Hizbullah lideri Hasan Nasrallah, İsrail'in Lübnanlı milislere karşı geniş çaplı bir saldırıya geçmesi halinde "kuralsız ve sınırsız" bir savaş yaşanacağı uyarısında bulunurken, İsrail'in herhangi bir çatışmada topraklarını kullanmasına izin vermesi halinde Kıbrıs'ın da hedef haline gelebileceği tehdidinde bulundu.
Kıbrıs ve İsrail arasında, iki ülkenin ortak tatbikatlar gerçekleştirdiği ikili bir savunma işbirliği anlaşması bulunuyor.
Hizbullah lideri, "Kıbrıs havaalanlarını ve üslerini Lübnan'ı hedef alması için İsrailli düşmana açmak, Kıbrıs hükümetinin savaşın bir parçası olduğu anlamına gelir ve direniş de savaşın bir parçası olarak tavır alcaktır" dedi.
Adanın Cumhurbaşkanı Nikos Christodoulides Çarşamba akşamı yanıt verdi: "Kıbrıs herhangi bir askeri çatışmaya müdahil olmamakta ve kendisini sorunun değil çözümün bir parçası olarak konumlandırmaktadır."
AB'nin en doğusunda üye devleti olan Kıbrıs’ın Ortadoğu'da oynadığı insani rolü vurgulamaya çalışan Christodoulides, Gazze'ye umutsuzca ihtiyaç duyulan yardımın taşınması için açılmasında kolaylaştırıcı oldukları deniz koridorunu hatırlattı.
Kıbrıs Üniversitesi mezuniyet töreninde gazetecilere bir açıklama yapan Christodoulides, "İnsani yardım koridorumuz barış ve istikrara olan bağlılığımızın bir kanıtıdır" dedi.
Hizbullah lideri Nasrallah’ın açıklamalarına yönelik olarak "Bu tür açıklamalar hoş değil, ancak gerçeği de yansıtmıyor. Kıbrıs herhangi bir askeri çatışmaya katılmamaktadır.” sözleriyle yanıt veren
Christodoulides tehdidin diplomatik kanallar aracılığıyla gündeme getirileceğini söyledi.
Nasrallah'ın açıklamaları İsrailli generallerin Hizbullah'a karşı daha geniş bir saldırıyı öngören askeri planın onaylandığını açıklamalarından ve İsrail Dışişleri Bakanı Israel Katz'ın da ülkenin savaşı genişletip genişletmeme kararının eşiğinde olduğunu dile getirmesinden bir gün sonra gerçekleşti.
İki taraf arasında 8 Ekim’de başlayan sınır çatışmaları sürecinde İsrail tarafından öldürülen en üst düzey Hizbullah komutanı olan Taleb Sami Abdullah için düzenlenen anma töreninde konuşan Nasrallah, Hizbullah'ın rolünün Gazze'de savaşan Hamas'ı desteklemek olduğunu ve Hizbullah’ın İsrail güçlerini ülkenin kuzeyinde bağlamayı başardığının altını çizdi.
Nasrallah İsrail'le topyekûn savaştan uzak ve Gazze'de ateşkesi hedefleyen sınırlı bir çatışma stratejisinin hala geçerli olduğunu ifade ederken, İsrail'in hiçbir yerinin Hizbullah'ın saldırılarına karşı güvende olmadığını öne sürdü.
Nasrallah'ın televizyonda yayınlanan konuşması, iki taraf arasındaki çatışmanın giderek daha tehlikeli bir hal alması nedeniyle gerilimi azaltmaya yönelik diplomatik çabaları daha zorlaştırıyor.
Nasrallah açıklamasında "100,000'den fazla savaşçımız var, hatta en kötü senaryoda bile daha fazla. En kötü senaryo için hazırlık yaptık ve İsrail de bunu biliyor" dedi. Hizbullah'ın, Salı günü Hayfa'nın insansız hava aracı görüntülerinin yayınlanmasıyla Hizbullah merkezli istihbarat toplama faaliyetlerinin etkisinin altını çizen Nasrallah "8 Ekim'den bu yana düşman belli yerlerin hedef alınacağını anladı” dedi ellerinde Hayfa'nın saatlerce kaydedilmiş görüntülerinin olduğunu açıkladı. "2006'da [ikinci Lübnan savaşı sırasında] Meron Dağı'ndaki İsrail üssünü bombalamaya kararlıydık. Bugün sadece savaşçılara bu yönde talimat veriyoruz ve onlar da hemen yapıyorlar."
Nasrallah "topyekûn savaş istesek de istemesek de, düşman ülkenin kuzeyinde hazır olmak zorunda," dedi ve İsrail'in tehditlerinin Hizbullah'ın hesapları üzerinde "hiçbir etkisi olmadığını" öne sürdü.
Nasrallah'ın konuşmasından önce Çarşamba günü, "yıkıcı bir bölgesel savaşı önlemekle" görevli ABD elçisi Lübnan'da yetkililerle görüştükten sonra İsrail'e dönerken, Hizbullah İsrail'in güney Lübnan'da düzenlediği saldırılarda üç savaşçısının öldüğünü açıkladı.
İsrail'in bir hava saldırısında bombalar, Lübnan'ın güney kıyısında, sınırdan 20 mil uzaklıkta bulunan ve sınır bölgesinden göç eden çok sayıda Lübnanlının barındığı Tyre kenti yakınlarına düştü.
İsrail ile Lübnan'ı ayıran Mavi Hat'ın İsrail tarafında ise Hizbullah Çarşamba günü öğleden sonra Kiryat Shmona kasabası yakınlarındaki bir ordu üssüne roket attığını ve yangın çıktığını açıkladı.
İsrail'in geçen hafta Abdullah'ı öldürmesinden bu yana İsrail ve Hizbullah arasında daha geniş çaplı bir savaş çıkacağına dair korkular artarken, Hizbullah da buna İsrail'e karşı insansız hava araçları ve roketler de dahil olmak üzere yüzlerce mühimmat fırlatarak karşılık verdi.
Şiddetin en azından geçici olarak azalabileceğine dair umutlar, Hizbullah'ın Hayfa kenti üzerinde çekilmiş insansız hava aracı görüntülerini yayınlamasıyla zarar gördü ve İsrail Dışişleri Bakanı'nın "topyekûn savaş" tehditlerine ve IDF generallerinin bir Lübnan saldırısı planını imzaladıklarının duyurulmasına yol açtı.
Bu arada, uydu görüntüleri ve güney Lübnan'daki bölgesel yetkililer tarafından toplanan veriler, 1,700 evin tamamen yıkıldığı ve 14,000'inin kısmi hasara uğradığı çatışmanın yaygın ve artan yıkımına işaret ediyor.
Nasrallah, ABD Başkanı Joe Biden'ın kıdemli danışmanı Amos Hochstein'ın Salı günü Lübnan'da yaptığı görüşmelerin ardından İsrail'e döndüğü sırada konuştu.
Tam ölçekli bir savaşın bölgesel bir çatışmaya yol açabileceği uyarıları arasında çatışmayı yatıştırma çabalarında herhangi bir ilerleme olduğuna dair bir işaret yoktu.
BM mahkemesi İsrail'i soykırımla suçluyor
İsrail'in Gazze saldırısı dokuzuncu ayına girerken, ABD'nin İsrail'in hava ve kara saldırılarına verdiği desteğe yönelik uluslararası eleştiriler de giderek artıyor.
En üst düzey BM mahkemesi Gazze'de "makul bir soykırım riski" olduğu sonucuna vardı - İsrail'in şiddetle reddettiği bir suçlama. İsrail sivil ölümlerinden Hamas'ı sorumlu tutuyor ve militanların halk arasında faaliyet gösterdiğini söylüyor.
IDF'nin Hizbullah'a karşı "saldırıya" hazırlandığı uyarısının ardından Çarşamba günü İsrail hava saldırıları ve askerler ile Filistinli militanlar arasındaki çatışmalar Gazze'yi sarstı.
Görgü tanıkları ve Gazze Şeridi'ndeki sivil savunma ajansı, İsrail'in Refah'ın batısında bombardıman düzenlediğini ve sağlık görevlilerinin insansız hava aracı saldırıları ve bombardımanda en az yedi kişinin öldüğünü söylediğini bildirdi.