1441962494062 Gezi Parkı olaylarına ilişkin Beşiktaş'ın taraftar grubu Çarşı üyelerinin de aralarında bulunduğu 35 tutuksuz sanığın beraat etmesine savcılık itiraz etti. Beraat kararını veren İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne temyiz dilekçesi veren İstanbul Başsavcı vekili Mehmet Akif Ekinci, "Örgüt kurma", "Hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs" ve "2911 sayılı" suçlar nedeniyle mahkemenin verdiği beraat kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtti. "Taksim'de geniş çaplı gösteriler yapıldı, başbakanlık çalışma ofisi işgal edilmek istendi" Başsavcıvekili Ekinci temyiz dilekçesinde olay zamanı Beyoğlu Taksim bölgesinde geniş çaplı gösterilerin yapıldığı belirtilerek, Beşiktaş İlçesi'nde bulunan Başbakanlık Çalışma Ofisinin işgal edilmeye çalışıldığı, eş zamanlı olarak Ankara'da gerçekleştirilen eylemlerle irtibat kurularak Ankara'da bulunan Başbakanlık Çalışma Ofisi'nin ele geçirilmesi için irtibatlı olarak hareket edildiği iddia edildi. İtiraz dilekçesinde, "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetinin kanun dışı eylemlerle ortadan kaldırılmaya çalışıldığı yapılan telefon görüşmelerinde 'Park mark benim umrumda değil bana ne yemişim AVM'sine de Gezi Parkı'nı da ağacını da ihtilal başladı, bu hükümeti düşüreceğiz, her gün savaş her gün direniş, Kemalist memalist... Abi yaksınlar kaos var kaosa gidiyoruz. Başbakanlık konutuna saldırı olacak bugün, bu bir iç savaşa dönüşebilir polise güçlü saldıralım ses getirecek bir şeyler yapmamız lazım gösterilerde ölen kişi olursa toplumsal refleksin çok daha fazla artacağı' belirtildiği anlaşılmıştır" denildi. "Beraat kararı verilmesi usul ve yasaya aykırıdır" Temyiz dilekçesinde, "Yapılan aramalarda ve olay yerinde bazı sanıkların üzerinde sis bombası gaz maskesi ya da otomatik tabanca mermiler ele geçirilmiştir. Yapılan soruşturma ve yargılama çerçevesinde anlaşılacağı üzere sanıkların Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini kanun dışı olarak devirmeyi amaçladıkları bu çerçevede kaos oluşturulduğu İstanbul ve Ankara'daki Başbakanlık binalarının ele geçirilmeye çalışılarak amaçlarına ulaşmaya çalıştıkları bu nedenle sanıkların müsnet suçlar nedeniyle tecziyeleri (cezalanlarılmaları) yerine beraat kararının verilmesi usul ve yasaya aykırıdır" ifadelerine yer verildi. Duruşma savcısı da itiraz etti İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi duruşma savcısı Abdullah Mirza Çoşkun da, beraat kararının usul ve yasaya aykırı hususları içerdiğini belirtti. Kararın bozulması için temyiz yoluna gideceğini belirten Savcı Coşkun, henüz gerekçeli kararın yazılmaması nedeniyle süre tutum dilekçesini İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na sundu. Dilekçede, temyiz dilekçesini hazırlamak için 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından gerekçeli kararın yazılmasından sonra savcılığa gönderilmesi de istendi. Dava dosyası Yargıtay'a gidecek. 35 sanık beraat etmişti İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi 29 Aralık 2015 tarihinde oybirliğiyle aldığı kararında "Örgüt kurma ve yönetme", "Örgüte üye olma" ve "Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs" , "2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na Muhalefet" ve "Görevi yaptırmamak için direnme" suçlarından yargılanan sanıkların ayrı ayrı beraatine karar verilmişti. Mahkeme beraat gerekçesinde dosyada yeterli kesin her türlü şüpheden uzak delil bulunamadığından ve suçun sanıklar tarafından işlendiğinin sabit olmaması gerekçeleriyle sanıkların beraatlerine hükmetmişti. 4 sanık ceza almıştı Sanık Kaan Kabaş'ı "Yasak muşta" taşımak suçundan 5 ay hapis ve 400 TL adli para cezasına çarptıran mahkeme heyeti, Sanık Numan Bülent Ergenç'i de "Yasak tabanca taşımak" suçundan 10 ay hapis cezasına ve 400 TL adli para cezasına çarptırmıştı. Ancak mahkeme heyeti cezaları ertelemişti. Mahkeme heyeti, sanıklar Erol Özdil ve İbrahim Halilullah Turan'ı "Tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması ve bir yerden diğer bir yere nakletme" suçundan ayrı ayrı 2 yıl 6'şar ay hapis cezası ve 80 TL adli para cezasına çarptırmıştı. 2 sanığın bu hapis cezalarını ise ertelenmemişti.