Haber: Fatoş Erdoğan
İstanbul Barosu'nun çağrısıyla Çağlayan Adliyesi önünde bir araya gelen avukatlar, meslektaşları Denizli Barosu eski başkanı Av. Mehmet Erdal Çam'ın katledilmesini protesto etti.
Denizli Barosu eski başkanı Av. Mehmet Erdal Çam, mesleki faaliyeti sebebi ile müvekkili tarafından uğradığı silahlı saldırı sonucu öldürüldü. 81 ilde Barolar eş zamanlı olarak adliye önlerinde Avukata yönelik sistematik şiddete karşı basın açıklaması yaptı.
İstanbul’da Çağlayan Adliyesi önünde yapılan basın açıklamasında, "Avukata saldırı adalete saldırıdır, Avukata dokunma, Avukat yaşarsa adalet yaşar, Avukatlar tehlikedeyse hak arama özgürlüğü de tehlikededir" yazılı dövizler taşıdı.
Avukatlara yönelik sistematik şiddetin protesto edildiği basın açıklamasını İstanbul Barosu Genel Sekreteri Burcu Öztoprak Alsulu okudu,
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Denizli Barosu önceki dönem Başkanlarımızdan, Muğla Barosu’na kayıtlı
Av. M. Erdal Çam altı gün önce, daha evvel davasına baktığı müvekkili tarafından sadece mesleki faaliyeti nedeniyle katledildi. 2022 yılıTemmuz ayında Av. Servet Bakırtaş, bakmakta olduğu bir dosyanın karşı yanı tarafından ofisinde katledilmişti.
Bakırtaş’tan bir yıl önce baromuz üyesi Av. Ersin Arslan, haciz işlemleri için bulunduğu görev yerinde göğsünden vurularak katledildi. Ersin Arslan’ın katlinden birkaç ay sonra Konya’da Av. Asilcan Tuzcu, boşanma davasını üstlendiği müvekkilinin eşi tarafından bıçaklandı. Av. Asilcan Tuzcu saldırı sonrası bir gözünü kaybetti.
Asilcan Tuzcu’dan tam bir yıl önce, baromuz üyeleri Av. Savaş Baş ve Av. Necati Çakmak, Ankara’da haciz işlemleri esnasında bıçaklı saldırıya uğradılar. Yaralanan meslektaşımız Av. Savaş Baş halen bu saldırının izlerini taşıyor.
Daha birkaç gün önce Nevşehir Barosu önceki Başkanlarımızdan Av. Mustafa Necmi Öncül, müvekkilinin davalı olduğu iki kişi tarafından darbedildi. Maalesef saydığımız bu yaşam hakkına dönük ve can yakıcı vakalar artık her gün ve yaşamın her alanında sistematik hale gelmiştir.
Avukatlar; her geçen yıl daha fazla oranda öldürme, yaralama, tehdit, hakaret gibi saldırıların mağduru haline geliyor. Avukatların hak savunuculuğu görevini engellemek için her geçen gün yaşanan şiddet olayları artmaktadır.
Avukata saldırma pervasızlığını gösteren saldırganlar bu cüreti, mesleğin itibarsızlaştırılması çabasından ve cezasızlık politikalarından alıyorlar. İnfaz kanunlarında yapılan değişiklikler, cezasızlık politikalarını daha da derinleştiriyor.
Katlederek, saldırarak, şiddet uygulayarak, baskıyla sindirmeye çalıştığınızı zannettiğiniz Avukatlar, hiçbir baskıya boyun eğmeyecektir! Avukat, yurttaşın sesidir! Bu sesi susturmaya çalışanlara taviz vermeyeceğiz. Avukat, dosyanın tarafı değil yurttaşın temsilcisidir; VEKİLDİR!
Avukatın görevi müvekkilinin haklarını korumaktır. Bu nedenle Avukata yönelik saldırı, yurttaşın hak arama özgürlüğüne ve savunma hakkına saldırıdır.
Adil yargılanma hakkının tesisi ve savunmanın bağımsızlığını temin için acilen avukata yönelik şiddete karşı Meclis Araştırma Komisyonu kurulmalıdır. Gerekli tedbirler derhal alınmalı ve mevzuat çalışması yapılmalıdır. Bu, avukatlar için olduğu kadar yurttaşların savunma hakları için de zorunludur. Çünkü avukata yönelik saldırı, yurttaşın savunma hakkına yönelik saldırıdır.
Bugün buradan bir kez daha haykırıyoruz: Mesleğimizi yaparken, görevimizi ifa ederken can veriyoruz. Avukat tehdit altındaysa, hak arama özgürlüğü de tehdit altındadır. Bizler dava dosyalarının tarafı değil, vekiliyiz. Vekalet etmek mesleğimizin gereğidir. Biz bu görevi üstlenmezsek; adalet işlemez. Bize saldıranların bile muhtaç oldukları savunma hakkı kullanılamaz. Bizler bu görevi, şu veya bu kişilerin menfaati için değil, adil yargılanma hakkının hayata geçirilmesi için yerine getiriyoruz.
Avukatlar tarih boyunca baskıya boyun eğmemiştir, eğmeyecektir. Bir meslektaşımızın uğradığı şiddet tüm meslektaşlarımıza ve savunma hakkına yapılmıştır. Avukatlar, hem toplumdaki hem meslektaşlarımıza yönelik şiddete ve saldırılara karşı omuz omuza mücadelede kararlıdır.
Meslek şehitlerimizi saygıyla anıyoruz… Bilinsin ki, meslektaşlarımızın ve yurttaşlarımızın hakkını savunmaktan geri durmayacağız. Muğla Barosu ve Denizli Barosu ile dayanışma içinde saldırının faili hak ettiği cezayı alana kadar süreci takip edeceğiz.