Yine toplumsal eşitsizliğe dair bas bas bağıran; farkındalık yaratma adına kaş yapayım derken göz çıkaran üstelik altında bir devlet kurumu imzası bulunan ‘Kadın’ temalı videolar. Buyurun Diyanet’in ‘Peygamberimiz ve Aile’ temalı videolarına bir göz atalım ve bize bilinçaltından verilen mesajlara bakalım.

Diyanet İşleri Başkanlığı’nın Mevlid-i Nebi Haftası nedeniyle Twitter’da yayınladığı ‘Peygamberimiz ve Aile’ temalı videolardan iki tanesi birçok kesim gibi beni de rahatsız etti. ‘Fenomen olma, iyi ebeveyn ol’ temalı video hakkında konuşmadan önce, yıllardır bildiğim ebeveyn kelimesinin anlamına bir kez daha bakmak zorunda kaldım. Türk Dil Kurumu Sözlüğüne göre, ebeveyn benim de bildiğim gibi ‘anne ve baba’ anlamına geliyor. Aradaki bağlaç ‘veya’ ya da ‘ya da’ değil. Burada ‘ve’ bağlacıyla bir ortaklık söz konusu. Ancak videoya baktığımızda, çocuğuyla ilgilenmesi gereken kişiyi sadece anne olarak görüyoruz. İster istemez, aklıma ‘baba nerede?’ diye bir soru geliyor. Madem mesajınızın içindeki ‘ebeveyn’ kelimesi gözümüze sokuluyor; neden baba videoda yer almıyor? Yoksa bizlere bilinçaltından çocuğun bakıma sadece anneye aittir; baba çocuğa bakmaz mesajı mı veriliyor? ‘Telefonun değil, eşinin yüzüne bak’ temalı videoya baktığımızda, kocasına ilk önce çay, sonrasında ise kek getiren ve bir kenara çekilip kocasına ‘benimle ilgilen’ diye mesaj atan bir kadın görüyoruz. Bu videoda beni rahatsız eden nokta ise kadının erkeğe hizmet ediyor oluşu. Daha doğrusu, erkeğin sanki bir restorana gitmiş ve sipariş vermiş gibi hiçbir iletişim kurmadan kadından hizmet alıyor oluşu. Nereden geliyor erkeğin bu rahatlığı ya da umursamazlığı? Muhtemelen erkek çalışıyor. Çalışmayan/çalışamayan ve evde oturup çocuklarına bakan kadın da ekonomik olarak erkeğe bağımlı olduğu için çay demleyip kek getirmek zorunda kalıyor. Hatta, bunu olması gereken, normal bir şey olarak görüyor. Ev işlerini ya da eşine hizmet etmeyi kendine görev belliyor. Peki, bu video bilinçaltımıza nasıl bir mesaj veriyor?  ‘Kadınlar erkeklerin emrindedir. Kocalarına her daim hizmet etmelidir. Kadının yeri evi, kadının mesleği ise ev hanımlığıdır’ mesajı tabiiyi. Toparlayacak olursam, bu iki videonun bizlere verdiklerine baktığımızda kadının çocuklarına bakan, evde oturan, her daim kocasına hizmet eden karşılığından da kocasından yalnızca ilgi bekleyen bir profil çıkıyor ortaya. Videolardan anladığımız kadarıyla İslami yaşam tarzını norm olarak dayatan ve bizlerin vergisi ile 2020 yılı bütçesi 11,5 milyar TL olan diyanet, ‘Peygamberimiz ve Aile’ temasında farkındalık yaratmak istiyorsa, kanayan yaramız olan aile içi şiddete parmak bassın. Kocaları tarafından öldürülen kadınlardan bahsetsin; çocuğa fiziksel ve psikolojik şiddeti kınasın. Otizmli çocukları yuhalayan cahillere, otizmin bir hastalık değil farkındalık olduğunu anlatsın. Kadın ve erkeğin, çocuk yetiştirmedeki ortak sorumluluğunun üzerine dursun. Kız çocuklarını okutun diye bas bas bağırsın. Peki sizce bunlar mümkün mü?