İsrail ile Lübnan merkezli Hizbullah arasında, Gazze savaşının başladığı Ekim 2023’ten beri karşılıklı sınır ötesi çatışmalar yaşanıyordu. Ancak çatışma, İsrail’in bombalı saldırılarını yoğunlaştırdığı ve Lübnan’ın güneyine sınırlı bir kara işgali başlattığı Eylül ayı sonlarından bu yana tırmandı.

Biden, gelecek 60 gün içerisinde İsrail güçlerinin Lübnan topraklarından kademeli olarak çekileceğini ve böylece hattın hem İsrail hem de Lübnan tarafında sivillerin evlerine dönebileceğini söyledi.

ABD Başkanı, “60 gün içerisinde Lübnan ordusu ve devlet güvenlik güçleri kendi topraklarına konuşlanacak ve kontrolü ele alacak” dedi ve Hizbullah’ın Lübnan’ın güneyinde varlık göstermesine izin verilmeyeceğini kaydetti.

Hizbullah’ın anlaşmayı ihlal etmesi halinde İsrail’in uluslarası hukuk kapsamında kendisini savunma hakkı olduğunu söyleyen Biden, Gazze’de de ateşkes sağlanması için çabalarını sürdüreceğini belirtti.

“Hamas’ın şimdi seçim yapması gerekiyor. Tek çıkış yolları rehineleri serbest bırakmak” diyen Biden, ilerleyen günlerde Türkiye, Mısır ve Katar ile birlikte Gazze’de ateşkes sağlanması için yeni bir çaba içine girileceğini ifade etti.

Anlaşma neleri kapsıyor?

Anlaşma gereğince 60 gün içerisinde Hizbullah tüm savaşçılarını ve silahlarını, İsrail ile Lübnan arasındaki Mavi Hat diye bilinen sınır ile Litani Nehri arasındaki bölgeden çekecek.

Bu bölgede Hizbullah unsurlarının yerini Lübnan ordu birlikleri alacak. ABD yetkilileri, ordunun, Hizbullah altyapısının ve silahlarının bu bölgeden çıkarılmasını denetleyeceğini söylüyor.

Yine aynı 60 gün içerisinde İsrail buradaki güçlerini ve sivilleri geri çekecek. Biden bunun, sınırın iki yanında sivillerin evlerine dönmesini mümkün kılacağını söyledi.

5 bin Lübnan askeri Hizbullah’ın yerini alacak

Lübnan ordusunun 5 bin askerlik bir gücü ülkenin güneyindeki bu bölgeye sevk edeceği tahmin ediliyor.

Ancak bu birliklerin ateşkesin uygulanmasındaki rolü tam olarak netleşmedi. Hizbullah’la gerektiği durumda karşı karşıya gelip gelmeyecekleri konusunda da soru işaretleri var. Bu belirsizlik, ülkedeki iç çatışma dinamiklerinin de harekete geçebileceği bir tehlike potansiyeli taşıyor.

Lübnan ordusu, anlaşmadaki görevlerini yerine getirecek kaynaklara, altyapıya ve ekipmana sahip olmadığını dile getiriyor. Ancak Lübnan’ın müttefiklerinin bu noktada devreye girerek orduya destek vermeleri gündeme gelebilir.

Batılı yetkililer ise Hizbullah’ın zayıflatıldığını, Lübnan hükümetinin bölgede yeniden kontrol sağlaması için zamanlamanın doğru olduğunu dile getiriyor.

ABD nasıl bir rol oynayacak?

Anlaşmaya göre, bölgede Lübnan ordusu, İsrail ordusu ve Lübnan’daki Birleşmiş Milletler Geçici Gücü (Unifil) arasında daha önceden oluşturulan üçlü mekanizmaya, ABD ve Fransa da katılacak.

Ateşkes anlaşmasının ihlal edildiğine yönelik tüm şikayetler ABD’ye bildirilecek.

Lübnan’da ABD askeri konuşlandırılmayacak ancak ABD ve Fransa güçleri Lübnan ordusuna eğitim yoluyla destek sunacak.

ABD, Fransa ve diğer ülkeler Lübnan ordusuna Ordu Teknik Komitesi vasıtasıyla teknik ve mali destek verecek.

Biden-Macron ortak açıklaması: Birlikte çalışacağız

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile ABD Başkanı Joe Biden, anlaşmanın duyurulmasının ardından bir ortak açıklama yaparak, İsrail ve Lübnan’ın anlaşmaya bütünüyle uyum göstermesi için birlikte çalışacaklarını açıkladı.

Açıklamada, “Bu çatışmanın başka bir şiddet döngüsüne dönüşmesinin önüne geçmeye kararlıyız” ifadeleri yer aldı.

İki ülke ayrıca, Lübnan ordusunun yeniden inşa edilmesi çabalarına ve Lübnan ekonomisinin gelişmesine destek verme taahhüdünde bulundu.

BM ateşkesten memnun ama temkinli

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, ateşkes anlaşmasının “şiddete, yıkıma ve çekilen acıya son vermesini umduğunu” kaydetti.

Guterres’in sözcüsü Stephane Dujarric, BM Genel Sekreteri’nin “taraflara anlaşmaya bütünüyle uymaları ve saygı göstermeleri çağrısı yaptığını” aktardı.

BM’nin Lübnan Özel Temsilcisi Jeanine Hennis-Plasschaert de anlaşmayı memnuniyetle karşılayarak, bunun sivillerin güvenliğinin sağlanması için “kritik bir dönemecin başlangıcını temsil ettiğini” belirtti.

Ancak BM temsilcisi, daha yapılacak çok iş olduğu uyarısını da yaparak, “ateşkese tam uyumdan daha azı yeterli olmaz” dedi.

Netanyahu: İran tehdidine odaklanmamıza olanak sağlayacak

İsrail’de kabine Lübnan ile ateşkes anlaşmasını görüşmek üzere akşam saatlerinde toplandı.

Biden’ın açıklaması, kabinenin 10’a 1 oyla Hizbullah’la ateşkesi kabul etmesinden hemen sonra geldi.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu akşam saatlerinde televizyondan yayınlanan açıklamasında ateşkes anlaşmasını kabinesinin kabul edeceğini söylemiş, ancak Hizbullah’ın yeniden silahlanma girişimlerinin anlaşmanın ihlali anlamına geleceğini ve bu gerçekleşirse İsrail’in “sert bir şekilde karşılık vereceğini” belirtmişti.

“Anlaşmayı uygulayacağız ve herhangi bir ihlale güçlü bir şekilde karşılık vereceğiz” dedi.

Netanyahu anlaşmanın İsrail’in “Gazze’de Hamas’a yönelik baskıyı artırmasına” ve “İran tehdidine odaklanmasına” olanak sağlayacağını da kaydetti.

Ateşkes anlaşmasına ABD öncülük etti.

Lübnanlı yetkililer son yıllarda görülen en yoğun çatışmaların 3.823’den fazla kişiyi öldürdüğünü kaydediyor.

Lübnan Dışişleri Bakanı Abdullah Bou Habib ateşkes haberinin öncesinde Lübnan’ın çatışmalar nedeniyle “bir bütün olarak felç olduğunu” söylemişti.

Bakan, sürecin “İsrail ile sınırları kesin olarak belirleyecek” görüşmelere yol açmasına dair umudunu da ifade etti.

İsrail’in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben Gvir, sosyal medyada ateşkes anlaşmasına karşı olduğunu dile getirdi ve bunu “vahim bir hata” olarak nitelendirdi.

Gvir, Hizbullah’ın askeri olarak geri adım attığı şu anın örgütü yok etmek için “tarihi bir fırsat” olduğunu söyledi.

İsrail ordusu: Hizbullah roket fırlattı

Ateşkes anlaşmasıyla ilgili Netanyahu’nun kamuoyuna seslenmesinden hemen sonra, İsrail ordusu Hizbullah’ın üç roket fırlattığını açıkladı.

Telegram’dan paylaşılan mesajda İsrail ordusu, Celile bölgesinde sirenler çaldığını duyurdu.

Üç roketin İsrail hava kuvvetleri tarafından vurulduğu kaydedildi.

İki taraf anlaşmanın son detayları üzerinde pazarlık yaparken İsrail ve Hizbullaharasında karşılıklı saldırılar da son haftalarda yoğunlaştı.

Hizbullah’ın da Lübnan’dan sınır ötesine yaklaşık 250 roket fırlattığını belirten İsrail ordusu, bunun Eylül ayında çatışmaların yoğunlaşmasından bu yana İsrail’e yönelik en ağır saldırılardan biri olduğunu söyledi.

Daha önce Beyrut’a yönelik saldırılara Tel Aviv’i hedef alarak karşılık vereceğini söyleyen Hizbullah, şehirdeki ve yakınlardaki iki askeri bölgeye hassas füzeler fırlattığını söyledi.

İsrail, Hizbullah’a karşı yürüttüğü savaştaki hedefini, örgütün saldırıları nedeniyle İsrail’in kuzeyinden göç etmek zorunda kalan 60.000 kişinin geri dönüşünü sağlamak olarak açıklıyor.

Lübnanlı yetkililere göre Ekim 2023’ten bu yana Lübnan’da 3.750’den fazla kişi öldürüldü, en az 15.850 kişi yaralandı ve bir milyondan fazla kişi evlerinden ayrılmak zorunda kaldı.

Lübnan Sağlık Bakanlığı’na göre son 24 saatte 55 kişi hayatını kaybetti ve 160 kişi yaralandı.

Hizbullahla çatışmaların İsrail tarafında ise en az 82 asker ve 47 sivili öldürdüğü bildiriliyor.

Dünya Bankası, Lübnan’daki ekonomik hasarın 8,5 milyar dolar olduğunu tahmin ediyor.

Geçtiğimiz iki hafta boyunca İsrail, Hizbullah’a karşı saldırılarını yoğunlaştırdı.

Son aylarda İsrail’in Lübnan’a düzenlediği hava saldırılarında Hizbullah’ın lideri Hasan Nasrallah da dahil olmak üzere örgütün çok sayıda lideri öldürüldü.