Görevden uzaklaştırıldıktan sonra tutuklu yargılanan Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Adnan Selçuk Mızraklı’nın tutuklu yargılanmasına devam edildi.

Duruşmaya SEGBİS ile katılan Mızraklı, SEGBİS ve tutuklu koşullarında duruşmaya bir daha katılmayacağını belirterek, tutuklanması ve yerine kayyum atanması ile anayasal sistemin sakat bıralıyıp seçme ve seçilme hakkının gasp edildiğini söyledi.
Diyarbakır 9.Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya HDP’nin çok sayıda milletvekili, STK temsilcileri ve bazı yabancı gözlemciler de katıldı. Duruşmada önce söz alan Selçuk Mızraklı’nın avukatı Mehmet Emin Aktar, Mahkemenin daha önce verdiği ara kararlarından vazgeçtiğini, ve karar vermek için dosyayı Cumhuriyet savcısına mütaala için gönderdiğini ifade ederek, “27 Ocak’ta savcıya giden 10 klasörü savcı hemen okuyup 2 sayfalık mütaala hazırlamış. DTK faaliyetleri ve itirafçı beyanı ile cezalandırılması istiyor. Daha önce kanun dışı olarak değerlendirilen deliller ile müvekilimize ceza talep edilmektedir. Dosyadaki itirfçı yayancı bir tanıktır. Duruymaya getirilen 4 tanık onun ifadelerini çürütmüştür”diye konuştu. https://twitter.com/dokuz8haber/status/1226819850422509570?s=20

CİHAN AYDIN: MIZRAKLI'NIN YERİNDE KİM OLSA AYNI DURUMU YAŞARDI

Diyarbakır Baro Başkanı Cihan aydın ise, geçen celsede davanın anatomisini ortaya koyduklarını, söz konusu davanın üretilmiş ve önceden hazırlanmış bir dava olduğunu söyledi. Aydın, “Mızraklı’nın yerinde kim olsaydı aynı durum ile karşılaşırdı. Mızraklı, şüpheli olmadan DTK ile ilgili soruşturmada telefonları dinlenmiş. Kadın itirafçının ifadesinin nasıl ve kimler tarafından alındığı bilinmiyor. Fezleke iddianame, iddianame ile hüküm kurulacaksa biz ve sizler niye buradayız. Hükmün nasıl elde edildiğini duruşma salonunda tartışmamız lazımdır. Müvekilimin bir an önce tahliye edilmesi gerekir. Niye tutukluma kararı veriliyor, ortada karartılacak delil yok, kaçma şüphesi yok, tutuklu kalması için hiçbir gerekçeniz yoktur. Tabirimi bağışlayın ama bu suça ortak olmayın”diye konuştu.
Duruşmaya SEGBİS ile katılan Adnan Selçuk Mızraklı da, önceden kararı verilmiş bir dava ile karşı karşıya olduklarını, siyasi saaklerle açılan bir dava olduğunun artık net ortaya çıktığını söyledi. Mızraklı, geçmiyte Türkiye ve dünyada siyasi Saiklerle açılan davaların hukuka kara leke olarak geçtiğini de söyleyen Mızraklı, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"HDP SİYASİ LİNCE MARUZ KALIYOR"

“Bu dava için siyasi iktidar talimat verdi diyerek işin kolaycılığına kaçmayalım. Bu zincirde herkesin payı vardır. Daha sonra çıkıp biz yanıltıldık, aldatıldık demekle bu işler yürümez. Son 5 yıldır HDP’yi siyasal lince tabi tuttular. Bu durum bir devlet politikasıdır. Greve başlamadan Kandil'e para gönderdiğimizi, bayrakları direklerden indirdiğimizi yazan gazeteler oldu, tekzip gönderdik, suç duyurusunda bulunduk bir sonaç çıkmadı. İstanbul seçim sonuçları da hesaplanarak tutuklanmanın gerçekleştirildiği görüldü. Görevden alınıp yerime kayyum atanması ile anayasal sistem sakatlandı ve seçme ve seçilme hakkı gasp edilmiştir. 2002’de 3 Y ile mücadale ediyoruz diye geldiler. Yoksulluk derinleşti, yaşananlara bir çok Y eklendi. Yandaşçılık, yağmacılık, Yalancılık ve yıkım. 3 Y’yi 33 Y’ye taşımak mümkündür. Sağlıktan tasarufun ölüm, özgürlükten tasarufun esaret getiriceğini bilmemiz lazımdır. Ülkenin ve çocuklarımızın geleceği için cesur olmamız gerekir. Bizim dostumuz ve arkadaşlarımız yurtseverdir, cepsever ve kelleseverler değildir. Mütaala torba yasası gibi olmuştur,. Savcı ne bulmuş ise içire koymuştur.”

MIZRAKLI: BİR DAHA KATILMAYACAĞIM

Mızraklı, savcının hazırladığı mütaalada KCK/TM’nin doğal üyesi yapıldığını da belirterek, “KCK doğal üyeliği nasıl oluyor, savcının açıklaması lazımdır. 1990’lı yıllarda Susurluk raporlarında da yer aldı, itirafçıları cinayet te işlettiriliyordu. Bugün ise itirafçıları hukuk cinayeti işlettiriliyor. 72 kez ağırlaştırılmış müebet ile yargılanan itirafçı benim hakkımdaki iftiralarından sonra ödüllendirilip tahliye ediliyor, ben ise halen tutukluyum. SEGBİS ve tutuklu koşullarında bir daha mahkemeye katılmayacağım” diye konuştu.

AKTAR: YA TAHLİYE VERİN YA DA YOLDAN ÇEKİLİN

Son olarak konuşan Avukat Mehmet Emn Aktar, mahkemede bir önceki celsede dinlettikleri 4 tanık ile itirafçının ifadelerini çürüttüklerini belirterek, “Burada götürü usülu bir yargılama yapılıyor. Elinizde kuvvetli bir suç şüphesi diyeceğiniz bir şey kalmadı. İleri süreceğiniz bir tutuklama gerekçeniz yok. Ya tahliye kararı verin, yada davadan çekilmeniz gerekir” dedi.

DURUŞMA ERTELENDİ

Ara kararını açıklayan Mahkeme, duruşmayı 9 Mart tarihine ertelerken, Adliye çıkışında HDP’li vekillerin basın açıklaması yapmasına polis izin vermedi. Adliye çıkışında basın açıklaması yapmak isteyen HDP’lileri abluka içerisine alan polisler, kalkanları kaldırarak basın mensupları ile milletvekilleri arasında set oluşturdu. Yapılan görüşmelerden sonuç alınmayınca polis Adliye önünde basın açıklaması yapılmasına izin vermedi.