardan sıyrılarak hareket ediyoruz” şeklinde ifade etti.

"TERÖRİST BENZETMELERİYLE HİÇBİR ŞEY KAYBETMEYİZ"

Belediye başkanlarına ilişkin ithamlara ilişkin ise, “Ne yaparlarsa yapsınlar, engelleyemezler. Daha güçlenerek, sorunları çözme adına adımlar atarız. Ama unutmasınlar ki; biz devletin en güçlü kurumlarından birisiyiz yerel yönetimler olarak. Sadece CHP’liler demiyorum tabii ki; Türkiye'nin bütün belediyeleri. Unutulmasın ki; halkımızın oylarıyla seçilmiş insanlarız ve de unutulmasın ki; biz, asla ve asla öyle milletin ağzından çıkan kötü sözlerle, terörist benzetmeleri ile falan hiçbir şey kaybetmeyiz. Benim her zaman söylediğim gibi; ‘Kötü söz sahibine aittir.’ Kim ne söylüyorsa, kendini tarifliyor. Biz vatanperver, halkını, milletini seven, işine kendini adamış, millet tarafından seçilmiş, demokrasinin en önemli unsurları olan yerel yönetimleri temsil eden, göğsünü gere gere görevini yapmaya çalışan belediye başkanlarıyız. Kötü sözler onlara ait olsun" ifadelerinde bulundu.