AKP'li Melih Bulu'nun Boğaziçi Üniversitesi’ne kayyum rektör olarak atanmasına karşı tepki gösteren ve ardından gözaltına alınan 40 öğrenciden 24’ü adliyeye sevk edildi. Duruma tepki gösteren öğrenciler bugün İstanbul'da bulunan Çağlayan Adliyesi önünde bir araya geldi.

AKP'li Melih Bulu'nun Boğaziçi Üniversitesi’ne kayyum rektör olarak atanmasına karşı tepki gösteren ve ardından gözaltına alınan 40 öğrenciden 24’ü adliyeye sevk edildi. 5 Ocak'ta şafak operasyonları evlerin kapıları kırılarak gözaltına alınan ve bugün Çağlayan'da bulunan İstanbul Adliyesi'ne getirilen öğrencilerle dayanışmak için üniversite öğrencileri adliye önünde eylem gerçekleştirdi.

"YASAKLARINIZLA SİNDİREMEDİĞİNİZ GENÇLİK, GÖZALTILARLA YILMAYACAK"

Adliye önünde gerçekleşen basın açıklamasında, "2 gün boyunca bir yandan gözaltı terörü sürerken diğer yandan AKP’nin medya kanallarında fotoğraflarımız, videolarımız ve sosyal medya paylaşımlarımız yayınlanarak hedef gösterildik. Gözaltında tutulan arkadaşlarımız çıplak arama işkencesiyle, cinsel kimlikleri hedef alınarak tecavüz ve ölüm tehdidiyle karşı karşıya kaldı. Ancak tekrar ediyoruz: Korkmuyoruz! Yasaklarınızla sindiremediğiniz gençlik, gözaltılarla yılmayacak. Arkadaşlarımız özgürleşecek, kayyum rektörler üniversiteden gidecek!" denildi. Açıklamanın tamamı şu şekilde: "Bugün, 4 Ocak’ta Boğaziçi Üniversitesi’nde katıldıkları eylem gerekçe gösterilerek gözaltına alınan arkadaşlarımız için buradayız. 2 Ocak günü, Melih Bulu’nun  cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle Boğaziçi Üniversitesi’ne rektör olarak atandığını öğrendik. 2 Ocak’tan bu yana başta Boğaziçi Üniversitesi'nden arkadaşlarımız olmak üzere her birimiz aynı sloganla sokaklardayız: Kayyum Rektör İstemiyoruz! Çünkü üniversitenin karar alma mekanizmalarını, öznelerini ve özerkliğini yok sayarak rektör atamak, Boğaziçi Üniversitesi’ni cumhurbaşkanının keyfiyetine teslim etmektir. Belediyelerle başlayan ve sivil toplum örgütlerine kadar uzanan faşist kayyum siyaseti OHAL ile devreye sokulmuş ve kalıcı hale getirilmiştir. Kayyumlar bugün yalnızca üniversitenin teslim alınması değil siyasi iktidarın toplumu iradesizleştirme ve tüm toplumsal alanları işgal etme politikasının bir parçasıdır. İlk günden bugüne söylediğimiz gibi, üniversitelerimizi cumhurbaşkanına da kayyum rektörlere de sermayeye de teslim etmeyi kabul etmiyoruz! 4 Ocak Pazartesi günü işte tam da bunun için, üniversiteyi savunmak için Boğaziçi Üniversitesi’nde bir araya geldik. Burada bize tazyikli suyla, biber gazıyla, plastik mermiyle saldıran polisler ertesi gün evlerini basarak arkadaşlarımızı işkenceyle gözaltına aldı. 2 gün boyunca bir yandan gözaltı terörü sürerken diğer yandan AKP’nin medya kanallarında fotoğraflarımız, videolarımız ve sosyal medya paylaşımlarımız yayınlanarak hedef gösterildik. Gözaltında tutulan arkadaşlarımız çıplak arama işkencesiyle, cinsel kimlikleri hedef alınarak tecavüz ve ölüm tehdidiyle karşı karşıya kaldı. Tüm bu saldırılar gençliğin birlikte karşı koyuşunu terörize etmek, dayanışmayı kırmak ve bizleri birbirimizden ayrıştırmak içindi. Üniversitelerde ve toplumsal yaşamın her alanında sorunları ortak olan öğrencilerin kayyum rektöre karşı tepkisini de dayanışma içerisinde beraberce örgütlemesi kaçınılmazdır. Direnişin ilk gününden bu yana bu saldırılara rağmen birlikte mücadele etmeye devam ediyoruz. Ve bu birlikteliğin bize verdiği güçle iktidarını kaybetme korkusundan koltuklarında tir tir titreyenlere sesleniyoruz: Gözaltılarınızla, baskılarınızla, tutuklamalarınızla gençliği ayrıştıramaz, korkutamaz, yıldıramazsınız. Biz sizi üniversite içine soktuğunuz polislerden, öğrencilere saldırılarınızdan, yasaklarınızdan tanıyoruz. Melih Bulu’nun istediğiniz gibi bir nesil yaratmak için görevlendirilmiş bir kukladan daha fazlası olmadığını da biliyoruz. “Rektör İstifa!” sloganlarından duyduğu korkuyla polislerin arkasına saklanan, kameralar karşısında ise türlü şirinlikler sergileyen Melih Bulu, üniversite kapısına vurulan kelepçeyi savunarak ve öğrencilere yönelik saldırıları meşru ilan ederek kim olduğunu göstermiştir! İktidar, Boğaziçi Üniversitesi'ne atanan kayyum rektör karşısında üniversiteyi savunan gençlerin evine düzenlediği baskınla kim olduğunu bir kez daha ortaya koymuştur. Ancak tekrar ediyoruz: Korkmuyoruz! Yasaklarınızla sindiremediğiniz gençlik, gözaltılarla yılmayacak. Arkadaşlarımız özgürleşecek, kayyum rektörler üniversiteden gidecek!"

24 ÖĞRENCİ ADLİYEYE GETİRİLDİ

Protestolar sırasında “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet” ve “görevli memura mukavemet” suçlarını işledikleri öne sürülen 40 öğrenciden 24’ü emniyetteki işlemlerin ardından sağlık kontrolünden geçirildi. 24 öğrenci daha sonra Çağlayan’daki İstanbul Adliyesine sevk edildi. Diğer 16 kişinin ise Vatan Caddesindeki Güvenlik Şube Müdürlüğünde sorguları sürüyor.

NE OLMUŞTU?

Karar, Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Resmi Gazete’de yayımlanan atama kararlarına göre; 2002 yılında AKP Sarıyer ilçe teşkilatı kurucusu ve 2015 seçimlerinde AKP İstanbul Milletvekili Aday Adayı olan Prof. Melih Bulu, Boğaziçi Üniversitesi’ne rektör olarak atandı. Karar duyulur duyulmaz tepki çekerken Boğaziçi Üniversitesi camiası tepkisini sosyal medyada dile getirdi.

BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ ÖĞRETİM ÜYELERİ: KABUL ETMİYORUZ

Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyeleri, AKP’li Melih Bulu’nun rektör olarak atanmasına karşı açıklama yayınladı. Karara tepki gösteren öğretim üyeleri, “Üniversitemizin akademik özerkliğini, bilimsel özgürlüğünü ve demokratik değerlerini açıkça ihlal eden bu uygulamayı kabul etmiyoruz” dedi.

ÖĞRENCİLER TEK SES: KAYYUM REKTÖR İSTEMİYORUZ

AKP’li Melih Bulu’nun rektör olarak atanmasına karşı tepki göstermek ve “Kayyum rektör istemiyoruz” demek için bir araya gelen Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerine polis biber gazı, tazyikli su ve plastik mermi ile müdahale etti.