Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) bir önceki Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 11 yıl hapis ve siyasi yasak istemiyle kendisine açılan davanın bugünkü duruşmasında hakim karşısına çıkacak.
Kılıçdaroğlu’nun, AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın şikâyetiyle, 11 yıl 8 ay hapis cezası ve siyasi yasak istemiyle yargılandığı dava Ankara 57. Asliye Ceza Mahkemesi’nde saat 14.00’te başlayacak.
Kılıçdaroğlu, saat 13.30 sularında Sıhhiye’deki Ankara Adliyesi’ne geldi. Kılıçdaroğlu’nu büyük bir kalabalık karşıladı.
Adliyeye destek için gelen kalabalığın duruşmanın görüleceği salona girmek istemesi üzerine çevik kuvvet ekibi gönderildi. Kalabalığın dışarı çıkması için uyarıda bulundu. Duruşma yaşanan izdiham nedeniyle başlayamadı.
ÖZGÜR ÖZEL VE MANSUR YAVAŞ DA ADLİYEDE
CHP PM üyelerinin duruşmaya katılması, kendi iradelerine bırakıldı. Özgür Özel bu konuda bir telkinde bulunmadı. Duruşmaya Özgür Özel’in yanı sıra ABB Başkanı Mansur Yavaş, Mersin Büyükşehir Belediye başkanı Vahap Seçer ve Adana Büyükşehir Belediye başkanı Zeydan Karalar katıldı.
BAKAN TUNÇ'UN AÇIKLAMASI
Dava öncesinde açıklamalarda bulunan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “Milletimiz karalama siyasetine hayır diyor” diyerek Kılıçdaroğlu’nu hedef aldı ve eski CHP lideri hakkında 9 dava, 5 soruşturma olduğunu söyledi.
KILIÇDAROĞLU'NDAN YANIT
Yargılandığı davayla ilgili Tunç'un sözlerini alıntılayan Kılıçdaroğlu ise sosyal medyadan "Eğer yüreğin yetiyorsa yarın mahkemeye gel ve efendine söyleyeceklerimi dinle, dinle belki ibret alırsın..." demişti.
YURTTAŞLARDAN ADLİYE ÖNÜNDE PROTESTO
Kılıçdaroğlu'nun Ankara 57. Asliye Mahkemesi'nde başlayan duruşması öncesinde "Kılıçdaroğlu gönüllüleri" Ankara Adliyesi'nin önünde toplandı. Grup, "Halk Hareketi" yazan bir pankart astı. Grup, "Kemal Başkan onurumuzdur", "Gün gelecek, devran dönecek. AKP halka hesap verecek", "Mustafa Kemal'in askerleriyiz" diye slogan attı.
Kılıçdaroğlu'nun hâkim karşısına çıkmasına yakın adliyenin önünde yurttaşların sayısı arttı. Yurttaşlar, adliye bahçe kapısının önünden adliye kapısının önüne kadar pankartlarla bir koridor oluşturdu. Yurttaşlar beklerken, "Hak, hukuk, adelet" sloganı attı.
Kılıçdaroğlu savunmasına başladı
İşte Kemal Kılıçdaroğlu'nun savunması:
Mersin’de açılan dava kapsamında, talimat mahkemesi olarak Ankara 57. Asliye Ceza Mahkemesi’nde Kemal Kılıçdaroğlu konuşmasına; “bu bir savunma değil, sözlerimi kanıtlama/kayıt altına alma fırsatı bulduğum bir değerlendirmedir” diyerek başladı.
Sayın Yargıç,
Konuşmama başlamadan önce iki hususa dikkat çekmek istiyorum.
Birincisi: Ben buraya işlediğim bir suçtan ötürü kendimi savunmak için değil, işlenen suçları kayıtlara geçirmek, hesabını sormak ve tarihe not düşmek için geldim.
Ne mutlu ki bana, karşınıza "Hırsızlık ve yetim hakkını zimmete geçirmek" suçundan çıkmadım.
Ve yine ne mutlu ki bana Sayın Yargıç, karşınıza " Vatana ihanetten" de çıkmadım.
Karşınıza Sayın Yargıç, " Hırsıza hırsız " dediğim için çıktım.
Tarih kadar uzun bir yolculuktan geldim Sayın Yargıç.
68 Kuşağında Denizlere, Mahirlere ve Hüseyinlere yoldaşlık ettim.
İdamlara tanıklık ettim.
Daha sonraları anladım ki, sağdan ve soldan idam edilenlerin aslında aynı hedefte yürüyen kardeşler olduğunu.
Sayın Yargıç, bütün görevlerim süresince çok büyük bütçeler yönettim.
Çok sayıda memura amirlik yaptım…
Ne beytül malın bir kuruşuna el uzattım ne de bir kişiye müsaade ettim.
Çeteler, baronlar ve mafyalar hep karşımda olmuştur.
Tarih kadar uzun bir yolculuktan geldim Sayın Yargıç..
68 Kuşağında Denizlere, Mahirlere ve Hüseyin’lere yoldaşlık, idamlara tanıklık ettim.
Daha sonraları anladım ki, sağdan ve soldan idam edilenlerin aslında aynı hedefte yürüyen kardeşler olduğunu. Düşmanlarımızın ise tek olduğunu.
Aslında, bizim tek düşmanımız , bu ülkeyi bölmek ve bizleri kendilerine köle yapmak için amansızca çalışan Emperyal güçlerdi...
O kara günler geçtikten sonra, darbeler ve idamlar sürecini çok düşündüm ve tek bir şeye inandım...
"Biz; sağcı-solcu, seküler-dindar, Alevi-Sünni, Türk-Kürt- " değildik.
Biz, Dünyanın en güzel toprakları olan bu vatanda, barış, kardeşlik, huzur ve bereket içerisinde yaşama mücadelesi veren, ama işgalci güçler ve onların içimizdeki iş birlikçileriyle birbirini öldüren, gençlerini uyuşturucu baronlarının eline terk etmiş, çocuklarının eğitim-sağlık ve beslenme ihtiyaçlarını karşılayamayan, gelişmiş dünyanın çoktan unuttuğu saçma konular yüzünden kutuplaşmış, emeklisi aç, hastası tedavi edilemeyen, sınırları korunamayan, emeği sömürülen, İnsanlık onuruna yakışan bir hayattan çok uzaklaşmış, ağız dolusu gülmeyi unutmuş, 85 milyon ve tek millet olan kardeşler olduğumuza inandım.
Anlatacağım Sayın Yargıç, size bunu aziz milletimiz adına ve tarih önünde kayıtlara geçirin. Herkes iyi dinlesin! Bu sözlerime kulak versin! Sayın Yargıç bu anlatacaklarimin dava konusu ile ne alakasi var demeyin! Bakınız yolsuzluk ve hırsızlık, ülkenin başına ne işler açıyor! Yaptığı hırsızlık, yolsuzluk nedeniyle mal varliginin hesabını veremeyen yöneticiler, egemen güçler tarafından teslim alınırlar. Ve bu sonuçta o ülke için felaketlerin kapısını aralar.
NE OLMUŞTU?
Kılıçdaroğlu’nun avukatı Celal Çelik davanın gerekçesini ”Erdoğan’ın şikayeti üzerine açılan hakaret davası” olarak açıklamıştı. Söz konusu davanın 17-25 Aralık soruşturmalarının ardından Kılıçdaroğlu’nun dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik kullandığı ifadeler nedeniyle açıldığı öğrenildi.