Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun bir dizi hukuki skandala sahne olan Mısır Çarşısı davasında “ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına” mahkum edilmesine karar verdiği ve hakkında “kırmızı bülten” çıkarılan Pınar Selek, karara ilişkin açıklamada bulundu.
Selek, “Sahte belgelere dayalı bu sahte karar, seçimden önce gündeme sokulan karanlık senaryolardan sadece bir paragraf” diye niteledi. Davayı takip eden “Hala Tanığız Platformu”ndan yapılan açıklamada ise “25 yıllık komploda yeni bir perde anlamına gelen kararı dehşet içinde okuduk” denildi.
Halen Fransa’da yaşayan Pınar Selek, Ceza Genel Kurulu ve ardından gelen mahkeme kararına ilişkin şu açıklamayı yaptı:
KARANLIK SENARYOLARDAN SADECE BİR PARAGRAF
“Mısır çarşısı davası 25 yıldır sürüyor. Hayatımın yarısı. 25 yıldır sürdürdüğümüz hukuk mücadelesini boğmaya çalışan mafya çete sisteminin bir aynası. Ve bu dava ülkemizde çok daha uzun süredir kökleşen örgütlü kötülüğün bir göstergesi. Sahte belgelere dayalı bu sahte karar, seçimden önce gündeme sokulan karanlık senaryolardan sadece bir paragraf. Farklılıkların eşitlik ve özgürlük temelinde birlikte yaşamasından yana olanlara reva görülen kirli oyunların sadece bir parçası. Yani bizim mücadelemiz ülkemizdeki ağır bedellerle süren yaşam direnişinin sadece küçük bir parçası.
DÖNECEĞİM VE DOSTLARLA HALAYA DURACAĞIM
Birlikte kazanacağız. 13 yıl önce ayrıldığım topraklara döneceğim ve tanıdığım tanımadığım dostlarla büyük bir halaya durağım. İçimdeki büyük acıya rağmen bu halayın umuduyla güçlüyüm.
Bugüne kadar tahakküme boyun eğmemek için direndim, ama aynı zamanda onun baskısı karşısında mağdur kalmadan yaratmaya, zihinsel olarak derinleşmeye ve açılmaya, aynı zamanda bir cümbüşçü karınca gibi davranmaya ve yaşamaya devam ettim.
Dostlarıma söz veriyorum, pes etmeyeceğim.”
25 YILLIK KOMPLODA YENİ BİR PERDE
Pınar Selek davasını takip eden “Hala Tanığız Platformu” tarafından yapılan “Karanlıklar Pınar Selek’i boğamayacak” başlıkla açıklamada ise “Muhalefetin komplolarla kriminalize edilmesinin en yaygın ve meşru karanlık yöntem olduğu Türkiye siyasal tarihine damgasını vuran 25 yıllık Mısır Çarşısı komplosunda yeni bir perde açıldı” denildi.
“Pınar Selek’in ele aldığı her konuyla, yanında yer aldığı her kesimle birlikte faşizmin ve ataerkinin karanlık zulmünü açık ettiği” belirtilen açıklamada şöyle denildi:
KARARI DEHŞET İÇİNDE OKUDUK
“Sosyolog-yazar arkadaşımız Pınar Selek’in hayatı, kamuoyunun da yakından bildiği üzere, 1998’den beri bu akıl, mantık ve gerçek dışı komplo ile gasp edilmeye çalışılıyor. Tam da o, hiç yılmadan, eğilip bükülmeden, kuşaklara miras kalacak yaşamlar inşa ederken! Son olarak geçtiğimiz Haziran ayında Anadolu Ajansı (AA) aracılığıyla bir anda beraat kararının bozulduğu haberi, daha karar imzadan çıkmadan, dava dosyasına konulmadan servis edilmişti! O tarihten bu yana gerekçeli kararın imzalanmasını bekliyorduk! Nihayet geçtiğimiz günlerde Genel Kurul’un kararını doğrudan mahkemeye gönderdiğini öğrendik ve yıllar içinde çürütülmüş ne kadar iddia varsa, hepsini toparlayan hukuk ve izan dışı çürük kararı dehşet içinde okuduk.
DÖRT BERAAT YETMEDİ
Aynı davadan tam dört kez beraat etti Pınar Selek. Ve bu 4 beraat bile yetmedi! Son beraat kararının ardından sekiz yıl dava incelenmeksizin bekletildikten sonra yine besbelli bir seçim öncesi dönemi bulanıklığından da medet umularak, operasyon denebilecek bir hamleyle 31 Mart için duruşma tarihi verildi ve Pınar hakkında tutuklama kararı çıkarıldı. Siz Pınar'ı mahkûm edemezsiniz ama biz bir insana, ailesine ve uğruna mücadele ettiği herkese dayatılan bu insanlık dışı zulmü 25 yıldır her gün her an mahkûm ediyoruz.
HUKUK DEĞİL, SİYASAL KOMPLO VE HINÇ
Dile kolay 25 yıl boyunca Mısır Çarşısı komplosunun her bir yalanı tek tek ortaya kondu. Patlamanın gaz kaçağından olduğunu olay yeri inceleme ekipleri tarafından açıklandığını, pek çok uzman bilirkişi raporu da bunu teyit ettiğini, Pınar’a patlamayla ilgili soru bile sorulmadığını, sadece Abdulmecit Ö. isimli bir kişinin işkence altında verdiği ve mahkemede reddettiği “beraber yaptık” ifadesine dayanılarak dava açıldığını, ilk beraat kararından sonra, nedense sadece Pınar’ın beraatine itiraz edildiği yani diğerinin beraatinin kesinleştiğini tüm kamuoyu biliyor. Hukukla değil siyasal bir komplo ve hınçla açıklanabilecek bu operasyonu çözebilirsek, hükümetler değişse de değişmeyen siyasal iktidarın karanlık bağlantılarını açık edebiliriz.
Pınar Selek’in beraati ortak onurumuzdur. Bahsi geçen 25 yıl, bizim kendi tarihimiz. Bu beraat bizim gençliğimiz, adil, eşit ve özgür bir ülke hayalimiz. Bu beraat bizim ortak mücadelemiz. Son 25 yıldır tanık olduğumuz her bir siyasi cinayette, barışa yönelik her bir provokasyon girişiminde biz meydanlara, sokaklara ve hayatlarımıza bu şiarla sahip çıktık.
Şimdi hepinizi 31 Mart’ta bir kez daha mahkemeye, öncesinde de ülke içi ve uluslararası mecrada dayanışma çemberini her koldan genişletmeye çağırıyoruz. Pınar Selek’in beraatini elimizden alamazsınız. Hayatımızı, hakikatimizi, umudumuzu elimizden alamazsınız. Buradayız. Bugün, yarın, daima… Bir yere gitmeyeceğiz. Karanlık kaybedene dek!”