Haber: Ahmet Ünsal / Manisa
15 Temmuz Demokrasi Meydanı’nda gerçekleşen eyleme CHP Manisa İl Kadın Kolları Başkanı Gülbahar Tahmilci, 29 Ekim Kadınları Derneği Manisa Şube Başkanı Fatma Ayhan ve sivil toplum kuruluşları destek verdi.
“Yasayı geri çek ötenazi cinayettir, öldürme aşıla kısırlaştır yerinde yaşat, öldürme bende anneyim. Dostumu öldürme yasayı geri çek” yazılı pankartları taşıdılar.
Hayvanları Koruma Derneği Manisa Şube Başkanı Reyhan Erbirliler, TBMM’deki vicdan sahibi tüm milletvekilleri seslenerek yasanın bir an önce geri çekilmesini istedi. Erbirliler, “Dünyaya örnek olarak 2004 yılında ana hükmü belediyelerin bakımevi kurup kısırlaştırma yapması olarak çıkartılan Hayvanlar Koruma Kanunu’na rağmen, hala daha 1389 belediyenin 1200 e yakınında bakımevi de yok kısırlaştırma yok ama öldürme var. 20 yıldır Kısırlaştırılma yapmayan belediyelerin görev ihmali ile hayvanlar aç sefil yaşam savaşı verirken, çoğalan hayvanlardan dolayı vatandaş da muzdarip ve şikayetçi olduğunda, belediyeler bu hayvanları toplarken birazını öldürüp, kalanları da birbirlerine, başka ilçelere, beldelere çöplüklere, ormanlara ve otobanlara atıyor. Atılan hayvanlar üremeye devam etse de açlık, sefillik içinde ölüyorlar. Gerçekte asıl çoğalan şehirlerdeki insan nüfusu olup kısırlaştırma ile sokaktaki hayvan sorunu çözülecekken bu yasa teklifi yeni belediyelere öldürün emri veriliyor. Bizler 20 yıl boyunca hayvan severler, gönüllüler ve STK’lar olarak, belediyelerin bakımevi kurup kısırlaştırma yapması için, yetkili kurumlarca belediyelere denetim, idari ve cezai yaptırım gelsin diye mücadele ettik etmeye de devam ediyoruz. 20 yıldır Yasayı uygulamayan ve görev ihmalinde bulunmaya devam eden belediyelere, şu ana kadar yasa ne denetim yaptı ne de ceza kesti. Türkiye’de bulunan 20 bine yakın köyde yaşayan tarım ve hayvancılık uğraşan 10 milyonlarca vatandaşın canını, malını, davarını koruyan 100 binlerce sahipli bekçi ve çoban köpeklerinin, sahiplerince beldelere ilçelere atılan ve sonra da sokak köpeği denilen yavruların Sokak hayvanlarının ana kaynağı olduğunu da göremiyorlar. Şimdi tüm olumsuzlukların faturası zavallı sokak hayvanlarına, kedilere, köpeklere kesiliyor.
SORUYORUZ. 20 yıldır görevini yapmayan Belediyelerin görev ihmallerinin suçlusu hayvanlar mı? Yasayı neden uygulamadınız? 20 yıldır Görevini yapmayan belediyelere neden ceza yazmadınız? Yasada olduğu gibi belediyelere Bakımevi yapmak konusunda neden destek çıkmadınız? Bugün siyasiler, saldırgan olanlar toplanacak, sahiplenilmeyenler için veterinerlere Ötenazi hakkı verilecek diyerek öldürülmelerini yasaya koymaya çalışmakta. Tüm belediyeler Bakımevi açarak, kısırlaştırarak, aşılayıp çipleyerek ve yerine bırakarak üreme kontrol altına alınacak iken bu Ötenazi imkanı neyin nesi ? Ülkede insan için yasak olan ötenaziyi hayvanlara nasıl reva görüyorsunuz? Tüm karşı çıkışlara rağmen STK'ların görüşlerini, çözüm önerilerini neden ciddiye almıyorsunuz? Toplumun kültürel ve dinsel yapısına ters olan bu öldürme ısrarınız niye? Tüm hayvanların sokaklardan toplanıp barınaklara doldurulmasını ve sürekli orada kalmasını istiyorsunuz. 1200 belediyede bakımevi yokken bu belediyelerden tüm hayvanları toplamalarını nasıl bekliyorsunuz? Binlerce hayvanı olmayan barınaklara almayı, olmayan toplama ekipleri ile toplamayı, olmayan teknik donanımla kısırlaştırmayı nasıl yapmayı düşünüyorsunuz? Kapalı kapılar ardında kelime oyunları ile kılıflar uydurularak hazırlanan yasa tasarısını reddediyoruz. Eğer kamu güvenliği ve toplum sağlığını bu kadar çok düşünüyorsanız katilleri, canileri, uyuşturucu mafyalarını hedefinize alsanıza. Gücünüz bu gariban hayvanlara mı yetiyor? Bu hayvanların masum gözlerine nasıl bakacaksınız? Evinize gittiğinizde çoluk çocuğunuzun gözlerine nasıl bakacaksınız? Hani hayvanları mal kapsamı320ndan can kapsamına almıştınız. Can kapsamına aldığınız bu hayvanların canını nasıl alacaksınız” diye konuştu.
Bu teklifi hazırlayan ve imzalayanlara seslenen Erbirliler, “Hayvanların öldürülmesi üzerine verdiğiniz bu emeği yıllardır kanunu uygulamaya vermiş olsaydınız bugün sokaklarda çok az sayıda hayvan olacaktı. Sahiplenilmeyen hayvanlar öldürülecekmiş. Sanki bütün ülke sahiplenme kuyruğunda bekliyor. Siz öncelikle teklifinizde yer almayan sahipli hayvanların sokağa bırakılmasını, merdiven altı hayvan üretilmesini, ülkeye kaçak hayvan sokulmasını engelleyin. Andımız olsun ki size bu hayvanları öldürtmeyeceğiz. Bu kadim topraklarda köpek ve kediler sokaklarda dostumuz olmuş ve kültürümüze yerleşerek bakılmışlardır. Birçok ülke bu kültürü överek anlatmaktadır. Tek çözüm aşıla-kısırlaştır-yerinde yaşattır. Üretim çiftlikleri, merdiven altı hayvan üretimi, ülkeye kaçak hayvan sokulması, hayvan satışını durdurulmayla ilgili tek kelime yer almayan kanun teklifinde, 20 yıldır hayvan katlettiren Belediye Başkanı ve sorumlulara hapis cezası vermeyenler, şimdi köpek toplamıyor diye hapis cezasına yer vermiş. Hükümet belediyeler ile halkı karşı karşıya mı getirmek istiyor? Katliam yasası ile masum hayvanların canı siyasi çekişmelere malzeme olamaz. Hayvanlar siyaset üstüdür. Hayvanlar vicdanımızdır! Bilimsellikten, vicdandan uzak ifadelerle STK’lar ve kamuoyundan gizli hazırlanan, katliam ve üreme döngüsünü devam ettirecek bu kanun teklifi geri çekilmelidir! Hatta yeni bir yasaya bile gerek yok kendi çıkardığınız 5199'un etkin uygulanmasını sağlayacak bir iki değişiklik yapın o bile yeter. Haykırıyoruz. Yasayı geri çekin. Yasayı geri çekin. Yasayı geri çekin” dedi.