"Adalet Bakanlığı’nın Yargıtay’a başvurarak “kanun yararına bozma” isteminde bulunduğu Fettah Tamince, öyle sıradan bir isim değil. Doğrudan Saray’ın koruduğu bir isim. Burada önemli olan, Tamince’nin satrançta orta düzeyde bir taşken, birden bire Pelikan grubuna gönderilen mesajın posta güvercini olmasıdır. Eskilerin dediği gibi; bu hamur daha çok su kaldıracak."

Dün, Adalet Bakanlığı’nın Fettah Tamince’nin takipsizlik kararının kaldırılması için Yargıtay’a yaptığı başvuru, deyim yerindeyse bomba gibi gündeme düştü. Haber önemliydi. Zira Fettah Tamince hakkında FETÖ ilgili açılan davaların avukatlığını, bizzat Cumhurbaşkanı’nın avukatları yapmıştı. Şimdi ise Cumhurbaşkanı’nın kabinesindeki Adalet Bakanlığı Tamince hakkında verilen takipsizlik kararına “kanun yararına bozma” istemi ile Yargıtay’a gönderiyor. Öncelikle bilineni bir tekrarlayalım. Dün Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’ün konuşmasında açıktan “Pelikancıları” hedef alması önemli bir detay. Zira Pelikancıların Damat’ın ekibi olduğu biliniyor. Bunu, Damat ile arası açılanlar kümesine Adalet Bakanı’nı yazmamızı sağladığı gibi Cumhurbaşkanı ile Damat arasına da dikkatli bakmamızı da gerektiriyor. Parti içinde Babacan – Davutoğlu hareketinden dolayı disiplini sağlamaya çalışan Recep Tayyip Erdoğan, bir yandan da Pelikancılar ile mücadeleye girişmiş durumda. Bakanın açıklaması ile Yargıtay’a başvuru tesadüfen aynı güne denk gelmedi. Fettah Tamince, tam da bu noktada Pelikancılara iletilen mesajın posta güvercini konumunda işlev yüklendi. Meselenin bir diğer boyutu, Tamince’nin bugüne kadar dokunulmazlığı. Kemal Kılıçdaroğlu aylardır, “kim koruyor Tamince’yi?” diye soruyordu. Sorusunda da haklıydı. Çünkü Fettah Tamince ile ilgili FETÖ dava dosyalarına giren bilgiler vardı ve bu bilgilerde Tamince’nin Emniyet ve MASAK incelemelerinden bahsediyordu. Yani aslında Tamince devletin radarına girmişti. 17 – 25 Aralık’tan sonra Zaman Gazetesi’nden hisse alması, Bank Asya ile ilişkileri, vb. etkinlikleri biliniyordu. 15 Temmuz’dan sonra Tamince’nin Başkanı olduğu Gaye Vakfı önce KHK FETÖ’cü olduğu gerekçesi ile kapatılmış, ardından da yeni KHK ile tekrar açılmıştı. Vakfa ait “Uluslararası Antalya Üniversitesi” de ismini “Antalya Bilim Üniversitesi” olarak değiştirmiş, eğitime devam etmişti. Bütün bunlar da FETÖ davası dosyalarına belgeleri ile girmişti. Sonuçta, ne vakfa ne üniversiteye ne de Tamince’ye dokunulmuştu. O günlerde Fettah Tamince’nin Antalya ve Konya’da hakkında açılan soruşturma ve davalarda da avukatlarından iki tanesi doğrudan Recep Tayyip Erdoğan’ın avukatıydı. Yeri gelmişken bir bilgiyi de tarihe not düşmek adına paylaşalım. Fettah Tamince’nin avukatlarından birisi olan Cansel Çevikol, bugün Antalya Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Vekili makamında bulunuyor. Yani, dün Adalet Bakanlığı’nın Yargıtay’a başvurarak “kanun yararına bozma” isteminde bulunduğu Fettah Tamince, öyle sıradan bir isim değil. Doğrudan Saray’ın koruduğu bir isim. Adalet Bakanlığı, böyle bir isime karşı saraydan bağımsız tasarrufta bulunamayacağına göre demek ki saray da artık Tamince ismini defterden çıkarmış gibi görünüyor. Satranç oyununda güç olarak en zayıf taş piyondur. Sonra fil ve at gelir. Tamince, piyon olmayacak kadar güçlü bir figür. Ancak geçmişindeki FETÖ gölgesi, kale olmasını sağlayacak güce yetmiyor. Sarayın Tamince hamlesini, fil ya da at fedası olarak okuyabiliriz. Demek ki saray oyunda değerli taş fedasına geçti. Buna bir anlamda savunma fedası da diyebiliriz. Burada önemli olan, Tamince’nin satrançta orta düzeyde bir taşken, birden bire Pelikan grubuna gönderilen mesajın posta güvercini olmasıdır. Eskilerin dediği gibi; bu hamur daha çok su kaldıracak. İzleyip göreceğiz.