SAĞLIK

Kars'ta "topuk kanı" krizi: Sağlık Bakanlığı konuya ilişkin açıklama yaptı

Kars'ta bir aile, bebeğinden "topuk kanı" alınmasını reddetti, olay yargıya taşındı. Mahkeme aileyi haklı bulurken, Sağlık Bakanlığı konuya dahil oldu. Bakanlık'tan, "Karara karşı Bakanlığımızca istinaf yoluna başvuru süreci ivedilikle başlatılmıştır" açıklaması yapıldı.

Abone Ol

Sağlık Bakanlığı, Kars Aile Mahkemesi'nin "Yenidoğan Tarama Programı" kapsamında topuk kanı alınmasına ilişkin kararına karşı istinaf yoluna başvuru sürecinin başlatıldığını bildirdi.

Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğünden yapılan açıklamada, Kars Aile Mahkemesi tarafından, 20 Ağustos'ta, topuk kanı alınması hakkında verilen kararın, ilk derece mahkemesi kararı olduğu ve kesin hüküm taşımadığı bildirildi.

Karar İstinafa Taşınıyor

Topuk kanının, Yenidoğan Tarama Programı kapsamında çocukların hastalıklarını erken teşhis ederek tedavilerini başlatmak amacıyla alındığı hatırlatılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı:

"Kesin hüküm niteliği taşımayan mezkur kararın hatalı olduğunu değerlendirdiğimizden, bu karara karşı Bakanlığımızca istinaf yoluna başvuru süreci ivedilikle başlatılmıştır. Hukukun, adalet ve doğruluk temelinde vereceği karara olan inancımız tam olduğundan, yargı süreci sonuçlanıncaya kadar Yenidoğan Tarama Programı aynı şekilde devam edecektir."

Ne Olmuştu?

Kars'ta ebeveynler K.S ile S.S, çok sayıda hastalığın erken teşhisi için gerekli olan ve bebeklerden alınan topuk kanı alımını reddetti. Ailenin ikna edilememesi üzerine Sağlık İl Müdürlüğü konuyu mahkemeye taşıdı.

Karar 'İslami Tıpçı'ya Dayandırıldı

Sağlık İl Müdürlüğü'nün talebini reddeden hakim, gerekçeli kararında çocuğun ebeveynlerinin topuk kanı vermeme özgürlüğü olduğunu savundu. Tıp doktoru olmayan, ‘alternatif tıpçı‘ Aidin Salih’in eserlerine atıf yapan hakim kararında, “WHO’nun (Dünya Sağlık Örgütü) güdülendirmesi ile neonatal (yenidoğan) tarama adı altında ne için yaptığı/yaptırdığı belli olmayan bir uygulama olması nedeniyle ve hegemonik bir dikteyle üye ülkelere dikte edilen bir uygulama olması nedeniyle talebin reddine karar verilerek hüküm kurulmuştur" ifadeleri yer aldı.