Gazeteci Barış Pehlivan, Cumhuriyet’te kaleme aldığı bugünkü yazısında, 31 Mart yerel seçimlerinin iktidara yakınlığıyla bilinen medyalar üzerindeki etkisine dikkat çekti.
İsmini paylaşmadığı dört tanınmış isimler görüşen Pehlivan’ın aktardığına göre iktidar medyası “değişmeliyiz” kanaatinde. Pehlivan’a konuşan bir medya mensubu, seçimlerle birlikte değişen ekonomik güç dengesine işaret ederek “Bazı gazeteler kapanma ya da sadece dijitalde yayın yapma gibi radikal kararlar alabilir” dedi.
Geçen gün Sabah gazetesi, yazarı Yavuz Donat’ın CHP lideri Özgür Özel’le gerçekleştirdiği röportajı manşetine taşıdı. Söz konusu sayının kapağında Erdoğan’a hiç yer verilmedi. Pehlivan, “Sanmayın ki sadece ‘bizim’ mahallede tartışıldı bu sorular. Bizzat hem iktidar çevrelerinde hem de AKP medyasında ‘Sabah’ın ne yapmaya çalıştığı’ sorgulanıyor” diye yazdı.
İktidar medyasında çalışan dört ayrı televizyoncu ve gazeteci ile görüşen Pehlivan, onların şu açıklamalarını aktardı:
"Belediyelerin el değiştirmesiyle CHP muazzam bir maddi güç elde etti"
“Seçim medyayı da etkilemez olur mu, etkileyecek. Unutmayalım ki belediyelerin el değiştirmesiyle CHP muazzam bir maddi güç elde etti. Aynı şekilde iktidar da ciddi bir maddi güç kaybı yaşadı. Bunu sadece “toplu gazete alımı” ile düşünürsek yanılırız. Özellikle iktidar medyası her belediye ile yıllık sözleşmeler yapıyordu. Bu muhalif medyada da var. Ancak bu gelir ve güç artık iktidar medyasında yok. İktidarda kalan belediyelere de daha çok yük biner.”
“Her şeye rağmen Cumhurbaşkanı Erdoğan medyadan zaten memnun değildi, etkili olduğunu düşünmüyordu. Şimdi kaliteyi artırmak zorundayız. Öyle ya seçim döneminde onca yayın organı o kadar haber yaptı; sonuç ne? Sıfır!”
“İktidar medyasında ekonomik daralmalar olacaktır"
“İktidar medyasında ekonomik daralmalar olacaktır. Bazı gazeteler kapanma ya da sadece dijitalde yayın yapma gibi radikal kararlar alabilir.”
“Sabah gazetesinin Özgür Özel manşeti derinlikle izlenmeli”
“Demek ki bir başkan adayını gereksiz şekilde çok parlatmakla seçmeni etkileyemeyebiliyormuşuz. Sabah gazetesinin Özgür Özel manşeti derinlikle izlenmeli. Çünkü madem olabiliyordu, seçim kampanyası döneminde neden yapmadılar? Kaldı ki o manşetin Ankara’dan talimatla yapılmadığına, aslında Erdoğan’a bir mesaj içerdiğine dair ciddi bir söylenti var.”
“Hiçbir yerde değişim olmasa bile, Sabah ve A Haber’de dönüşüm yaşanabilir”
“Hiçbir yerde değişim olmasa bile, Sabah ve A Haber’de dönüşüm yaşanabilir. Erdoğan’ın bile kabul ettiği ekonomik kriz yokmuş gibi davranmaları, muhalif olan herkese amansızca saldırmaları ve diğer muhafazakâr medyaya yaşam hakkı tanımamaları camiada rahatsızlık yaratıyor.”
“TRT’de ise şu an sessizlik hâkim”
“TRT’de ise şu an sessizlik hâkim. Hemen hemen herkes rahatsız ancak köklü bir değişim olması beklenmiyor. Halbuki TRT’nin özellikle son üç senedir çok daha kötüye gittiğini bilen biliyor. Özel hayatına dair gelişmeler ortaya çıkana kadar, haber dairesi Hilal Kaplan’dan soruluyordu. Ancak Emine Erdoğan’ın devreye girmesiyle Kaplan’ın kanal içinde pasifize edildiği konuşuluyor. Dahası TRT’de ‘Cumhurbaşkanına rağmen ama onun sorumluluk yüklediği insanların yönetim hatalarından yaşanan bir geriye gidiş var’ görüşü ağırlıkta.”