HDP’li yöneticilerin de aralarında bulunduğu 108 kişinin yargılandığı Kobane Davası'nın duruşması devam ediyor. KJA Başkanı Ayla Akat Ata'nın savunmasıyla başlayan duruşma öncesinde salonda “bomba araması” olduğu gerekçesiyle avukat ve gazeteciler kapıda bekletildi.

Türkiye’nin farklı kentlerinde yapılan eylemler ve ardından çıkan olaylarla ilgili aralarında Halkların Demokratik Partisi (HDP) yöneticilerinin de bulunduğu, 28 kişinin tutuklu olarak yargılandığı Kobane Davası’nın ikinci duruşması görülüyor. Ankara 22'nci Ağır Ceza Mahkemesi’nin baktığı davanın duruşması Sincan Cezaevi Kampüsü’nde başladı. Duruşmayı, Avrupa Birliği (AB) Türkiye Delegasyonu’ndan uzmanların yanı sıra AB üyesi ülkelerin diplomatik temsilciliklerinden isimler de takip ediyor. Duruşmayı, HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Berdan Öztürk ve Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanları Saliha Aydeniz ve Keskin Bayındır’ın yanı sıra çok sayıda HDP milletvekili ve il, ilçe yöneticileri ile kadın örgütleri temsilcileri izliyor.

"BOMBA ARAMASI"

Mezopotamya Ajansı’nda yer alan habere göre, duruşma öncesi salonda bomba araması yapılarak avukatlar ve gazeteciler kapıda bekletildi. Gösterilen tepkiler ve avukatların polisle yaptığı görüşmelerin ardından içeri alımlar başladı. HDP Eş Genel eski Başkanı Selahattin Demirtaş, Mayıs ayında görülecek duruşmalarına hazırlanmak için mazerette bulunarak, duruşmaya katılmadı. HDP eski Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, İmralı Heyeti üyesi Sırrı Süreyya Önder, Gültan Kışanak, Zeynep Ölbeci Ses Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya bağlandı.

"HALKIMIZDAN ÖZÜR DİLİYORUM"

Savunmasına başlayan Ayla Akat Ata, Rosa Kadın Derneği’nden çalışma arkadaşı olan Neslihan Çoban’ın Kobane eylemlerinde oğlunu kaybettiğini belirterek, şöyle konuştu: "2012 yılında ‘Anadilde Savunma Hakkı’nın yasal statüsünün olması için parlamento çatısı altında mücadele ettik. Lozan'a dayanarak düzenlemeler yapıldı. Kürtçenin Zazaki lehçesi ile savunma yapmak istiyordum ama asimilasyon politikalarından dolayı anadilde eğitim görme konusunda kendimizi eğitemedik. Anadilim olan Zazaca ile savunma yapamayacağım için öncelikle halkımızın her ferdinden özür dileyerek savunmama başlıyorum."