Akdeniz Üniversitesi’nden (AÜ) Prof. Dr. Erdal Koşun, öğrencileriyle birlikte yaptığı çalışamalar sırasında Antalya ve Konya'da yaşı 500 milyon yıla yaklaşan iki fosil buldu.

Antalya ve Konya'da, dünyanın en eski fosilleri olarak kabul edilen iki fosil bulundu. Fosiller, Akdeniz Üniversitesi’nden (AÜ) Prof. Dr. Erdal Koşun'un odasında tutuluyor.

İKİ FOSİL DE AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ'NDE

Akdeniz ÜniversitesiMühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği’nden Prof. Dr. Erdal Koşun, derslerinde dünyanın oluşumundan izler taşıyan birçok kayaç, mineral ve fosil kullanıyor. Yaptığı saha çalışmaları sırasında bulduğu birbirinden ilginç ve milyonlarca yıllık yaşa sahip kayaç, mineral ve fosillerden odasında küçük bir müze de oluşturan Prof. Dr. Koşun, dünyanın en eski fosili olarak bilinen ve ikisini de Türkiye’de bulduğu, yaşları 250-500 milyon yıl öncesine kadar uzanan iki trilobit fosiline de sahip.

DÜNYANIN GEÇMİŞİ BU KAYAÇLARDA

Dünyanın 4.5 milyar yıl yaşında olduğunu belirten Prof. Dr. Erdal Koşun, bu kayaçların, günümüze kadar dünyamızın geçirmiş olduğu bütün geçmişi okumayı sağladığını söyledi. Prof. Dr. Koşun, “Bu kayaçlar içindeki jeolojik yapıyı analiz ederek, dünyamızın 4.5 milyar yıldan günümüze kadar geçirdiği evrimi ortaya koyabiliyoruz. Kayacı oluşturan materyaller minerallerdir” dedi.

TAŞ KOLEKSİYONU

Prof. Dr. Koşun’un, küçük koleksiyonunda Ankara Kızılcahamam’da volkanik bir patlama sonucu oluşmuş, dışı ağaç, içi kayaca dönüşmüş bir ağaç, 32 yüzlü lösit kristali, doğadaki en yumuşak kayaç talk minerali, kuvars minerali, agat taşı, jips gülünün de aralarında olduğu birbirinden ilginç renk ve şekillerde taşlar bulunuyor.

KONYA VE ANTALYA’DA BULUNDU

Biri Konya’da, diğeri Antalya’nın Kemer Olimpos yöresinde bulduğu iki tribolit fosilinin ise dünyada bilinen en eski canlının fosili olduğunu söyleyen Prof. Dr. Koşun, paleozoik dönemden, yani 250 milyon yıldan daha yaşlı jeolojik dönemde yaşamış bir canlının fosili olduğunu kaydetti. Fosil denince akla genellikle dinozorların geldiğine dikkat çeken Prof. Dr. Koşun, dinozorların 60 milyon yıl öncesinde tükendiğini, trilobitlerin ise çok daha eski dönemlere ait olduğunu kaydetti.

DÜNYANIN DEĞİŞİK YERLERİNDE VAR

Trilobit fosillerinin olduğu kayaçların, yaşadığı dönemin ‘Ordovisyen’ ya da ‘Silüriyen’ denilen jeolojik döneme ait kayaçlar olduğunu anlatan Prof. Dr. Koşun, “Çökelme geçmişi oluşturduğu bölgelerde bulunması mümkün. Her yerde bulunmaz ama dünyanın değişik yerlerinde var tabi ki. Biz bunu dünyanın değişik yerlerinde bulup, jeolojik anlamda önce lokal coğrafyayı, sonra bölgesel, sonra dünya ölçeğindeki paleocoğrafyayı çıkartıyoruz” dedi.

ANTALYA’DA BULUNAN DAHA KÜÇÜĞÜ

Bu trilobitlerin, 251 milyon yıl önceye denk gelen Paleozoik dönemden daha yaşlı olduğunu dile getiren Prof. Dr. Erdal Koşun, “500 milyon yıla kadar iniyor. Türkiye’de bulunan elimizde başka örnekleri de var. Kemer-Olimpos yöresinde bulduğumuz daha küçüğü. 450 milyon yıla kadar oluşum yaşı var” dedi.

PALEOZOİK ÇAĞ’IN ANAHTARI

Dünyanın antik sularında 520 yıl milyon kadar önce yaşamış sert kabuklu, segmanlı vücutlara sahip olduğu belirtilen trilobitler, dinozorların evrimleşmesinden çok önce soyları tükenen ve Paleozoik Çağ’ın anahtar öneme sahip hayvanlarından biri olarak görülüyor. Trilobit evrimi üzerine yapılan tüm araştırmalar, evrimsel biyolojinin temellerinin oluşturulmasında önemli roller oynuyor ve bu açıdan her biri çok önemli görülüyor.