Koronavirüs önlemlerine dair konuşan SES Antalya Şubesi Eşbaşkanı Şükran İçöz, "Nüfusun en az yüzde 60’ı halen potansiyel taşıyıcı, hasta olarak ölüm riskiyle işe gidip geliyor" dedi.

Mezopotamya Ajansı'nda yer alan habere göre, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Antalya Şubesi Eşbaşkanı Şükran İçöz, koronavirüs (Covid-19) salgınına ilişkin alınan tedbirleri ve sağlık emekçilerinin durumunu değerlendirdi. İçişleri Bakanlığı tarafından hafta sonları büyükşehir statüsündeki 30 il ile Zonguldak sınırlarında sokağa çıkma yasağı uygulanmasına değinen İçöz, yasak öncesi ve sonrası yaşanan insan hareketliliğin büyük tehlike yarattığını dile getirdi.

"ALINAN ÖNLEMLER YETERSİZ"

[caption id="attachment_33416" align="alignnone" width="700"] SES Antalya Şubesi Eşbaşkanı Şükran İçöz[/caption] Hem Antalya'da hem de ülkenin birçok ilinde yasak değil salgın bitmiş gibi bir rahatlık gözlemlendiğine işaret eden İçöz, plansız ve programsız uygulanan sokağa çıkma yasağının bulaşı yavaşlatmak yerine yaygınlaştırdığını söyledi. İçöz, "Nüfusun en az yüzde 60’ı halen potansiyel taşıyıcı-hasta olarak ölüm riskiyle işe gidip geliyor. Alınan önlemler, hafta içinde uygulanan yaş sınırlaması yetersiz kalıyor. Toplum hijyen kuralları ve sosyal mesafe korumasından uzak, rahat davranışlar sergilemeye devam ediyor" diye belirtti.

"ZORUNLU HİZMETLER DIŞINDA TÜM HİZMETLER DURDURULMALI"

"Salgını önlemek için geçici yöntemler yetmemektedir. Salgının durması için öncelikle zorunlu hizmetler dışındaki tüm hizmetler durdurulmalıdır. Emekçiler ısrarla çalıştırılmaya devam ediliyor" diyen İçöz, “Esnek Çalışma” adı altında güvencesiz çalışma biçimleri hayata geçirilmeye çalışıldığını söyledi. İçöz, "Pandemi sürecinin bitmesiyle karşımıza çıkacak olan istihdam şekli sorunları olacaktır. AKP iktidarı bu salgında esnek çalışmayı söylem düzeyinde yaymayı ve kriz sonrası da temel bir çalışma biçimine dönüştürmeyi hedeflemektedir."

"SAĞLIK ÇALIŞANLARINA PERİYODİK TEST YAPILMIYOR"

Bugüne kadar alınan önlemlerin ve yasalaşan paketlerde görüşleri alınmaksızın hayata geçirildiğini aktaran İçöz, "Kamu çalışanları açısından kısmi önlemler alınsa da pek çok kamu kurumunda hayata geçirilmeyen önlemler, uyulmayan, takibi yapılmayan genelgeler nedeniyle kamu çalışanları arasında bulaşı artıyor, ölümler yaşanıyor.  Sadece hastaya müdahale edilirken kişisel koruyucu ekipman giyilecek söylemi diğer çalışanların korunmaması mı gerekir diye düşündürüyor insanları. Belirli alanlar dışında hiç kimsenin eldiven ya da maske dışında koruyucu ekipman kullanmaması bulaşı artırıyor.  Şüpheli durumlarda semptomlar gözlenmiyorsa test yapılmıyor. Sağlık çalışanlarına periyodik test yapılmıyor. 1'inci basamak aile hekimliklerinde alınan önlemler yok denecek kadar yetersiz kalıyor. Koruyucu sağlık hizmetleri verilemiyor" diye konuştu.

"HALKI KORUYUCU ÖNLEMLER ALINMALI"

Sağlıkta Şiddet Yasası'nın yürürlüğe girmesine değinen İçöz, yasanın yetersiz olduğunu dile getirdi. İçöz, "Sadece suç ve cezalarla oynamanın sağlıkta şiddeti önleyemeyeceği gerçeği bir kez daha ortaya çıkmıştır. Yaşadığımız krizden en az hasarla çıkmanın tek yolu toplumsal dayanışmayı yükseltmek, başta sağlık emekçileri olmak üzere tüm çalışanları ve halkı koruyucu önlemleri hiç vakit kaybetmeden hayata geçirmektir" ifadelerini kullandı.