Başkan Gürün, deprem konusunda yaptıkları çalışmalar ve ilerleyen süreçte uygulanacak programlar konusunda basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Ula kavşağında bulunan Muğla Büyükşehir Belediyesi Afet Koordinasyon Merkezi’nde (AKOM) düzenlenen toplantıda, kentte depreme karşı alınan önlemler, afet durumunda uygulanacak planlar ve afetlere karşı uygulanan yol haritası masaya yatırıldı. İmar ve Şehircilik Dairesi Başkanı tarafından yapılan sunumda imar planlarının bütünsel olarak ele alındığı ve jeolojik etütlerden geçemeyen bölgelere imar izni verilmediği belirtildi.

Depremin önlenecek bir durum olmadığını ancak depreme hazırlanarak can kayıplarının önüne geçilebileceğinin altını çizen Gürün, Muğla’da Büyükşehir Belediyesi olarak depreme karşı hazırlandıklarını söyledi. Gürün, 2017 yılında bu yana Muğla’nın zeminini incelediklerini ve Muğla’daki aktif dört fay bölgesindeki mikrobölgeleme çalışmalarını Menteşe merkez, Milas Ören, Marmaris ve Seydikemer’de tamamladıklarını; Fethiye, Sarıgerme ve Gökova Çıtlık bölgelerinde de planlama yaptıklarını aktardı. Gürün, şunları kaydetti:

“KAT SINIRLAMASI UYGULAMASINDAN VAZGEÇMEYECEĞİZ”

“1999 yılından bu yana kat sınırlaması uyguladık ve bu anlayıştan vazgeçmeyeceğiz. Muğla Belediyesi’yken nüfusumuz 30 bin dolaylarındaydı ancak şimdi yeni adıyla Menteşe, şu an 100 bini aştı. Biz bu nüfus artışına rağmen dikey değil yatay mimariye izin verdik. Biz bu prensibi koyduğumuzda bunu aşan sadece diğer resmi kurumlar oldu. Verilere göre Türkiye’de en düşük katlı şehirlerden üçüncüsü biziz. Ağrı ve Ardahan bizim önümüzde. Ancak buralarda turizm ve nüfus oranlarına baktığınızda bizimle kıyaslanması mümkün değil. Bundan sonra da bu uygulamanın sekteye uğrayacağını sanmıyorum, afet bize çok şey öğretti ülke olarak diye umuyorum. Bunun dışında en önemli çalışmalarımızdan biri de mikrobölgeleme çalışmalarımız. 2017 yılında başladığımız ve zeminin yapısını tamamıyla ortaya koyan bu uygulama ile riskli veya güvenli bölgelerin tespiti, bu tespitler doğrultusunda nerede kaç katlı imar verileceği, nerenin yapılaşmaya açılmaması gerektiği, kentsel dönüşüm uygulanması yapılacak yerlerin belirlenmesi gibi tespitler yapıyoruz. Bu da bizim deprem güvenli bir kent olmak için attığımız adımlara ışık tutuyor.”

2020 yılında yapılan deprem çalıştayının kendileri için önemli bir adım olduğuna dikkat çeken Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün, şöyle devam etti:

“İLİMİZ GENELİNDE 617 TOPLANMA ALANI VE 37 GEÇİCİ KAMP ALANI BELİRLENDİ”

“Bu çalıştayda önemli bir yol haritası çıkardık. Sağlıklı yaşam alanları planlamak, dirençli bir kent kimliği kazandırmak, dolası depremlerde can kaybını engellemek için bu çalıştaydan önemli kazanımlar elde ettik. Naci Görür Hoca’mız burada 7’nin üzerinde bir deprem olmayacağı tespitinde bulunmuş, az katlı yapılar ile depremin etkisinin azalacağına dair tespitler yapmıştı. Biz de burada yapı stoğu ile ilgili envanterimizle gerekli çalışmaları yapıyoruz. İlimiz genelinde 617 toplanma alanı ve 37 geçici kamp alanı belirlendi.” 

Gürün, AKOM merkezinin bulunduğu bölgede deprem sonrası afet planı kapsamında sorumluluk alanında olmasalar da yaşanan eksikler nedeniyle mobil konteyner, mutfak, tuvalet, banyo gibi malzemeler üreteceklerini de sözlerine ekledi. Gürün, konuya ilişkin şunları söyledi:

“DEPREM SONRASI AFET PLANI KAPSAMINDA KENDİ ATÖLYEMİZİ KURACAĞIZ”

“Deprem bölgesinde gördük ki maalesef bu konularda eksikler var. Özellikle deprem sonrasında vatandaşlarımızın günlük hayatlarını sürdürebilmelerine yardımcı olmak için kendi atölyemizi kuracağız. Burada konteyner, mutfak, tuvalet, banyo gibi mobil ürünler üretip ülkemizin neresi olursa olsun destek sağlayacağız. Bunun yanı sıra yine acil durumlar için şehrimizde 617 toplama alanı 37 geçici kamp alanı belirlendi. Muğla belediyesiyken en fazla yeşil alan sahibi ilçeydik. Şimdi de yeşil alan miktarını çok artırdık. Şimdi bu alanların önemi ortaya çıkıyor. Ancak bizim belirlediğimiz alanların üzerlerinde AVM yok.”

Meydana gelen deprem felaketinin ülkede depreme olan bakış açısını değiştireceğini umduğunu da paylaşan Başkan Gürün, sözlerini şöyle noktaladı:

“İMAR AFFINI TAMAMEN GÜNDEMDEN ÇIKARMALIYIZ”

“İmar affından yararlanan hane sayısında Muğla olarak üçüncü sıradayız. Şu anda bütün affa giren binaların hepsinin ruhsatlarının askıya alınıp tekrar değerlendirilmesi gerekmektedir. Biz tüm binalara şüphe ile yaklaşırken bunların kontrolü için titizlikle çalışırken maalesef denetimsiz olarak her türlü yapı affedildi. Bundan sonra imar affını tamamen gündemden çıkarmalıyız. Olası afet durumlarına karşı 2015 yılında Afet Kordinasyon Merkezi’ni kurduk. Burada doğal afetlerde etkin, hızlı müdahale ve organizasyonu sağlıyoruz. Şimdi depremde ne deniyor? ‘Organizasyon sorunu var ve müdahalede geç kalındı’ deniyor. İşte biz bunların yaşanmasının önüne geçebilmek adına AKOM’u kurduk. Depremi önleyemediğimize göre bununla ilgili riskleri en aza indirmek ve meydana gelebilecek olumsuzlukları hızla çözmek için çalışıyoruz.”