DP Kadın Kolları’ndan yapılan açıklamada, “İstifamız öncesi defaatle Genel Başkanımızla istişarede bulunmak istemişsek de bu talebimiz karşılanmamış, istifamız sonrası da Genel Başkanımız tarafımızla herhangi bir iletişime geçmemiştir. Seçim süreci boyunca maddi ve manevi en ufak bir parti desteği olmaksızın, ailemizden, sosyal yaşamımızdan çalarak yürüttüğümüz çalışmalar için en azından bir teşekkür beklerken, aksine maruz kaldığımız kara propaganda, iftira ve dedikodular neticesinde bu açıklamayı yapmak zarureti hasıl olmuştur” denildi.
Demokrat Parti’nin 77 yıllık geleneği olan bir parti olduğu belirtilen açıklamada, şu ifadeler yer aldı:
“Fakat, 2002’den günümüze neredeyse Türkiye Seçmeninin yüzde 10’luk oyunu alan partimiz kendi logosuyla girdiği son seçimde yüzde 0,17’lik oy oranı ile kendi başarısızlık rekorunu kırmıştır. Davaya ve partiye gönül veren her Demokrat Partilinin bu durumu sorgulaması gerektiğine inancımızla, biz de Kadın Kolları olarak bu duruma dikkat çekmek amacıyla istifa etme kararı aldık. Sosyal Medya bu konuları tartışma yeri değildir, savunmasını asla kabul etmiyoruz. Aksine her Demokrat Partili’nin bu başarısızlığın sebebini bilme hakkı olduğuna inanıyoruz. Bu inançla bizi istifaya götüren süreci Demokrat Partililerin takdir ve değerlendirmelerine sunuyoruz.
-Kadın Kolları Genel Başkanımız Fatma Yavuz’un göreve geldikten sonra kendisi ile birlikte partiye sağladığı kazanımların partinin bilinirliğine ve Genel Başkan’ın tanırlığına etkisi gün yüzü gibi ortadayken, Kadın Kolları kadroları, Genel Başkan tarafından asla tanınmamış, projeleri değerlendirilmemiş, Kadın Kollarına siz oturun oturduğunuz yerde denilmiş, adeta parti programlarına katılımları engellenmeye çalışılmıştır. Bütün bunlara rağmen Kadın Kolları kendi imkanları ile çalışmalarını yürütmüştür.
-Milletvekili Kontenjanı Listeleri hazırlanırken parti içerisinde kesinlikle bir istişare yapılmamış, listeler teslim edilmeden hemen önce bazı ağır abilerin talimatıyla sadece 2 kişinin ismi CHP Genel Merkezine teslim edilmiştir. Öyle ki, partimizin son dönemdeki başarısının en büyük mimarı olan Sayın Vekilimiz Cemal Enginyurt’un ismi dahi listeye eklenmemiş, kendisi Demokrat Parti’nin değil de CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun kontenjanından milletvekili adayı gösterilmiştir.
-Seçim Süreci boyunca en az sayıda mitinge katılan Genel Başkan hangisidir? Kadın Kolları’nın kendi imkanlarıyla mitinglere katılarak ittifakı ve milletvekili adaylarımızı desteklemesi kimleri ne için rahatsız etmiştir?
-Genel Başkanımız 14 Mayıs - 28 Mayıs aralığında hangi faaliyetleri yürütmüştür? 14 Mayıs sonrası ittifakın daha az oy aldığı bölgeleri ziyaret etmesi gerekirken neden daha fazla oy alınan bölgeleri ziyaret etme lüzumu görmüştür? Tercih edilen bölgeler ittifakın ikinci turda başarı göstermesi için mi yoksa Genel Başkanlık Koltuğu için mi önemli bölgelerdir?
-Gelecek Partisi ve Deva Partisi gibi yeni kurulan ve henüz hiç seçime katılmamış partilerin gördüğü itibarın yanında partimizin itibar görmemiş olmasının, davayı savunan her Demokrat Partili’nin yüzüne vurulan %0,17’lik oy oranının, Partimizin ve partililerimizin siyasi ortamlarda örselenmesinin sorumlusu Kadın Kolları mıdır? Yoksa bizatihi Genel Başkanımız ve gölge yönetimi midir?
Her Demokrat Partili’nin bu soruları sorması ve muhakeme etmesi gerekmektedir. Merkez sağın baba ocağı olan Demokrat Parti’nin hak ettiği itibarı görmesi için partimizden değil, görevlerimizden istifa ettik. Türkiye’de artık iktidara hizmet eden muhalefet anlayışının değişmesi gerekmektedir. Samimi, gölgesiz, şaibesiz, derinlerin değil de davaya gönül verenlerin sözünün geçtiği bir Demokrat Parti için var gücümüzle çalışmaya da devam edeceğiz.”