İki yıl önce bölgedeki çatışmalı süreçte zarar gören yapılara dair Dört Ayaklı Minare önünde basın açıklaması yaptığı sırada öldürülen eski Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi için katledildiği saatte anma düzenlendi.
[mks_dropcap style="letter" size="52" bg_color="#ffffff" txt_color="#000000"]A[/mks_dropcap]nma için kente çok sayıda hukuçu, siyasetçi ve sanatçı geldi. Elçi'nin vurulduğu saat olan 10.53'te Dört Ayaklı Minare önünde yapılan basın açıklamasında, "Tahir Elçi'nin sesindeyiz" mesajı verildi. VALİLİKTEN ÖZEL İZİN ALINDI Elçinin vurularak öldürüldüğü Dört Ayaklı Minare'nin bulunduğu bölgede olayın hemen ardından sokağa çıkma yasağı ilan edilmişti. Yenikapı Sokak'ta yapılacak anma için gelen yurttaşlara izin verilmedi. Daha sonra ise valiliğe başvurulmasıyla açıklama Elçi'nin vurulduğu sokağın hemen başında yapıldı. Açıklamada Elçi'nin eşi Türkan Elçi, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ve Halkların Demokratik Partisi'den (HDP) milletvekilleri, baro başkanları, akademisyenler, hak savunucuları, sivil toplum temsilcileri ve cüppeleriyle avukatların yer aldığı görüldü. Çok sayıda yurttaş da Elçi'yi anmak için saat 10.53'te sokağın başına geldi. "... İNSANLIĞIN BU ORTAK MEKANINDA ÇATIŞMA, OPERASYON İSTEMİYORUZ." Basına yapılan açıklamada ellerde Kürtçe ve Türkçe "Seni Unutmayacağız" yazılı dövizler taşındı. Dört Ayaklı Minare'nin yakınında saat 10.53'e yaklaşırken, Elçi'nin ölümünden önce yaptığı basın açıklamasında söylediği son sözlere değinildi: "... İnsanlığın bu ortak mekanında çatışma, operasyon istemiyoruz." Ardından 10.53'te saygı duruşu gerçekleştirildi ve Diyarbakır Baro Başkanı Ahmet Özmen bir açıklama yaptı. Özmen yaptığı açıklamada, suikastın üzerinden iki yıl geçmesine rağmen soruşturma dosyasında faillerin bulunmasına yönelik "somut hiçbir ilerlemenin" kaydedilmediğini belirtti. Baro Başkanı Ahmet Özmen, "Tahir Elçi dosyası önemsenerek itinayla soruşturulan bir dosya olmaktan ziyade, sıradan bir soruşturma dosyası haline dönüştürülmektedir. Dönemin Başbakanı ve Adalet Bakanının  'faillerin bulunacağı' beyanı ve taahhüdüne rağmen söz verenlerin bu resmi söz ve taahhütlerine aykırı davranması tipik bir devlet refleksi örneğini oluşturmaktadır. Bu durum bizleri kaygılandırsa da bizler adaletin tecelli edeceği umudumuzu halen koruyor ve korumak zorundayız.Bu suikast aydınlatılmadığı sürece Türk Hukuk siteminin adalet terazisi 'AİL' kalacaktır." diye konuştu. "TALEP VE TEMENNİMİZ MEŞRUDUR" Ahmet Özmen, Elçi'nin ölümüne ilişkin haklı ve meşru bir talepte bulunduklarını, yürütülen soruşturmaya kamu iradesi ve hükûmet desteğinin de ortaya konması gerektiğini ifade etti. Diyarbakır Baro Başkanı Özmen sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu ülkenin Başbakanı oldukları dönemde Dicle'nin kenarında kurdun kaptığı bir koyunun mesuliyetini üstlenenlere bir kez daha sesleniyoruz. Tahir Elçi bir baro başkanı, saygın bir hukukçu ve insan hakları savunucusuydu, Dicle'nin kıyısında değil Diyarbakır'ın merkezinde onlarca kameranın önünde adeta canlı yayında katledildi bugünün Cumhurbaşkanı olarak  mesuliyetinizin gereğini yerine getirmenizi bekliyoruz."  Baro adına konuşan Özmen, "Mücadeleyi sürdürmeye devam edeceğimizi belirtmek istiyoruz" diyerek açıklamayı bitirdi: "Biz Diyarbakır Barosu üyeleri olarak; ömrünü ağır insan hakları ihlalleriyle mücadeleye adayan, son nefesinde bile şiddete karşı barış ve demokrasiyi savunan ebedi başkanımızın aramızdan alınışının ikinci yılında kendisini bir kez daha saygıyla anıyor, barış, demokrasi, özgürlük ve insan hakları mücadelesini sürdürmeye devam edeceğimizi belirtmek istiyoruz."