Gazeteci Nuray Babacan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin açıklaması sonrası umut hakkından faydalandırılması gündemde olan PKK lideri Abdullah Öcalan’ın serbest bırakılmak gibi bir talebi olmadığını, ev hapsine razı olduğunu belirten bir kulis kaleme aldı.

Öcalan’ın PKK üzerinde halen gücü olduğunu inanan siyasetçilerin yorumunu aktaran Babacan, “Öcalan’ın PKK üzerinde halen gücü olduğuna inananların yorumuna göre, PKK’daki küçük bir grubun farklı tavır sergilemesi beklenen bir şey. Bunun devletin işine geleceği iddialar arasında. Bu yorumları yapanların en ilginç tezi, Abdullah Öcalan’ın serbest bırakılmak gibi bir talebi olmadığı yönünde. Bırakın, Meclis’e gelmesini Türkiye içerisinde bir yerlerde ev hapsine razı olduğu öne sürülüyor. Tecrit uygulanmadan, dışarıyla ilişki sürdürebilmenin yeteceğini dile getiriyorlar” dedi.

Babacan’ın Gazete Pencere’deki yazısı şöyle:

“Halen tartışmalı olan ve AKP’nin içtenlikle sahip çıkmadığı bu planla ilgili analizlerde bulunan bölge siyasetçileri, Bahçeli’nin, Abdullah Öcalan üzerinden kurguladığı planın, PKK’nın Türkiye sınırları içerisinde tamamen lağvedilip, silah bırakmasının sağlanabileceğini öne sürüyorlar. Ancak, PKK yönetiminin Türkiye sınırları dışındaki Kürt yapılanmasının bir parçası olma olasılığı da gözardı edilmiyor.

Öcalan’ın PKK üzerinde halen gücü olduğuna inananların yorumuna göre, PKK’daki küçük bir grubun farklı tavır sergilemesi beklenen bir şey. Bunun devletin işine geleceği iddialar arasında. Bu yorumları yapanların en ilginç tezi, Abdullah Öcalan’ın serbest bırakılmak gibi bir talebi olmadığı yönünde. Bırakın, Meclis’e gelmesini Türkiye içerisinde bir yerlerde ev hapsine razı olduğu öne sürülüyor. Tecrit uygulanmadan, dışarıyla ilişki sürdürebilmenin yeteceğini dile getiriyorlar

Bölgede temaslarda bulunan siyasiler, Ankara’daki gelişmelerin yerelde merakla izlendiğini, ancak kimsenin sonuçlarıyla ilgili erken yorum yapmadığını anlatıyorlar. Daha önceki benzer adımların ardından bölge halkının devlet ile PKK arasında sıkışıp kalma korkusu yaşadığı da kesin.

Daha kötümser yorumlar da var. Sürecin sabote edilerek, devletin daha sert tutum sergileyeceği, baskıcı anlayışa yeniden dönebileceği de olasılık olarak görülüyor. Kayyım atamaları bir kanadın ‘gözdağı’ olarak gösteriliyor.

Çözüm süreci açıklamalarından sonra yapılan anketler, Doğu ve Güneydoğu bölgesi dışındaki vatandaşların destek vermediğini gösterdi. Adım adım gitmek yerine, konunun Abdullah Öcalan’ın serbest bırakılıp, TBMM’de konuşturulması gibi bir yerden başlatılmasının ters etki yaptığı öne sürülüyor.

Bu yeni süreç nereye evrilecek ve nerede kesintiye uğrayacak kimsenin fikri yok. Hatta süreç başladı mı ondan bile emin olmayanlar var. Böyle bir projeye inanmak isteyenler de var, altında başka bir şey arayan da sabote etmek isteyen de. Görüldüğü gibi hava hala puslu…”