Kahramanmaraş depreminin üzerinden tam 11 gün geçti. Mevzuata uygun olmayan yapılar, imar aflarıyla birlikte yasal hale getirilen binlerce bina yerle bir oldu, en az 35 bin insan yaşamını yitirdi.
Beton çetesi sadece Saray ve çevresindeki görkemli müteahhitlerle sınırlı değil, sokak sokak kovalanan rantlarda ülkenin damarlarına işledi, mafyalaştı. BirGün'den Timur Soykan bugünkü yazısında depremden sadece birkaç gün sonra Osmaniye Kadirli'de oturduğu evler hasar alan vatandaşların ve yapı denetim şirketine 'mafyalar' tarafından yaşatılanları anlattı.
Soykan'ın yazısının tamamı şöyle:
MHP’li Kadirli Belediyesi’nden bir personel, binalara gelip çekiçle bir iki kolona vurup ‘hasarsız’ raporu veriyordu. İlçede buna yönelik tepkileri ANKA Haber Ajansı’ndan Burhan Demircioğlu haberleştirmişti. Görüntülerde insanlar evlerindeki çatlak, yıkık duvar ve kolonları gösteriyor, “Bu binalar nasıl hasarsız olur, nasıl bu evlere girelim” diye soruyordu.
Belediyenin bu incelemelerine haklı olarak güvenmeyenler ise özel hasar inceleme ve tespit şirketleri arayışına girdi. Kadirli’deki 15 yıllık Eskicioğlu Kent 1 Sitesi’nin yönetimi de İzmir merkezli bir şirket ile anlaştı. Beyoğlu Kentsel Dönüşüm Riskli Yapı Tespiti İnşaat Mimar Mühendislik Şirketi’nden 3 mühendis Kadirli’ye gelerek 6 blokta 60 konutun bulunduğu sitenin bütün donatı tespitlerini yaptı. Birçok mühendislik firmasının bir araya geldiği şirket, site yönetimine güven vermişti.
Binaların betonarme-statik projelerini alan mühendisler, binaların yapım yılındaki teknik şartnameye ve yönetmeliğe uygun olarak yapılıp yapılmadığını kontrol edecekti. Binaların demir donatılarının projeyle aynı olup olmadığına bakacaklar, kolon ve kirişlerin bağlantılarını değerlendireceklerdi. Beton numuneleri alınacak ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı onaylı laboratuvarda analiz edilecekti. Zemin etüdü, bina eğim raporu gibi pek çok alanda da meslek odalarına kayıtlı şirketlerle çalışacaklardı. Ve binaların depreme dayanıklılığı konusundaki sonuç raporu kat maliklerine verilecekti.
Ancak mühendisler 12 Şubat günü çalıştıktan sonra telefonlarına tehditler yağdı. İddiaya göre, arayanlar “15 yıllık binaları incelersen öldürürüz” demişti. Sonunda şirket, siteye yönetimine ‘Ölümle tehdit ediyoruz” dedi ve aldığı parayı iade ederek Kadirli’den ayrıldı.
Sitede yaşayanların iddiasına göre; müteahhitler ve belediyede yuvalanmış bir çete, şirketi tehdit etmişti.
Şirketteki bir mühendis, İzmir’e döndükten sonra Osmaniye Kadirli Başsavcılığı’na gönderilmek üzere İzmir Adliyesi’nde suç duyurusunda bulundu. 14 Şubat 2023, yani depremden sadece 8 gün sonra yapılan suç duyurusundaki suçlama ‘ölümle tehdit’ ve ‘hakaret’ti. Şirketin çalışma biçimi ve Kadirli’ye gelişleri anlatılan suç duyurusu şöyle devam etti:
“Daha önce hiç bilmediğimiz ve tanımadığımız bazı telefon numaraları bizi arayarak bölgede son yıllarda yapılan 15 senelik binalara kadar girmemiz konusunda bizi ölümle tehdit ettiler. Tahminimizce müteahhit firma olarak değerlendirdiğimiz ya da çalışma yapacağımız binalarda eksiklerini tespit etmemizden korkanlar bizi tehdit etti. Ya da farklı sebeplerden bölgede çalışma yapmamızı istemeyen kişi ya da kişilerin bizi bu konularda ölümle tehdit ettiğini görüyoruz.”
Suç duyurusuna tehdit aramalarını yapan ve Osmaniye’nin telefon koduyla başlayan 3 numara eklendi. Ayrıca gizli bir numara arayarak ölüm tehditleri savurmuştu. Şikayette 12-14 Şubat tarihleri arasında 32 kez tehdit telefonu geldiği ifade edildi. Site yönetimine paranın iade edilerek bölgeden ayrıldıklarını anlatan şikayetçi mühendis, Kadirli’de başka sitelerin hasar tespiti işini de aldıklarını ama bunlara da başlayamadıklarını yazdı.
Müteahhitler ve ortağı çeteler, insanlara mezar olacak evler yapmakla yetinmiyor. İnşa ettikleri binalardaki suçları örtmek için de tehditler savuruyorlar. Türkiye’de insanlar depremde ölüme böyle mahkum ediliyor.