EKOLOJİ-ÇEVRE

İdare Mahkemesinden İzmir ve Aydın'ın köylerini tehdit eden kalker ocağına yürütmeyi durdurma kararı

İdare Mahkemesi, Aydın'ın Söke ilçesi Yamaç Köyü, Kuşadası ilçesi Kirazlı Köyü ve İzmir'in Selçuk İlçesi Gökçealan Köyü tarım arazilerini etkileyecek olan kalker ocağı ve kırma-eleme tesisi projesi hakkında yürütmenin durdurulması kararı verdi.

Abone Ol

Aydın'ın Söke ilçesi Yamaç Köyü, Kuşadası ilçesi Kirazlı Köyü ve İzmir'in Selçuk İlçesi Gökçealan Köyü tarım arazilerini etkileyecek olan kalker ocağı ve kırma-eleme tesisi projesi hakkında yürütmenin durdurulması kararı verildi.


Proje sahası antik çağlardaki ismi Toraks Dağı olan, günümüzde ise Gümüş Dağı olarakCbilinen dağın zirve ve yüksek yamaçlarında yer alıyor. Söke Çimento A.Ş. tarafından, 5 ayrı ruhsat sahası içinde toplam 263 hektarlık açık ocak işletmesi ve 2 farklı kırma-eleme tesisi işletilmesi amaçlanan proje hakkında Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından, 2017 yılında ÇED Olumlu kararı verilmiş ancak bu karar projenin etki alanı içinde yer alan Kirazlı Köyünde halka duyurulmamıştı.


2022 yılında proje sahası içindeki ormanlık alanlarda başlayan ağaç kesimi ile projeden haberdar olan Kirazlı köylüleriyle birlikte Kirazlı Ekolojik Yaşam Derneği, S.S. Kirazlı Köyü Küplüce Tarımsal Kalkınma Kooperatifi ve Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği tarafından Aydın 2. İdare Mahkemesi'nde açılan iptal davasında Mahkeme, 22.02.2023 tarihinde ÇED Olumlu kararının yürütmesinin durdurulmasına karar verdi.

Durdurma kararının gerekçesinde özetle; projenin orman ekosistemine vereceği telafisi imkansız zararlara, sulama ve yeraltı su kaynaklarını besleyen mevsimsel akışlı derelerin faaliyetten zarar göreceğine, ocak sahalarından 250 ila 800 metre mesafelerde, verimli, kapama zeytinliklerin olduğuna ve proje faaliyeti sonucunda ortaya çıkacak olan tozumanın zeytinliklere zarar vereceğine, maden sahalarının zeytinlik alanlar ve köy yerleşiminden daha yüksek konumda olması nedeniyle, işletme faaliyeti esnasında çıkacak olan tozun, rüzgarlar vasıtasıyla ve dağlık yapının ortasında adeta bir yol/kanal gibi olan vadinin yapısı nedeniyle zeytinlik sahalara ve köylere taşınacağına, proje sahasının çevresindeki diğer faaliyetlerle birlikte kümülatif etki değerlendirmesinin yetersiz olduğuna vurgu yapıldı.