TMMOB, 24 Haziran seçimlerine ilişkin yayınladığı değerlendirmede, seçimlerin meşruiyetinin bulunmadığının altını çizdi. Açıklamada, önümüzdeki döneme ilişkin, "TMMOB halkımızla birlikte mücadeleye kararlılıkla devam edecektir" ifadelerine yer verildi.
[mks_dropcap style="letter" size="52" bg_color="#ffffff" txt_color="#000000"]T[/mks_dropcap]ürkiye Mühendis ve Mimar Odaları Birliği, (TMMOB) 24 Haziran'da gerçekleştirilen cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimleri ile gelecek döneme ilişkin yazılı açıklama yayınladı. TMMOB Yönetim Kurulu imzasıyla yayınlanan açıklamada, "16 Nisan 2017 Anayasa değişikliği referandumunun devamı ve tamamlayıcısı olarak kurgulanan 24 Haziran seçimleri tek kişi egemenliğinin kurumsallaşmasının son halkası olarak gündeme gelmiştir" denildi. 'MESLEK ALANLARIMIZIN KORUNMASI ANCAK DEMOKRASİYLE MÜMKÜNDÜR' Fiili uygulamalarla adım adım gerçekleştirilen rejim değişikliğine ve Anayasal düzen değişimine son noktanın konulduğunun belirtildiği açıklamada, "Bilinmesini isteriz ki, ülkemizin siyasi sisteminin/rejiminin, kamu idari yapısının ve ekonomisinin nasıl örgütlenip yönlendirileceği tüm toplumsal kesimler gibi biz mühendis, mimar ve şehir plancılarının bugünü ve geleceği açısından hayati önemi haizdir" ifadelerine yer verildi. Açıklamada, meslek alanlarının ve özerk mesleki örgütlülüğünün ancak demokrasiyle, sosyal hukuk devletiyle, kamusal hizmet ve denetim perspektifinin benimsenmesiyle mümkün olabileceğinin altı çizilerek, şu ifadelere yer verildi: "Demokrasi, sosyal hukuk devleti, hukukun üstünlüğü ve kamu yararı bizlerin varlık koşuludur. Bu nedenle yaşadığımız seçim süreci ve sonuçlarına dair değerlendirmemizi, 45. Olağan Genel Kurulumuzun kararları doğrultusunda üyelerimiz ve kamuoyu ile paylaşmak istiyoruz." 'SEÇİMLERİN MEŞRUİYETİ BULUNMAMAKTADIR' 24 Haziran seçimlerinin olağan ve olması gereken koşullarda yapılmadığına dikkat çekildiği açıklamada, "Saymakla bitmeyecek bu vb. eşitsizlik, adaletsizlik ve kayırmacılık, seçimlerin demokratik meşruiyetini ortadan kaldırmıştır. 1982 Anayasası %92 oranındaki kabul oyuna rağmen nasıl toplumsal bir meşruiyet oluşturamamışsa, toplumun en az yarısının onayı bulunmayan 16 Nisan Referandumu gibi bu seçimlerin ve sonuçlarının da tarih ve toplumsal vicdan nezdinde bir meşruiyeti bulunmamaktadır" denildi. Açıklamada, seçimler sonucunda AKP ve MHP’nin ortak adayının ilk turda seçilmesine karşın AKP’nin meclisteki çoğunluğunu kaybetmesinin AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı zorunlu bir ittifaka ya da koalisyona mahkum bıraktığı belirtildi. 'SEÇİM SONUÇLARI KRİZ DİNAMİKLERİNİ PEKİŞTİRİCİDİR' "Seçim sonuçları, ülkemizin içinde bulunduğu olumsuz iktisadi durum ve kriz dinamiklerini daha da pekiştiricidir" ifadelerine yer verilen açıklamada, şöyle denildi: "Bu iktidar ülkeyi krizlerin içine sokmuştur. Kayırma, yolsuzluk ve rant ekonomisi ülkemizi ve halkımızı yoksullaştırmaktadır. Devlet, bir kişi ve çevresinin oligarşik egemenliğinde parçalanmaktadır. Kurumsal düzenlemelerin on yıllara yayılan sancılarını geçiştirmek devlet aygıtı daha fazla şiddet uygulama aracı olma özelliği kazanacaktır. Halk, birey-yurttaş-örgütlü toplum özelliklerinden arındırılıp etnik ümmetçi bir yapıya dönüştürülmeye, kutuplaştırılmaya ve rejim gereksindiğinde çatışmaya yönlendirilecektir." 'GELEN İSTİBDAT REJİMİDİR' Seçim öncesinde, seçim günü ve gecesinde yaşanan olaylara değinilen açıklamada, "Seçim öncesinde, seçim günü ve gecesinde yaşanan bazı tahammülsüzlük ve şiddet kullanımı örnekleri ile seçim gecesi kitlesel protesto olasılıklarına karşı alınan önlem ve saldırıların demokrasiyle, adil seçim ile vb. hiç ilgisi yoktur" denildi. Açıklamada, seçimler sonrası gelen yeni rejim hakkında, "Yani gelen bir baskı rejimi, istibdat rejimidir. Ancak bu rejime asla boyun eğmeyecek, haklılığının bilincinde ve susmayacak geniş halk kitleleri de bulunmaktadır" denildi. 'DEMOKRASİYE SAHİP ÇIKMAK EN ÖNEMLİ GÖREVİMİZDİR' Açıklamada, son olarak TMMOB olarak önümüzdeki süreçteki görevlerine yer verildi. Bu bağlamda, "Egemenliğin bir kişide değil halkta olması gerektiği ve onu halkın demokratik katılımıyla gerçekten temsil eden kurullar ve organlarca kullanılacağını öğreten demokrasi ve hukuk öğretileri ile normlarına sahip çıkmak en önemli görevimizdir. TMMOB bu çerçevedeki bir anayasal demokratik düzeni ve kamu yararı ile yerinden yönetime dayalı özerk mesleki demokratik yapısını savunmaya devam edecektir. Mühendis, mimar ve şehir plancıları; çocuklarımızın, torunlarımızın, ülkemizin ve halkımızın geleceği için üzerlerine düşen sorumluluğu bundan sonra da yerine getirecek; Cumhuriyetin, demokrasinin, aydınlanma ve laikliğin, barışın ve kardeşliğin, eşitlik ve özgürlüğün ülkemizde özgürce serpilip gelişebilmesi için halkımızla birlikte mücadeleye kararlılıkla devam edecektir" ifadelerine yer verildi.