Bilim Kurulu toplantısı sonrası açıklama yapan Sağlık Bakanı Koca, "8 haftadan sonra riskli bir gün bile tabloyu değiştirebilir" uyarısında bulundu.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Bakanlık Bilkent Yerleşkesi’nde, video konferansla gerçekleşen Koronavirüs Bilim Kurulu toplantısının ardından açıklamalarda bulundu. Koca, "Salgının 5. haftasından itibaren istikrarlı bir iyileşme içindeyiz. Şu anki şartlarda salgın kontrol altında" ifadelerini kullandı.

"SALGIN 21. YÜZYILIN TARİHİNE GEÇECEK"

198 ülkede hayatı tehdit eden, bugüne kadar 4 milyon 373 bin insanın yakalandığı, 294 bin insanın ölümüne neden olan, ekonomisi çok güçlü, hayat standardı yüksek ülkelerde toplumsal düzeni dize getiren bir salgın hastalıkla mücadelede geride kalan 8 haftanın kısa bir zaman olduğunu vurgulayan Koca, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu salgının 21. yüzyılın tarihine geçecek, insanlığın hikayesinde yeri olacak büyük bir olay olduğundan artık çok eminiz. Böylesi büyük bir hadisede 8 haftalık bir mücadele uzun ve yorucu değildir. Her günü kritik, yarını bugününden önemli bir mücadeledir. 8 hafta ortada büyük bir tehdit varken, insan hayatında son derece kısa bir zamandır. 8 hafta süren kimi yoksunluklar, riske rağmen kontrolü elden bırakmamıza yol açacak bir zaman değildir. Tedbirlere uyarak geçirdiğimiz 8 haftadan sonra, riskli bir gün bile tabloyu değiştirebilir. Daha ötesi, risk alınmış bir an bile, hayata, hayatlara mal olabilir. Karıştığımız kalabalıktan, girdiğimiz bir kuyruktan salgın tekrar uç verebilir. Tedbir, temkin, aklın seçeneğinden öte, artık aklın mecburiyetidir. Bu salgında tek tek sizlerin sağlığından sorumluyum. Hastalarımızın tedavisi ve bulaşmanın önlenmesindeki sorumluluk kadar, işin ciddiyetini söylemekle de yükümlüyüm."

"TESTLERDE POZİTİFLİK ORANI DÜZENLİ OLARAK DÜŞÜYOR"

Salgının 2. Dünya Savaşı’ndan sonra aynı sebeple en çok insanın öldüğü ilk küresel ölçekli olay olduğuna dikkat çeken Koca, şunları söyledi: "Koronavirüs salgını, bugüne kadar aynı anda tüm kıtaları tutan ilk salgındır. İnsanlık, daha önce aynı anda tüm dünyayı saran böylesi bir salgınla karşılaşmamıştı. Koronavirüs, küresel dünyanın küresel salgınıdır. Salgın bizi hareketi sınırlamaya, izole olmaya, daha az temasa, insanlarla aramıza fiziki mesafe koymaya, kontrollü yaşamaya zorluyor. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre dün dünyada toplam 82 bin 591 yeni vaka tespit edilmiştir. Salgının kazandığı seyirde henüz bir değişiklik yok. Sadece Amerika’da dün 1630, İtalya’da ise 172 yeni ölüm oldu. Türkiye günlük koronavirüs tablosu ise dün, eski günlere göre çok daha iyi bir tabloydu. İyileşen hasta sayımız, toplam hasta sayımızın yüzde 70’ine ulaştı. Rakam olarak söylersek 141 bin 475 hastamızdan 98 bin 889’u sağlığına kavuştu. Günlük test kapasitemiz 50 bine ulaştığı halde, hastalığın artık gerilemiş olması sebebiyle bu düzeyde test ihtiyacı doğmuyor. Yapılan testlerde pozitiflik oranı ise düzenli olarak düşüyor."

"FİLYASYON EKİPLERİMİZ 722 BİN KİŞİYE ULAŞTI"

Sağlık Bakanı Koca, Covid-19’u düşündürecek şikayeti olanlara, pozitif vakalarla teması olanlara, şüphelilere test yapılmasının bulaşma hızını düşürdüğünü, yeni vaka sayısını azalttığını vurguladı. Hastalığın toplum içinde bulaşma yollarının kesilmesinde, uyguladıkları stratejinin büyük rol oynadığının altını çizen Koca, şöyle devam etti: "Bu strateji, yaygın tarama yerine filyasyon yönteminin tercih edilmesiydi. Sayıları 6 bin 239’a ulaşan filyasyon ekiplerimiz, ilk vakadan bugüne riskli, yani 1 hastayla teması olmuş 722 bin kişiye ulaştılar. Böylece, virüs kapmış, kapmış olması muhtemel kişiler, kendileri bulaştırıcı olma aşamasına gelmeden izole edildiler. Hastalığın yayılımını, kaynağından hareket ve takiple kontrol altına aldık. Eğer bunu yapmamış, gelen hastaları tedaviye odaklanmış olsaydık, hastalık vahim bir hızla yayılırdı. Fakat tedavinin tek başına başarı sağlayamayacağı gibi, filyasyon da tek başına başarı sağlayamaz."

"ŞU ANKİ ŞARTLARDA SALGIN KONTROL ALTINDA"

Koca, 10 Mart’tan itibaren uygulanan filyasyonla, tedbir ve tedavinin birbirini tamamladığını aktardı. İzolasyon sayesinde riskin yönetildiğini, sosyal mesafe kuralıyla virüsün önünün kesildiğini, maske kullanımıyla, solunum yoluyla bulaşan virüse karşı ciddi önlem alındığını anlatan Koca, şunları kaydetti: "Geçen haftaki buluşmamızda, vaka bazında, salgının Türkiye’deki seyrini size kısaca özetlemiştim. 10 Mart’taki ilk vakayla başlayan süreçte, hepimiz üzerimize düşeni yaptık, ilk 4 hafta içinde olayın seyrini 83 milyon birlikte değiştirdik. 11 Nisanda 33 bin 170 kişiye test yapılmış, 5 bin 138 tanı konmuştu. Vaka sayısının en yüksek olduğu tarih bu tarihti. 29 Nisan’da günlük test sayısı 43 bin 498’e çıktı. Testteki artışa rağmen yeni hasta sayısı azaldı. Salgının 5’inci haftasından itibaren istikrarlı bir iyileşme içindeyiz. Eğer, rehavete yol açmasından korktuğum cümleyi tekrar kurmayı göze alırsam, şu anki ama şu anki şartlarda, salgın kontrol altında."

"TEDBİRLERDEN ÖDÜN VERMEK ÇİKOLATAYLA DİYETİ BOZMAYA BENZEMİYOR"

Salgında ikinci dönemin ilk günlerinde olduğumuzu belirten Bakan Koca, şu uyarılarda bulundu: "*Rehavete yol açmasından korktuğum bir cümleyi kurmayı göze alırsam; salgın şu anda kontrol altındadır. Türkiye korona virüsüyle mücadelesinde birinci dönemi tamamlamıştır. İkinci dönemin ilk günlerindeyiz. *Hastalıktan, ölümden korku doğaldır. Fakat korku tehlikeyi, riski yönetecek bir strateji değildir. Uyarılarımızın hiçbiri korkudan medet ummuyor. Uyarılarımız, ricalarımız, önerilerimiz salgın karşısındaki davranışın akla uygunluğu üzerinde duruyor. Bazı gündelik hevesler ‘Bu kadar olsun’ diye karşılanabilir. Ama bir pandemi sürecindeyiz. Virüsten korunmamızı sağlayacak kuralları askıya alarak alışveriş kuyruğuna girmek, pazar yeri kalabalığına tedbirsiz karışmak risktir. Tedbirlerden ödün vermek çikolatayla diyeti bozmaya benzemiyor. *Dışarıya maskesiz çıkmak, yarı açık şekilde maske kullanmak sorumlulukla bağdaşmaz. *Kontrollü sosyal hayat dönemi tedbirlerin sadece bireysel olarak değil, toplumsal birliktelikle aşılabilecek bir şeydir. Geride bıraktığımız 8 hafta, eğer bugünlerde dikkatsiz davranırsak gelecek için bir anlam ifade etmeyebilir. Hayatımızı mümkün olduğu kadar evde sürdürmeye çalışalım, işimiz veya ihtiyacımız için dışarı çıkmışsak kalabalığın az olduğu yerlere gidelim. Risk yokmuş gibi davrananları uyaralım. İş yerlerimizde ise sağlıklı ortam talebinde bulunmalıyız. Önerilerimizi geliştirmeliyiz. Kontrollü sosyal hayat salgınla mücadelede sorumluluğun paylaşıldığı hayattır. Hekimi, hemşiresi, hasta bakıcısı, yoğun bakım teknikeri ve diğer tüm üyeleriyle sağlık ordumuz bu istikrarı gösteriyor."

BAYRAMDAN SONRA YURT DIŞINDAN GELİŞLERE İZİN

Koca, Ramazan Bayramı'nda sokağa çıkma yasağıyla ilgili bir karar olup olmadığına da yanıt verdi: "Bayramdan sonra kontrollü olmak kaydıyla yurt dışından gelişleri olabildiğince test yaparak, bu dönemi daha sağlıklı götürme eğilimindeyiz. Salgını kontrol altına aldık. Sosyal hayatımızı kontrol altına alırsak güzel günler göreceğiz. Tedbirlere uyma noktasında gayret içinde olursak yeni bir salgının, ikinci dalganın olma durumunu önlemiş oluruz. Üniversitelerde Haziran ayında yüz yüze sınavlar olmayacak. Ramazan Bayramı’nda sokağa çıkma kısıtlaması da şu an gündemimize gelmedi, salgının gelecek haftaki seyri görülerek ona göre gündeme alırız. TÜİK’le 150 bin kişinin taranması PCR’a ilave bir antikor testi ilavesi de yapmak istiyoruz. Muhtemelen haftaya başlamış olur. R0 değerinin İstanbul’da bir bölgede 16’ya kadar çıktığını biliyoruz, ama il bazında baktığımızda 4,5 ila 5’i gördüğümüz dönemler oldu. Şu anda Türkiye genelinde 1,56 olduğunu söyleyebilirim."