Adana'da 6 yıl önce IŞİD'liler tarafından öldürülen gazeteci Kadri Bağdu için yapılan anmada, soruşturma dosyasının daha etkin yürütülmesi talep edildi.

Adana’nın Seyhan ilçesinin Şakirpaşa semti Ova Mahallesi’nde 14 Ekim 2014'te bisikletle gazete dağıtımı yaptığı sırada IŞİD'liler tarafından öldürülen Azadiya Welat Gazetesi çalışanı Kadri Bağdu için Heykelli Park’ta anma gerçekleştirildi. İnsan Hakları Derneği (İHD) Adana Şubesi tarafından yapılan anmaya, Bağdu'nun ailesi, meslektaşları, avukatı Tugay Bek, HDP yöneticileri ve çok sayıda kişi katıldı. Adana İnsan Hakları Derneği üyesi ve Azadiya Welat gazetesi çalışanı Kadri Bağdu, 14 Ekim 2014 tarihinde bisikletiyle gazete dağıtımı yaptığı sırada IŞİD'liler tarafından gerçekleştirilen silahlı saldırı sonucu öldürüldü. Kasklı ve motosikletli bir kişi tarafından silahla ensesinden vurulan Bağdu’nun soruşturma dosyası 15 ay sonra “daimi arama” kararı ile zamanaşımına kadar rafa kaldırıldı.

“CEZASIZLIK HUKUKU”

Anmada konuşan İHD Çukurova Bölge Temsilcisi Avukat Yasemin Dora Şeker, gerekli ve etkin bir soruşturma yürütülmediğini için dosyasın rafa kaldırıldığını ve durumun cezasızlık hukukunun işlediğine işaret etti. Şeker, “Olayın aydınlatılması ve faillerinin yakalanıp yargı önüne çıkarılması için gerekli ve etkin bir soruşturma yapılmamaktadır. Olayın üzerinden 6 yıl geçmiş olmasına rağmen soruşturmanın rafa kaldırılmış olması Türkiye’de bir cezasızlık hukukunun varlığına açık işarettir” diye konuştu.

“FAİLLERİ CESARETLENDİRİYOR”

Şeker, "Bu olayların failleri hakkında açılan soruşturma veya davaların zamanaşımına uğrayarak düşmesi veya dava açılsa bile failler hakkında çok az ceza kararları verilmesi veya cezasız bırakılması, bu olayların faillerini cesaretlendirmekte ve cezai bir yaptırıma uğramayacağı güvencesi kazandırmaktadır. Failler kim olursa olsun hesap verilebilirliğin koşullarını yasal güvencelerle sağlamak, mağdurların adalet talebini karşılamak ve ihlallerin gerçekleşmesini engellemekle hukukun üstünlüğü ilkesi hayat bulabilir ve adaletin sağlanması mümkün olur. Mevcut hukuk düzeni içerisinde kendini yasal, yargısal, idari ve fiili her alanda dokunulmazlık mekanizmalarıyla gösteren cezasızlık politikası, yalnızca mağdurları değil, toplumun tüm kesimlerini olumsuz etkilemektedir. Bilinmelidir ki; yaşam hakkının kutsal olduğuna inanan ve bunu her fırsatta ifade eden insan hakları savunucuları olarak, bu olayda olduğu gibi yaşam hakkının ihlal edildiği,  tehdit altında olduğu tüm ihlal durumlarıyla ilgili, raporlama ve tespit çalışmalarımızı sürdürerek kamuoyunu bilgilendirmeye ve yaşam hakkına saygıyı korumaya ve geliştirmeye devam edeceğiz" dedi.

"DEVLET IŞİD EYLEMİNE TERÖR FAALİYETİ GÖZÜYLE BAKMIYOR"

Bağdu’nun IŞİD tarafından katledildiğini ifade eden avukatı Tugay Bek, “O süreç içerisinde bu terör örgütü siyasi gerekçelerle, bir takım hesaplarla korunmuştur. Failler hala aramızda gezmektedir. İnanıyoruz ki katiller bir gün bulunacak ve cezalandırılacaktır" diye konuştu. Dava dosyasındaki delillere dikkat çeken Bek, “Kadri Bağdu’nun kişisel bir husumet dolayısıyla öldürülmediği net iken, soruşturma TEM Şube değil, asayiş şube cinayet büro polisleri tarafından yürütüldü. Bu bile şunu gösterir: devlet, emniyet, Cumhuriyet Savcılığı, IŞİD'in eylemine bir terör faaliyeti gözüyle bakmıyor. Yalnızca bireysel bir cinayet olarak ele alıyor. Bu cinayetler bireysel olarak ele alındığında elbette sonuç bu olacaktır. Katiller bulunamayacak, failler cezalandırılamayacaktır" ifadelerini kullandı.

ŞEMSA BAĞDU: ADALET İSTİYORUM

Bağdu'nun eşi Şemsa Bağdu, adalet taleplerini yenileyerek, "Çocuklarım yetim kaldı. Katillerin yargılanmasını istiyorum. Adalet istiyorum" şeklinde konuştu.