Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, 198. kuruluş yıldönümü ve 1-7 Eylül “Zabıta Haftası” kapsamında zabıta teşkilatı mensuplarını ağırladı. Emirgan’daki Beyaz Köşk’te gerçekleşen buluşmada; İBB Genel Sekreter Yardımcısı Erdal Celal Aksoy, Zabıta Daire Başkanı Metin Alper, Zabıta Tedbir Şube Müdürü Ali Toy, Ruhsat ve Denetim Şube Müdürü Deniz Barbaros, Avrupa Yakası Zabıta Şube Müdürü
Hakan Aplak, Anadolu Yakası Zabıta Şube Müdürü Nazan Başelli, Zabıta Destek Hizmetleri Şube Müdürü Taner Dursun ile zabıta memurları Buse Kozak ve Mustafa Şamil Babacan yer aldı.
“ZABITA HİZMETİ BELEDİYECİLİĞİN ÖN YÜZÜ”
Zabıta hizmetini “belediyeciliğin ön yüzü” olarak tanımlayan İmamoğlu, “Sizleri gördükçe diyorum ki, acaba nasıl bir yenilikçi sürece ihtiyacı var zabıta teşkilatının? Özellikle önümüzdeki yıllara dair, on yıllara dair nasıl bir forma, nasıl bir hizmet anlayışına ya da hangi sahalarda daha etkin bir varoluş düzenine ihtiyacı var diye, dönem dönem ben de düşünüyorum. Bazı ülkelerde, zabıta gibi farklı kuruluşlar da yerel yönetimlerin ötesinde, oralardaki yerel yönetim formu açısından işletiliyor. Ama bizim böyle tam, en ön yüzümüz, zabıta teşkilatımız. Bu bağlamda hem Genel Sekreter Yardımcımız hem Daire Başkanımız ve bütün yönetici dostlarımız, yol arkadaşlarımızdan bu çerçevede bir düşünce geliştirmeye dönük adımları atmanızı özellikle arzu ederim. Bunun faydalı olacağını da düşünüyorum” dedi.
“İSTANBUL, BİRÇOK NOKTADA TÜRKİYE’NİN LOKOMOTİFİ”
“Türkiye'de, yerel yönetim anlamında, birçok noktada lokomotifi İstanbul, ama özellikle yerel yönetim anlamında birinci derecede İstanbul hep uygulama öncüsü olmuştur, olmak zorundadır” diyen İmamoğlu, “Bu bağlamda sizlerden de hem deneyimlerinizden hem özenli ulusal ve uluslararası düzeyde örnekleri de baz alarak, yenilikçi adımlar beklemekteyim. Tabii ki kazasız, sıkıntısız… Allah korusun, hiçbir kardeşimizin burnu kanamasın. Sonuçta kamu görevi yapıyor ama bazen istemediğimiz karşılıklar da olabiliyor. O konuda da yine donanımlı olmanızı, bu konuda kendi gücünü vatandaşa gösteren değil ama vatandaşını korurken de kendini de koruyan noktada tedbirini almış bir teşkilata dönüşmesi de bizim için kıymetli. O konuda da lütfen hiçbir arkadaşımıza, en ufak bir gayri yasal pozisyonlarını savunmak adına eylemde bulunanlara da müsaade etmeyecek şekilde tedbirli olmanızı da istiyorum” ifadelerini kullandı.
ALPER: “ZABITA, İSTANBUL’UN MUHAFIZLARININ NEFERİ”
“Zabıta, ‘belediyenin üniformasıdır’ şiarını, biz, kendimize düstur edindik arkadaşlarımızla” diyen Zabıta Daire Başkanı Alper de şunları söyledi:
“2 bin 500’e yakın teşkilat mensubumuz var sayın Başkanım. Gerçi zaman zaman güç kaybediyor olsak da -bunu da sizi defalarca bazı konuşmalarda zikrediyorsunuz- istediğimiz ölçüde mevcudumuz belki yeterli olmayabilir ama mevcut arkadaşların hem bilgi birikimi hem de eforları, gördüğüm kadarıyla o olumsuzlukları şu anda elemine eder düzeyde. Yenileştirme çalışmalarını da Avrupa standartlarına çıkarmak adına, bütün ülkeler ve zabıtalar ne yapıyor acaba diye, Almanya'da, İngiltere'de, Fransa’da bu tür şeyler nedir? Arkadaşlarımızın yabancı dil tecrübeleri var. Araştırmaya yönelik bilgi birikimi olan arkadaşlarımız var. Çalışmalar yapıyoruz. İnşallah çok kısa sürede, belki 200. Yılında zabıta teşkilatı, sizin buyurduğunuz gibi, birçok ülkeye örnek olacak bir teşkilat yapısına da gelebilir. Ama şu mevcut şartlarda bile, emin olun, en iyisini yapmaya çalışıyoruz. Çünkü İstanbul'un muhafızlarının neferlerinin de en iyi şekilde olması gerekir diye düşünüyoruz.”