Kişisel veri siyasal iletişim aracı olur mu?

Abone Ol

Covid-19 pandemisi ile birlikte hayatımızın bir parçası olan HES (Hayat Eve Sığar) Kodu bugüne kadar Kontrollü Sosyal Hayat kapsamında, ulaşım ya da ziyaret gibi işlemlerimizde kurumlarla ve kişilerle, herhangi bir risk taşıyıp taşımadığınızı paylaşmamıza yarıyordu. Bakanlığın son olarak Aralık 2020’de açıkladığı verilere göre 40 milyon üzerinde indirme sayısına ulaşan uygulamanın bugün 50 milyona yaklaştığı ön görülüyor.

Aşı programındaki yoğun tempo azaldıkça ve sayıları az ama sesi çok çıkan aşı karşıtları gündemi işgal etmeye başlayınca HES kodu olmadan adım atılamayacak olması da gündemdeki yerini koruyor. Özetle büyük ağabey (Big Brother) devletimiz için bulunmaz nimet olan bu uygulama ile vatandaşının attığı adımı takip edebiliyor. Sınırsız veriye buradan ulaşmak mümkün. Bu sınırsız veri dünyasının herhangi bir siyasi yapının lehine kullanıldığını hayal edebiliyor musunuz?

VERİ HAVUZUNA ATLAYAN İLETİŞİM BAŞKANLIĞI

Anayasa Mahkemesi, bir süre önce Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nın tüm kamu kurum ve kuruluşlarından 83 milyon vatandaşla ilgili tüm bilgilere ulaşma yetkisini onayladı. Mahkeme, İletişim Başkanlığı’nın "gerekli gördüğü tüm bilgileri" kamu kurum ve kuruluşlar ile tüzel kişilerden isteme yetkisinin anayasaya aykırı olmadığına hükmetti. Bu karara Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan’ın da arasında bulunduğu 5 üyenin itiraz ettiğini. İtiraz eden üyelerin kişisel verilerin İletişim Başkanlığı’nın eline geçeceği ve bu verilerin korumasız kalacağı konusunda uyarıda bulunduğunu da not düşelim.

İletişim Başkanlığı’nın bir süredir yaptığı uygulamaların devlet iletişim sistemini kontrol etmekte yetersiz kalması algısının yerleştiğini ve iktidar kulislerinde eleştirildiğini biliyoruz. Tabiri caiz ise kontrolsüz bir veri gücüne hükmetmeye başlayan bu yapının iktidar partisi propagandası yapmaktan çekinmediğini düşündüğümüzde önümüzdeki seçimlerden önce ciddi bir çalışmaya başlaması kaçınılmaz.

KİŞİSEL VERİYİ OKUYABİLEN KAZANIR

Beraber düşünelim, aylık gelirinden hane içi kişi sayısına, harcama sıklığından detaylarına, geçirdiği hastalıklardan ilaçlarına, aldığı yardımlardan yardıma ihtiyacı olup olmadığına kadar aklınıza gelen her konuda gerçek bilgiye sahip olan bir yapı doğru veri analiz yöntemleri ile hangi kitleye nasıl bir siyasal iletişim kampanyası yapılması gerektiği üzerine rahatlıkla strateji oluşturabilir.

Kişisel verinin varlığı ve büyüklüğü kadar veriyi anlamlandırmak bugünün asıl konusu. Veri kelimesini duyunca aklınıza ilk olarak matematiksel bir dünya gelmesi normal. Ancak kişisel veriden siyasal iletişim kampanyası çıkarma işi önümüzdeki birkaç yılda siyasal iletişimcilerin turnusol kağıdı görevini de görecek. Belirlenecek stratejilerin kampanyalara döküldüğünde bulacağı karşılık sonucu belirleyecek. Seçim maratonunun sonunda ipi göğüsleyenin stratejisine ve kampanyasına en sadık kalan olduğunu 2019 seçimlerinde çok yakından görmüştük. Stratejinin kampanyaya doğru iletişim kampanyası ile uygulanması başarının gerçek anahtarı olacak.