KÜLTÜR & SANAT

Kızıl Goncalar'ın yayın tarihi belli oldu

Özgü Namal ve Özcan Deniz'in başrolündeki "Kızıl Goncalar" dizisinin yeni sezon tarihi belli oldu. Kızıl Goncalar 2. sezon ne zaman başlayacak? Kızıl Goncalar yeni sezonda neler olacak? Kızıl Goncalar sezon finalinde ne olmuştu?

Abone Ol

Özcan Deniz ve Özgü Namal'ın başrolünde yer aldığı ve geçtiğimiz sezon seküler, laiklik, tarikatlar gibi kavramların yeniden sorgulanmasına yol açan "Kızıl Goncalar", 30 Eylül'de başlıyor.

Deniz ve Namal'ın yanı sıra yeni sezonda da Mert Yazıcıoğlu, Mina Demirtaş, Erkan Avcı, Mert Turak, Tolga Tekin, Hazal Türesan, Mert Turak, Selen Öztürk, Şerif Erol, Duygu Sarışın, Tuğrul Tülek, Yakup Turgut, Sitare Akbaş, Esma Yılmaz, Zehra Kelleci oyunculuklarıyla diziye renk katacak.

Yeni Sezon 30 Eylül'de Başlıyor

Yapımını Gold Film’in, yapımcılığını Faruk Turgut’un üstlendiği Kızıl Goncalar'ın yeni sezonu merakla bekleniyor.

Yönetmenliğini Ömür Atay’ın üstlendiği ve senaryosunu Necati Şahin’in yazdığı "Kızıl Goncalar", 30 Eylül'den itibaren her pazartesi saat 20.00’de NOW ekranlarında seyirciyle buluşacak.

Sezon Finalinde Neler Yaşandı?

Gerçek anne ve babasının Beste ile Levent olmadığını öğrenen Mira, hayatının gerçeklerini öğrenmek için ipuçlarını birleştirmeye çalışır.

Cüneyd Efendi'nin bildikleri alt üst olur ve annesinin surdan atlayacağı sıra "Atla" diyenin kim olduğuyla yüzleşemeye başlar.

Zeynep'in evlenmeden okula devam etmesi için mücadele eden Meryem, öldüğü sandığı kızının Mira olduğunu öğrenir.

Yeni Sezonda Neler Olacak?

Meryem, ikiz kızlarından birinin Mira olduğunu öğrendiği sırada cezaevine girer. Levent ise olanlarla yüzleşmek için Meryem'i görmeye gider.

Cüneyd'in annesi ile ilgili hatırladıkları hayatında yeni bir dönemin başlangıcı olur. Babasının dergahın başına geçmesi ise huzursuzluğun kapılarını aralar.

Kızıl Goncalar Ne Anlatıyor?

Seküler bir Atatürkçü olan Levent (Özcan Deniz) ve mutaassıp bir tarikatın içinde yaşayan Meryem (Özgü Namal)'in kaderlerinin kesişmesini ele alan "Kızıl Goncalar", inanç ve fikir ayrılıklarına rağmen "evlat" söz konusu olduğunda annelik ve babalığın birleştirici gücüne dikkat çekiyor.