Üsküdar Üniversitesi tarafından toplumsal değerlerin gelişmesi amacıyla topluma örnek olan, iyiliğe teşvik edecek davranış, olay ve kişilerin ödüllendirilmesi hedefiyle düzenlenen "Yüksek İnsani Değerler Ödülleri" sahiplerini buldu.

Bu yıl beşincisi düzenlenen törende, ödüllerden biri felsefeye katkılarından dolayı Prof. Dr. İoanna Kuçuradi'ye verildi. Törene katılamayan Kuçuradi'nin ödülünü, Kuçuradi adına Doç. Dr. Bergen Coşkun Özüaydın aldı. https://www.dailymotion.com/video/x7si5fe Üsküdar Üniversitesi tarafından bu yıl beşinci kez verilen ödüller, Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca, TEMA Vakfı Onursal Başkanı Merhum Hayrettin Karaca, Türkiye Felsefe Kurumu Başkanı Prof. Dr. İoanna Kuçuradi, Bilim İnsanı Prof. Dr. Banu Onaral, Devlet Tiyatroları Sanatçısı Turgay Tanülkü, Yazar-Akademisyen Prof. Dr. Nazif Gürdoğan, Tuzla Belediye Başkanı Dr. Şadi Yazıcı ve Elazığ depreminin kahramanlarından Mahmud El Osman’a takdim edildi.

TARHAN: TOPLUMUN DEĞER YARGILARI DEĞİŞTİ

Merkez Yerleşke Nermin Tarhan Konferans Salonunda gerçekleşen ödül töreninin açılış konuşmasını yapan Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan, ödül töreni öncesi arama motorunda en yüksek değer diye arama yaptığını ve karşısına ilk olarak paranın çıktığını belirterek “Bu durum insani değerlerin ikinci hatta üçüncü plana atıldığını gösteriyor. İnsanlar önem ve önceliklerini karıştırmış durumda. Görüyoruz ki çoğu anne evde çocuğu ile uğraşması gerekirken eline tablet ya da telefon vererek onun başka şeylerle oyalanmasını sağlıyor, kendisi de o arada başka işlerle uğraşıyor yani çocuklarını ikinci plana atıyor. Babalar sanki tek sorumlulukları evi geçindirmekmiş gibi davranıyor, eve para getirdiğinde görevini tamamlamış gibi kabul ediyor. Aslında onun da eşine ve çocuklarına karşı olan sorumluluğu ilk sırada olmalı. Burada rol paylaşımının gerektiği gibi yapılamadığını görüyoruz” dedi. Eski dönemlerde yardımlaşmanın kapital sistemlerde reddedildiğini belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Friedrich Nietzche sadakayı gereksiz görüyordu. Hâlbuki değerlere yatırım yapmak akıllıca bir yatırımdır. Değerleri insanın zihin haritasına kaynaştıramazsak yardımsever olmayan çocuklar yetiştirmiş oluruz. Toplumlarda başarılı, zeki ya da çalışkan olmak önem önemsenir ama bu kriterlere iyi insan olmak da eklendi. Zeki ve başarılı bir insan dolandırıcı da olabilir, eğer ona iyi insan olması öğretilseydi öyle eylemlerde bulunmazdı” dedi.

TANÜLKÜ'YE ÖDÜL

Devlet Tiyatroları Sanatçısı Turgay Tanülkü, “Mesleğini iyilik adına kullanması ve yardımseverliğiyle hapishaneyi ‘Medrese-i Yusufiye’ gibi gören yaklaşımı” dolayısıyla sunulan ödülünü aldı. Törendeki konuşmasında gözyaşlarını tutamayan Tanülkü, bu ödülü şuan cezaevinde bulunan 725 çocuk için aldığını belirterek “Aslında iyiliği bu ülke öğretti bana. Ben yetimhaneydim. Babam erken yaşta ölmüştü. Anam üç gün aynı çorbayı koyunca burun kıvırırdık. Anam da derdi ki ‘Sokağa bakın.’ Anlamıyordum. 16 yaşında öğrendim sokağa bakmayı. Sokakta bizden daha kötü olanlar vardı ve 17 yaşımda cezaevine girdim. Bu ülkeye çok şey borçluyum. Yaratandan sonra bu ülkenin insanlarına borçluyum çünkü hep yatılı kaldım. Hep devlet baktı bana ve tanımadığım insanların vergileri, benim kursağımdan ve çocuklarımın kursağından geçiyor. Demek ki bu ülkenin insanlarına minnettarım. İyilik yapmıyorum aslında, iyiliği ben kendime yapıyorum. Özlem duyduklarımı evlatlarımızla paylaşıyorum. Ne zaman cezaevindeki çocuk sokak çocuklarıyla, sokak çocukları senin evindeki çocukla aynı salıncakta hep birlikte sallanırlarsa işte o zaman ülkemde barışı yakalarsın” diye konuştu.

GÜRDOĞAN: HAYAT GÖRÜNMEYEN ÜNİVERSİTEDİR

Yazar-Akademisyen Prof. Dr. Nazif Gürdoğan, “Hayatı görünmeyen üniversite olarak tanımlayan, Mehmet Akif’in tabiri ile Asım’ın Nesli’ne katkı sağlayan çalışmaları” dolayısıyla sunulan ödülünü aldı.

KARACA'YA ÖDÜL

TEMA Vakfı Onursal Başkanı Hayrettin Karaca’ya, “Doğa ile barışık yaşama, doğaya saygı ve gelecek kuşaklara bu konuda örnek olma özelliği dolayısıyla” ödül sunuldu. Hayrettin Karaca’nın ödülü TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç’a takdim edildi. Hayrettin Karaca’nın çocuklara ve gençleri çok sevdiğini, onlarla bir arada olmaya çok önem verdiğini belirten Deniz Ataç, “Hayrettin Bey, bütün yaşamı başta toprak olmak üzere su ve havanın ne kadar önemli olduğunu, insanoğlunun doğanın sadece bir parçası olarak bunlarla berber yaşaması gerektiğini anlatmış bir kişidir. Hayrettin Bey Anadolu kültürüne çok inanırdı. Dünyadaki barışın Anadolu kültüründen kökleneceğini düşünür ve bunu sürekli anlatırdı. Bir başka önem verdiği konu Türk diline olan inancıydı. Yabancı sözcükleri kullananlara çok ciddi tepki gösterirdi. Dil giderse kültür gider, kültür giderse her şey gider derdi” dedi. Özüaydın da törene katılan isimlerin hikâyelerinden çok etkilendiğini belirterek “İoanna Hoca ile yaklaşık 10 yıldır beraber çalışıyorum. Kendisinden çok şey öğrendim, burada sayılan 24 altın değeri ve çok daha fazlasını gördüm” dedi.

BİR ÖDÜL DE BANU ONARAL'A VERİLDİ

Bilim insanı Prof. Dr. Banu Onaral’a “Gençlerin bilimi sevmesine katkıları, insani değerlerin laboratuvarda da ne kadar önemli olduğunu gösterip bilimle birleştirmesi” dolayısıyla ödül takdim edildi. Yurt dışında bulunan Bilim İnsanı Prof. Dr. Banu Onaral’ın ödülünü ise yeğeni Emir Uzunoğlu aldı. Emir Uzunoğlu ise “Prof. Dr. Banu Onaral, bu programa katılmayı ok istiyordu. Onaral, Drexel Üniversitesi’nde biyomedikal konusunda ve beyin konusunda çalışan biri. Üsküdar Üniversitesi’nin beyin konusundaki çalışmalarının da bu anlamda eşleştiriyorum. Çok anlamlı ve çok değerli bir ödül oldu. Çok teşekkür ediyorum” dedi. Elazığ depreminin sembollerinden Mahmud El Osman ise “Hiçbir karşılık beklemeden yüksek insani motivasyonu ile depremzedelerin yardımına koşarak gösterdiği üstün çaba” dolayısıyla ödüle layık görüldü. Ödül alan kişi ve kuruluşlar adına öğrencilere burs verilecek YİDER Ödüllerinin takdim edildiği kişi ve kurumlara TEMA Vakfından fiden sertifikası verilirken; 2020-2021 Akademik Yılında ödül alan her kişi ve kuruluş adına bir öğrenciye de burs verilecek.