İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Taksim Meydanı’nda kurulan ve dün hizmete açılan “Geçici Sergi Platformu”nu ziyaret etti.

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Taksim Meydanı’nda kurulan ve dün hizmete açılan “Geçici Sergi Platformu”nu ziyaret etti. Vatandaşlar, yoğun ilgi gösterdikleri İmamoğlu ile fotoğraf çektirebilmek için birbirleriyle yarıştı. Taksim Meydanı’nın, son dönemde Gezi Parkı ile ilgili süreçle hatırlandığını vurgulayan İmamoğlu, “Özellikle benim yol arkadaşım Tayfun Kahraman arkadaşım da o sürecin önemli isimlerindendi. O dönemde Sayın Cumhurbaşkanı olsun, diğer bakanlarla olsun yan yana oturup süreci çözme konusunda fedakarca o dönemin bakanları ile çalışmış bir arkadaşım. Ne acıdır ki, böyle özgür alanların güzelleşmesi mücadele eden insanlar, böyle kısır işlerle bugün yargılanan insanlar, onlarca yıl mahkumiyet talep edilen insanlar… Biz buna da karşıyız. Ne kadar yargı gibi gözükse de yargısız infaz gibi. Tayfun Bey ve diğer arkadaşların yanındayım” dedi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), kentin buluşma noktaları olan meydanlara yeniden kimlik ve estetik kazandırmak amacıyla, “İstanbul Meydanlarına Kavuşuyor” projesini hayata geçirdi. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Mecidiyeköy-Mahmutbey Metrosu’nun test sürüşünü gerçekleştirdikten sonra Taksim Meydanı’nda konumlandırılan platformu ziyaret etti. İmamoğlu’na platform ziyaretinde İBB Başkan Danışmanı Murat Ongun, Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Daire Başkanı Dr. Tayfun Kahraman, Kültür Varlıkları Daire Başkanı Mahir Polat ve Kültür A.Ş. Genel Müdürü Serdal Taşkın eşlik etti.

“TAKSİM, ÖZEL BİR MEYDAN”

Platformun altındaki tanıtım panolarını inceleyen İmamoğlu, Polat’tan bilgi aldı. Vatandaşlar, bir anda karşılarında buldukları İmamoğlu ile fotoğraf çektirebilmek için birbirleriyle yarıştı. İmamoğlu, gazetecilerin sorusu üzerine, platform ve işleviyle ilgili değerlendirmelerde bulundu. İmamoğlu, şunları söyledi: “İstanbul’un bütün meydanlarının tartışılması konuşulması fikirlerini söylemesi… Taksim Meydanı, bu meydanlar arasında çok özel bir öneme sahip, kalbi gibi. İstanbul’un birçok olayına tanıklık etmiş, bazen isyana, bazen kutlamaya, bazen şenliğe, şölene. Ama biz, meydanların artık iyi şeyleri anımsatmasını istiyoruz. Bu bakımdan yarışma süreçleri tasarladık. Yarışmaların da vatandaşların gözü önünde olması, puanlamalarının burada yapılması, bu platform ile Taksim’e sürece biraz daha yukarıdan bakabilme imkanı sağlamak; yukarıdan aşağıya ne oluyor, ne bitiyor, yani yaşanılıyor mu yaşanmıyor mu şehrin kalbi dediğimiz nokta, ona bakmak… Bu bağlamda önemli.” “Taksim Meydanı, son dönemde Gezi Parkı ile ilgili süreci de hatırlatıyor. Toplumun, gençlerin tepkisini hatırlatıyor. Ve o süreçte ben de defalarca buraya geldim. İnsanlar; aslında bir özgür alanın, özgün alanın, ‘Ben yaptım değiştiriyorum’ anlayışı ile değil, toplumun uzlaşıyla bir süreç yönetimini talep etmişti. Özellikle benim yol arkadaşım Tayfun Kahraman arkadaşım da o sürecin önemli isimlerindendi. O dönemde Sayın Cumhurbaşkanı olsun, diğer bakanlarla olsun yan yana oturup süreci çözme konusunda fedakarca o dönemin bakanları ile çalışmış bir arkadaşım. Ne acıdır ki, böyle özgür alanların güzelleşmesi mücadele eden insanlar, böyle kısır işlerle bugün yargılanan insanlar, onlarca yıl mahkumiyet talep edilen insanlar… Biz buna da karşıyız. Bu yargısız infaz gibi aslında. Ne kadar yargı gibi gözükse de yargısız infaz gibi. Tayfun Bey ve diğer arkadaşların yanındayım. Bu bağlamda Taksim’in bu tarz maneviyatı ve bizdeki hissiyatları var.”