Haber: Azime Bali
Sessiz kalmayacaklarını belirten Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, “İki günde 8 kadının katledilişi tesadüf değil, iktidarın eseri, özgür yaşamak için mücadele ederken öldürülen yüzlerce kadının hesabını soracağız. Görevini yapmayan kamu görevlilerinin, kadın düşmanı politika yürütenlerin, kadınları 4 duvar arasına kapatmak isteyenlerin devrini kapatacağız” dedi.
Dokuz8 Haber muhabiri Azime Bali’ye konuşan Kadın Cinayetlerini Durduracağız Plaformu temsilcilerinden Berfin Kılıç, soruları yanıtladı.
“KORKMADAN,HAKLARIMIZA VE ÖZGÜRLÜKLERİMİZE SAHİP ÇIKMALIYIZ! “
Gazeteci Azime Bali: Öncelikle şunu sormak isterim;
Kadın cinayetlerini durduracağız platformu ne zaman kuruldu? Neredeyse tüm derneklerin bu platform çatısı altında birleşmelerinin başlıca nedeni nedir?
Berfin Kılıç: Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Derneği 2010 yılında kadına yönelik şiddetin son hâli kadın cinayetlerini durdurmak amacıyla kuruldu. Kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetlerini durdurma mücadelesinin tüm toplumun büyük bir kesimi tarafından sahiplendiğini görüyoruz. 2010 yılından bu zamana süren- konunun üzerine giden, durdurma amacıyla yola çıkan, ladın cinayetlerinin verisini tutan, kadın davalarını takip eden bu süreçte öldürülen kadınların ailelerin yanında olan , öldürülen kadınların öldürüldüğü yerlerde eylem yapan ve adliye önlerinden ayrılmayan platform, her geçen gün büyüyen bu mücadele hem örnek oluyor hem de her geçen gün büyüyüp yol almaya devam ediyor. En büyük gücünü durmadan sürekli mücadelesinden alıyor.
A. Bali: Sizce toplumsal olarak Kadınların en çok hak ihlali yaşadığı yer neresidir ?
B. Kılıç: Kadınların en çok hak ihlali yaşadıkları yerler karakollar. Başvuru karşılama hattımızın Ocak 2024 raporuna göre kadınlar maruz kaldıkları şiddet sonrası başvurdukları kamu kuruluşlarında çeşitli hak ihlalleri yaşıyor.Bunların en başında başvurdukları karakolllardaki polisler geliyor.
Hattımıza ulaşan bir polis memuru, polislerin keyfi uygulamaları olduğunu ve bu durumun kadınlara zarar verdiğini ifade ederek bunu duyurmamızı istedi.
A.B: Gaziantep Kadın cinayetlerinin en çok yaşandığı illerden biridir sizce bunun temel nedeni nedir ?
B.K: Bu topraklarda kadınlar bir yaşam mücadelesi veriyor, sadece yaşam mücadelesi de değil! Kadınlar artık nasıl yaşamak istediklerine dair karar veriyor ve bunun bedeli maalesef şiddet veya ölüm oluyor.
A.B: İki günde 8 kadın katledildi.Siz bu olağandışı artışı nasıl yorumluyorsunuz? Bu olağandışı artış nasıl engellenmeli ?
B.K: Tesadüf değil, iktidarın eseri. Kadın cinayetleri azalmadıği gibi şekil değiştirerek önümüze geliyor. Artık şüpheli kadın ölümü diye bir kavram giriyor literatürümüze.Kadına yönelik şiddetin, kadın cinayetlerinin azalması için yasaların , anayasanın etkin uygulanması gerekiyor.Yetkililerin görevini etkin yapması gerekir.Kadınların mevcut hakları 6284, İstanbul Sözleşmesi etkin uygulanmıyorken- İstanbul Sözleşmesi’nden imza geri çekildi. 6284 tartışmaya açılıyor. Bugün Medeni Kanun’a dokunmaya çalışıyorlar. Korkma , diyoruz. Korkmadan, haklarımıza- özgürlüklerimize sahip çıkmalıyız. Yalnız olmadığımızı , hiçbir kadın arkadaşımızın da yalnız yürümemesini isteyerek kadın cinayetlerini durdurma mücadelesine katılmalıyız.Biz bir olursak haklarımıza dokunamazlar.
A.B: Şiddet önlenmediğinde ne yazık ki kadın cinayeti olarak karşımıza çıkıyor. Kadın cinayetleri, kadına yönelik şiddetin son görünür hali.Sizce bunu nedeni nedir?
B.K: Yasalar, anayasa, sözleşme etkin uygulanırsa kadın cinayetleri azalacaktır. Kadınlar şiddete maruz kaldıklarında ilk başvurdukları kamu kuruluşlarında hak ihlalleri yaşamaya başlıyorlar.
A.B: Şiddet gören kadınların 6284 ile ilgili hakları olduğunun bilinmemesinin nedeni sizce nedir ?
B.K: Kadınların, can simidi 6284’ü her zaman her yerde anlatmaya devam ediyoruz. Kadınlar haklarını öğreniyor. Kamu kuruluşlarının bir görevi de kadınlara haklarını anlatmak ve haklarından yararlanmalarını sağlamaktır.
A.B: 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar günü hakkında ne söylemek istersiniz?
B.K: 8 Mart kadınlar için önemli bir mücadele günü, alanıdır. Bizler de 8 Mart’ta meydanlarda olmaya devam edeceğiz ve mücadeleyi büyüteceğiz.Özgür şehirler, özgür sokaklar, özgür yaşamlar kuracağız diyoruz ve tüm kadınları 8 Mart’ta saat 17:00’de Kırkayak Parkı’na çağırıyoruz.
”KORKMA,ARAMIZA KATIL.ASLA YALNIZ YÜRÜMEYELİM”
A.B:Kadın cinayetlerini durduracağız platformu olarak kapatılma davaları nız ile ilgili ne söylemek istersiniz ?
B.K: Platformumuz hukuksuz davalarla kapatılamaz dedik, kapattırmadık. Bu dava sadece bizim derneğimize açılan bir dava değildi. Tüm topluma açılan bir davaydı. Platformun kurucuları ve bizlerle mücadele eden öldürülen kadınların aileleri ile kapatma davamızı takip ettik. Birçok kadın örgütü, kurum destek olmak için Çağlayan Adliyesi’ndeydi. Adlieye salonunun içinde, dışında birçok kadın davayı takip etti.Kadınlarım davasıydı çünkü. Ama platformumuzu kapattırmadık- tarihe not düştük ve güçlenerek çıktık o adliye salonundan bu sefer kendi davamızı takip ederken. Durmadık, korkmadık , mücadeleye devam dedik. Ve şimdi de korkma- mücadeleye katıl demek istiyoruz.Korkma, aramıza katıl.Asla yalnız yürümeyelim.