1 Mayıs’ta İstanbul Fatih’te bulunan Saraçhane Parkı’ndan Taksim'e yürümek isteyenlere yönelik 21 Mayıs sabahı yapılan ev baskınlarında gözaltına alınan, aralarında Gazete Patika muhabiri Ali Kadir Güler'in de bulunduğu 34 kişinin ilk duruşması görüldü. "Görevi yaptırmamak için direnmek", "kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen dağılmamak", "kasten yaralama", "kamu malına zarar vermek" iddialarıyla açılan dava, Çağlayan'da bulunan İstanbul Adliyesi 47’nci Asliye Ceza Mahkemesi'nde görüldü. 4 kişinin tutuklu 30 kişinin tutuksuz yargılandığı davanın duruşması kimlik tespitiyle başladı. 

Duruşmada ilk olarak söz verilen iddia makamı, tutuklu bulunan 4 kişinin tahliye edilmesini talep etti.

Tutuklu yargılanan Hüdanur Keser, 1977 yılının 1 Mayıs’ında katledilen işçileri anıp savunmasına başladı. İşçilerin haklı olduğunu belirten Keser, İşçi ve Emekçi Bayramı’nı kutladıkları için yargılandıklarını ifade etti. Keser, “Anayasa Mahkemesi (AYM) kararı 1 Mayıs alanı Taksim Meydanı’dır diyor. 1 Mayıs’ı kutlamak için polisin arama noktalarından geçerek Saraçhane Meydanı’na girdik. Polisin orantısız gücüne maruz kaldım. Fiziksel zarar gördük. O gün orada yasaları çiğneyen biz değildik. Ama biz yargılanıyoruz. 1 Mayıs hak arama günüdür. Anayasal bir haktır. 1 Mayıs alanı Taksim Meydanı’dır. Hukuksuz ve haksızca cezalandırılıyoruz. Tahliyemi talep ediyorum” dedi.

‘ÇALIŞMAK ZORUNDAYIM’

Tutuklu yargılanan Cemalettin Apa da 30 yıldır açlık ve yoksulluk sınırı altında yaşamaya çalıştığını ifade ederek, 1 Mayıs’ı AYM kararları çerçevesinde kutlamak için Saraçhane’ye gittiğini belirtti. Apa, “30 yıldır emek veren bir işçiyim. Ben çalışmak zorundayım çalışmasam geçinemem. En çok vergiyi biz ödedik. Çalışmak zorundayım kaç aydır kiramı faturalarımı ödeyemiyorum” diyerek, tahliyesini istedi.

‘İŞÇİLERİN KAZANDIĞI BİR HAK’

Tutuklu yargılanan Ömer Faruk Taştan ise şöyle konuştu: “Birçok emekçi ile sözlerimizi, taleplerimizi yükseltmek için Saraçhaneye gittim. 1 Mayıs işçilerin kazandığı bir haktır. Dayanışma içinde 1 Mayıs’ı kutlamak istedik. Taksim’e gitmek istedik. 1 Mayıs İşçi Bayramı’nı kutlamak suç sayılıyor. Tahliyemi talep ediyorum.”

‘İNSANCA YAŞAMI TALEP ETMEK SUÇ DEĞİLDİR’

Tutuklu yargılanan Ümit Deniz, Saraçhane’de polis şiddetine maruz kaldığını vurgulayarak, “Anayasa Mahkemesi kararına rağmen polisin şiddetine maruz kaldık. Polis yoğun gaz ile müdahale etti. Alanı kitleler halinde terk ettik. Bugün burada suçlanan 1 Mayıs’tır. 1 Mayıs’ta dillendirilen talepleri, insanca çalışmayı, insanca yaşamı talep etmek suç değildir. 1 Mayıs’a katılmak, 1 Mayıs’ı Taksim’de kutlamak suç değildir. Tahliyemi talep ediyorum” şeklinde konuştu.

‘HABER ALMA HAKKI DA ENGELLENDİ’

Ardından söz alan Gazete Patika Muhabiri Ali Kadir Güler, Saraçhane’de haber takibi için gittiğini ve çok sayıda görüntü ile fotoğraflar çektiğini vurguladı. Gazetecilerin alanda polis şiddetiyle karşılaştığını belirten Güler, “Hemen hemen her eylemde ya da basın açıklamasında olduğu gibi söz konusu 1 Mayıs’ta da basın emekçileri olarak polis şiddetine maruz bırakıldığımızı ve işimizi yapma noktasında engellendiğimizi ifade etmek istiyorum. Muhalif basının engellendiği 1 Mayıs günü, ana akım yandaş medya ve bu medyaya mensup kişilerin sanki 1 Mayıs’a katılmak suçmuş gibi 1 Mayıs’a katılanları hedef göstermişlerdir. Ancak alanda gerçek haberi yapmaya çalışan muhalif devrimci basın çalışanı birçok muhabir arkadaşımız polis şiddetine maruz kalmıştır. Bu anlamıyla 1 Mayıs günü sadece insanların 1 Mayıs'ı kutlama hakkı değil, insanların en temel haklarından olan haber alma hakkının da kısıtlandığı ortadadır” ifadelerini kullandı.

Diğer bir kısım yargılanan da yaptıklarının suç olmadığını belirterek, beraat talebinde bulundu.

4 TAHLİYE 

Kararını açıklayan mahkeme, tutuklu bulunan Hüdanur Keser, Cemalettin Apa, Ömer Faruk Taştan ve Ümit Deniz’in tahliyesine karar vererek, kalan savunmaların tamamlanması için duruşmayı 4 Aralık’a erteledi.