CHP'nin bu haftaki grup toplantısı Elazığ'da gerçekleşti. Partisinin grup toplantısında gündeme dair değerlendirmelerde bulunan Kılıçdaroğlu, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'na yarın görülecek dava duruşması öncesi destek verdi.

İmamoğlu, eski Yüksek Seçim Kurulu (YSK) Başkanı Sadi Güven ve kurul üyelerine hakaret ettiği iddiasıyla yargılanıyor.

Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"Bugün büyükşehir belediye başkanımızla beraber güzel bir okulun temelini attık. Bu okul sadece Elazığ için değil Türkiye için bir ilktir. Bu okul açıldığında yine beraber gelip kurdelesini keseceğiz. O okulun kütüphanesi spor salonu çok güzel dershaneleri laboratuvarları olacak. Okulun açılışına bazıları korkudan gelmedi önemli değil. Önemli olan Elazığ ve Elazığlılardır. Okulun temelini atarken sıcak siyaset yapmadık. Okul her görüşten insanın evlatları o okulda okuyacak. Deprem sırasında buraya geldik böyle bir ihtiyaç ortaya çıktı. O ihtiyacın birinci ayağını tamamladık daha iyi okul yapacağız, Elazığlılara helal olsun. 

"BAY KEMAL, OKULU NASIL YAPTIYSA OVALARI DA ÖYLE SULAYACAKTIR"

"(Çiftçiye seslendi) Size mazotu ÖTV'siz ve KDV'siz vereceğiz. En ucuz mazotu bu ülkede çiftçi kullanacak. hakkınızı teslim edeceğiz. Bütçenin neredeyse yarısını o tefecilere, faizcilere ödüyorlar. Bütün esnafa çiftçiye söz verdim, sizin oylarınızla iktidar olursak bir hafta içinde bankalara tarım kredi kooperatifi aldıkları kredilerin faizlerini tak diye sileceğiz. 

"Bir Tarım Bakanı var, Allah selamet versin tarımı düzeltmek için Venezuela'ya gidiyor, öbürü Sudan'a gidiyor. Sen gel Elazığ'a, buradaki olaya bir bak bakalım, buradaki ova sulanıyor mu sulanmıyor mu! Ama hiç meraklanmayın Bay Kemal Elazığ'a gelecektir, okulu nasıl yaptıysa ovaları da öyle sulayacaktır. 

"Siyaseti zenginleşme aracı olmaktan çıkarıp, halka hizmet aracı haline getirirseniz bu memleket kurtulmuş olur. Bizim asıl hedefimiz bu. Bu memleketi temiz siyaset yapanlara teslim etmektir. Elektriğe bu yıl yüzde 95 ile yüzde 200 arasında zam yapıldı. İnsaf ya! Doğalgaza yapılan zam yüzde 164. Memurun maaşı mı çiftçinin geliri mi yüzde 164 arttı? Vatandaş perişan vaziyette. Bir kadın illa zorla mikrofonu ver diyor. Perişanız dedi. Bir kadının haykırışı aslında Türkiye'nin haykırışıdır. 

"9 AYDIR MİLLETVEKİLLERİMİZ SORUYOR"

"Tam 9 aydır milletvekillerimiz soruyor kaç hanenin elektriği kesildi diye. Tık yok cevap vermiyorlar. Niye gizliyorlar? Millet görmesin duymasın diye. Aslında suç işliyorlar. Esnafı da biliyorum hele elektrik zammından sonra biliyorum dertlerini. Avizeci şunu söylüyor avize var yakamıyorum çünkü elektrik masrafı olacak diye. Bütün bunların tamamını biliyoruz hiç endişe etmeyin. 

"Geçen yıl 3 milyon 449 bin hanenin elektriği kesildi. Bu yıl bilmiyoruz buradan kamu görevlilerine çağrı yapıyorum milletvekillerinin sorduğu soru önergelerini ya da bilgi edinme yasasına göre istemiş oldukları bilgileri zamanında vermeyenlerin tamamı suç işliyor. Kendisini suça ortak etmeyin. Doğru dürüst oturun cevabını verin. 

"SULTANIN SOFRASINDA OTURANIN FETVASINA GÜVENİLMEZ"

"Adaletin olmadığı yerde hukuk olmaz insan hakları olmaz. Ama siz adalet dağıtan kişiyi eğer yönlendiriyorsanız vicdani kararına göre değil de talimatıma göre karar versin diyorsanız adaleti yok ediyorsunuz demektir. Şimdi önlerinde büyük bir engel var. Nedir? İBB Başkanı İmamoğlu. Nasıl yetkilerini ellerinden alırız? Bütün çaba bunun üzerine kurulu. HSK'da görevli olanlara sesleniyorum size söylenmeyen bir sözü  kimin talimatıyla bu söz bize söylendi diye üstlendiniz? Ben sizin meşrebinizi adaletsizliğinizi gayet iyi biliyorum. Aynı zarfın içine 4 tane oy pusulası koyacaksın efendim biri doğru değil üçü doğru. Nereden biliyorsun? Onlara dedim ki bunları yapanlar hakim değil çetedir. Sultanın sofrasında oturanın fetvasına güvenilmez.

EPDK'ya: 

"EPKDK bir karar aldı; 'siz güneş enerjisi yapın oradan elektrik elde edecekseniz kullanın artanı satarsınız ben de size bunun parasını öderim.' Bir baktık bir karar alınmış efendim fazla elektriği bana satacaksın ben sana para vermeyeceğim.' Bunun adı çökme vergisidir. Böyle bir şey olmaz. Ben bunu zorla alıyorum senden parasını vermiyorum. Eskiden buna benzer mal alırlardı vergi karşılığında burada da elektrik alıyor. Bu ancak olağanüstü koşullarda olacak bir kuraldır. Ülke savaşa girerse. Ortada savaş yok. Yatırım yapmış sen geliyorsun onun enerjisine çöküyorsun. Bu da suç. Anayasa'ya aykırı adalete hukuka devletin saygınlığına aykırı. Devlet dediğiniz kurum söz verdi mi sözünde tutar. 

"Faize karşıyız diyorlardı. Bu yılın ilk 8 ayında bütçeden KKM dahil ödenen faiz 250 milyar lira. Peki çiftçiye ilk 8 ayda verilen ne, 25 milyar lira. Esnafa 6 milyar lira veriyorsun! 

"Benim tefecilerle, uyuşturucu baronlarıyla beşli çetelerle işim yok. Benim tek işim var bu ülkede alın teri döken herkesin hakkını teslim etmek. Malı götürenleri asla ama asla affetmeyeceğim. 

Devletin dini adalettir. Yüce yaradan kainatı bile adalet üzerine kurmuştur. Siz adalet dağıtan kişiye eğer yönlendiriyorsunuz, talimatıma göre karar versin diyorsanız adaleti yönetiyorsunuz demektir. Önlerinde büyük bir engel var. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu... 'Nasıl yetkilerini elinden alırız' bütün çaba bunun üzerine kuruluyor. HSK'da görevli olanlara sesleniyorum. Size söylenmeyen bir sözü kimin talimatıyla üstlendiniz? Ben sizin meşrebinizi gayet iyi biliyorum. Sizin adaletsizliğinizi de gayet iyi biliyorum. Aynı zarfın içine 4 tane pusula koyacaksın, biri doğru değil üçü doğru... Nerden biliyorsun? Onlara 'Bunu yapan hakim değil çetedir' dedim. Hakimi değiştiriyorlar. Buradan o hakime de sesleniyorum. Yargı için yüz karası olmak istemiyorsan vicdanına göre karar vereceksin, talimata göre değil. Bu konuda uzman raporu da var ama o hakimi değiştirdiler.

Adalet soylu bir kavramdır. Liyakatte soylu bir kavram. Liyakatin olduğu yerde torpil olmaz. İşi ehline teslim etmezseniz devlette çürüme başlar. Devletin sağı, solu yoktur. Devlet 85 milyona hizmet etmek zorundadır.

Bu yılın ilk 8 ayında Kur Korumalı Mevduata ödenen faiz 250 milyar lira. Çiftçiye ilk 8 ayda 25 milyar lira. Faizciye 250 milyar lira, üreten kişiye 25 milyar... Esnafa 6 milyar lira. Çiftçiye kanuna göre 134 milyar lira verilmesi gerekiyordu. Bu çiftçinin alın terini çalmak demektir. Bunların tamamını düzelteceğiz. Benim tefecilerle, uyuşturucu baronlarıyla işim yok. Benim beşli çetelerle işim yok tek işim var bu ülkede alın teri döken herkesin hakkını teslim etmek. Zaten devlet dediğiniz de bunu yapmak zorundadır. Yapmıyorsa birileri malı götürüyor demektir. Malı götürenleri asla ve asla affetmeyeceğim.

Elazığ'da deprem oldu. Hepimiz koştuk geldik, yaraların sarılmasına yardım ettik. Deprem konutları da yapıldı. Başlangıç süresi 2 yıl. Bunu 5 yıla çıkarılması lazım. Sosyal devlet bu vatandaşların paralarını daha makul taksitlerle ödemesini öngörür. Tunceli ile Elazığ arasında bir feribot var. Oraya güzel bir Pertek Köprüsü yapılması lazım. Pertek Köprüsü'nün önemi Elazığ'ın ciddi bir lojistik merkez olmasını sağlamaktır. Çiftçiler elektrik kullanıyorlar dünyanın parasını veriyorlar. Türkiye'deki bütün çiftçilere güneş enerji kurduracağız. Elektriklerini ücretsiz kullanacaklar, artanı satacaklar. Meralar var. Hayvancılara ücretsiz açılacak. Elazığ aynı zamanda kadim bir kent. Burası turizmin merkezi olacak bir kent. Turizm yatırımları yapılacak. Harput'un UNESCO'nun Dünya Kültür Merkezi Mirasına kesinlikle yazdıracağız. Bedelli askerliğin buraya gelmesi lazım. Köy okulları kapatıldı. Tüm Türkiye'ye sözüm var. Nerede öğrenci varsa orada okul ve öğretmen de olacak. Taşımalı eğitim olmayacak. Ferhat ile Şirin'i buluşturur gibi öğretmen ile öğrenciyi buluşturacağız. Benim öğrenciliğimde çimento fabrikası şehrin merkezindeydi, hala öyle. O zamanda şikayet olurdu bugünde şikayet oluyor. Kardeşim, kaldırın bunu. İktidar olduğumuzda o çimento fabrikasını şehrin dışına çıkaracağız.

"ELAZIĞ'A BAKANLIK VERECEĞİM"

Elazığlıların bir özelliği var. Koşulsuz bir şekilde iktidar partisine destek verdiler. Son seçimde biz bir milletvekili çıkarttık. İktidara bu kadar destek veren Elazığ'a 20 yıldır tek bir bakanlık bile verilmedi. Bay Kemal'in sözüdür. Elazığlıların da oyuyla iktidar olduğumuzda Elazığ'a bir bakanlık vereceğim.

Buraya geldim, Elazığlı kardeşlerimle kucaklaşmak için geldim. Beni sevmeyebilirler, oy vermeyebilirler ama biz insanız, beraberiz, birlikteyiz. Huzur içinde yaşamak istiyoruz, kucaklaşmak istiyoruz. Geçmişim alışkanlıklarını bir tarafa bırakıp geleceğe güvenle bakmak istiyoruz. Kimlik üzerinden siyasete hep karşıyım, öteden beri karşıyım. Herkesi kimliği kendi şerefidir ve benim başımın üstünde yeri vardır. Herkesin inancına saygılıyım. Hiç kimsenin inancı sorgulanamaz. Ben bunu yapmak istiyorum. Bu ülkeyi barıştırmak istiyorum. Artık kavgadan bıkmadık mı? Birileri bize milliyetçilik dersi veriyor, bize bu dersi vermeye onların hakkı yoktur.