Altı yaşındaki çocuğa dini nikâh kıyılmasıyla gündeme gelen İsmailağa Cemaati kimdir? Kendi içinde katı şeriat kurallarının uygulandığı bir sistem kuran cemaati DW Türkçe'den Alican Uludağ yazdı.

DARBE YILINDA KURULDU

İsmailağa Cemaati, 1927 yılında Trabzon'un Of ilçesinde dünyaya gelen Mahmut Ustaosmanoğlu tarafından 1980 yılında kuruldu. Cemaat adını, İstanbul'un Fatih ilçesine bağlı Çarşamba semtinde merkez olarak kullandığı İsmailağa Camii'den aldı. Nakşibendi tarikatının Halidi koluna bağlı olan İsmailağa cemaatinin lideri Ustaosmanoğlu, 1954-1996 yılları arasında İsmailağa Camii'nin imamlığını yürüttü. 

Ustaosmanoğlu, 23 Haziran 2022 tarihinde 93 yaşında hayatını kaybedince yerine, ölmeden işaret ettiği cemaatin önde gelen isimlerinden Hasan Kılıç getirildi. Ustaosmanoğlu'nun Fatih Camii'deki cenaze törenine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere AKP'li bakanlar, Ahmet Davutoğlu, Fatih Erbakan, Mustafa Destici, Temel Karamollaoğlu, İsmail Kahraman gibi çok sayıda siyasi katıldı. Erdoğan, 2020'de Kılıç'ı cemaatin başına geçmeden önce ziyaret etmişti.

İsmailağa Cemaati, geçmişte birçok adli olayla gündeme geldi. Mahmut Ustaosmanoğlu'nun damadı olan ve cemaatin önde gelen hocalarından Hızır Ali Muratoğlu 1998 yılında, yine emekli imam Bayram Ali Öztürk, 2006 yılında öldürüldü. Yine 1982 yılında öldürülen Üsküdar Müftüsü Hasan Ali Ünal cinayetinde de gözler İsmailağa Cemaati'ne çevrilmişti.

ÇOCUKLARA MEDRESE EĞİTİMİ VERİLİYOR

İsmailağa Cemaati'nin internet sitesinde faaliyetleri genel olarak "ilmî-dinî" ve "sosyal hizmetler" olarak ikiye ayırmış durumda. Cemaat, 2009 yılında Fatih Çarşamba'da İsmailağa Külliyesi inşaat ettirdi. 10 bin kişilik aşevi ve 300 kişilik yatılı kapasiteye sahip olan külliyede, "Tekâmül ve İhtisâs Medreseleri" adı altında dini eğitim verilen özel yerler bulunuyor. Cemaat halka açık "medrese" ile yaz Kur'an kursları da açıyor. 

Sitede, medreselerin müfredatı için "Hemen hemen Osmanlı dönemindeki müfredatın aynısıdır. Yani yüz sene önce, iki yüz sene önce hangi kitaplar okutuluyorsa aynı kitaplar okutulmaktadır" deniliyor. Medreselerin müfredatının sabit olduğu belirtilirken, değişime karşı bir görüş savunuluyor. Arapça eğitim verilen bu medreselerde, hafızlık ve İslami İlimler olmak üzere iki ayrı eğitim ön plana çıkıyor. 

KATI ŞERİAT KURALLARI UYGULANIYOR

Cemaat, şeriat kurallarının katı olarak uygulandığı bir sistem kurmuş durumda. Cemaat içinde "Kuddise Sirruhu" denilen Ustaosmanoğlu'nun, laik eğitim sistemine karşı görüşleri bulunuyor. Ustaosmanoğlu, bir konuşmasında "Yeryüzündeki kum taneleri adedince hocaya ihtiyaç var! Her mahalleye bir erkek bir de kız medresesi açılsın. Erkekleri erkek, kızları da hanım hocalar okutmak kaydıyla, yediden yetmişe herkes dînîni bu medreselerde öğrensin" ifadesini kullandı. Ustaosmanoğlu'nun cenaze törenine, daha önceden yaptığı telkin üzerine kadınların katılmaması istenmişti. 

AKP'YE BÜYÜK DESTEK VERİYORLAR

Geçmişten bu yana sağ siyasetten yana duruş gösteren cemaat, kuruluşundan itibaren AKP'yi destekledi. Tekrarlanan İstanbul Büyükşehir Belediyesi seçimleri öncesinde, AKP'nin adayı Binali Yıldırım İsmailağa Camisi'ni ziyaret ederek önde gelen hocalarla görüşmüştü. Yine Erdoğan, birçok kez cemaatin merkezini ziyaret etmişti. 

15 Temmuz darbe girişiminin ardından devlette boşalan kadroları dolduran tarikat ve cemaatler arasında İsmailağa Cemaati'nin de adı geçiyor. Özellikle Milli Eğitim, yargı, Emniyet ve TSK'de İsmailağa'dan yetişmiş birçok kişinin olduğu biliniyor.

HİRANUR: İSMAİLAĞA CEMAATİNİN PROPAGANDA VAKIFLARINDAN

İsmailağa Cemaati'nde cinsel istismara uğrayan 6 yaşındaki çocuğunu dini nikah adı altında 29 yaşındaki tarikat üyesiyle "evlendiren" Yusuf Ziya Gümüşel'in kurucusu olduğu Hiranur Vakfı ise 2006 yılında faaliyetlerine başladı. 1989'dan itibaren tarikatın merkezi Fatih Çarşamba'da vaazlar veren Yusuf Ziya Gümüşel, daha sonra tarikatı yaymak için İstanbul Çengelköy'de görevlendirildi.

İstanbul Sancaktepe'de büyük bir külliye inşaa ettiren vakıf, İsmailağa gibi eğitim faaliyetlerine ağırlık veriyor. Özellikle külliye içerisindeki "medreseler" ile milli eğitim dışında bir eğitim sistemi kurulmuş. Bu medreselerde iki aşamada eğitim veriliyor. Hafızlık eğitiminde öğrencilere Kur'an'ı doğru okumaları için çeşitli teknikler öğretiliyor. Bu aşamayı geçen öğrenciler, İslami ilimler alanındaki eğitimler için Arapça eğitimine alınıyor. Eğitim sonunda öğrencilere hafızlık unvanı veriliyor.

İSMAİLAĞA SORUŞTURMASI NASIL ENGELLENDİ?

İsmailağa cemaatine yönelik en önemli soruşturma, dönemin Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner tarafından 2007 yılında başlatılmıştı. Cihaner, jandarma eliyle İsmailağa Cemaati'nin kentte küçük çocukları ailelerinden alarak izinsiz eğitim kurumlarında dini eğitim verdiği, izinsiz yardım toplandığını belirledi. Cihaner'in soruşturmanın bir ayağını da Gülen yapılanması oluşturdu. Cemaat lideri Mahmut Ustaosmanoğlu ile "Cübbeli Ahmet" lakaplı Ahmet Mahmut Ünlü'nün arasında bulunduğu 69 kişi hakkında 16 kentte operasyona hazırlanan Cihaner, AKP hükümetinin siyasi müdahalesiyle karşılaştı. Adalet Bakanlığı, 2009 yılında Cihaner hakkında bu nedenle soruşturma açtı. İsmailağa operasyonu sırasında dönemin Ceza İşleri Genel Müdür Yardımcısı Çetin Şen, telefonla aradığı Cihaner'e "Böyle soruşturmalar insanın başını derde sokar, Ankara'da ortalık toz duman. Bu soruşturma Ergenekon'a misilleme diye algılanıyor" dedi. Dönemin Erzurum Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Osman Şanal, olayda "silahlı örgüt" olduğu iddiasıyla dosyaya el koydu. Daha sonra Cihaner, Ergenekon soruşturması kapsamında makamında gözaltına alınarak tutuklandı.

İsmailağa Cemaati'nin taban oluşturma ve eleman kazandırma sorumlusu olduğu ileri sürülen Adem Sayar'ın 16 yaşındaki baldızına cinsel istismarda bulunduğu dinlenen telefon kayıtlarına yansımıştı.