TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, MHP lideri Bahçeli’nin “Öcalan” çağrısıyla başlayan süreç için Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın da destek verdiğini hatırlatarak; “Herkesin destek vermesi lazım “ifadelerini kullandı.

Kurtulmuş, kayyım atamalarını savunarak ve İçişleri Bakanlığı bütçesinde yaşanan gerilimi değerlendirerek; “Bu Meclis’te 14 siyasi parti var. Çok sesliliğin olduğu bir dönem. Tam bakan girerken orada konuşamazsın diye engel çıkarmanın yanlış olduğunu düşünüyorum” dedi. Yenidoğan çetesine ilişkin soruyu cevaplarken Kurtulmuş, basının olayı “magazinleştirdiğini” öne sürdü.

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, NTV canlı yayınında Ahmed Arpat’ın sorularını yanıtladı.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin “Öcalan” çağrısıyla başlayan ve Erdoğan’ın da “desteklediklerini” açıkladığı süreci değerlendiren Kurtulmuş, şöyle konuştu:

Bir kere süreci bir bütün olarak değerlendirmek lazım. Özellikle ABD’nin Irak’ı işgaliyle bölge ülkeleri paramparça hale geldi. Lübnan, Suriye, Irak, Libya, Sudan’ın durumu ortadadır. Dolayısıyla ya bekleyeceğiz emperyalizmin daha fazla bölme parçalama siyasetinin nesnesi haline geleceğiz yani bizim de sıramızın gelmesini bekleyeceğiz. Ya da Türk milleti olarak kardeşlik birlik beraberlik ruhu içinde bu emperyalist planı alt üst edeceğiz. Bunun en temel hususiyetlerden birisi de ülkemizde var olan farklılıkları bir zenginlik olarak telakki etmek. Türklerin, Kürtlerin, Alevilerin, Sünnilerin diğer bütün etnik mezhebi unsurların birbirlerine karşı bir düşmanlığı yok. İki komşu birbiri ile kavga etmiyor. Emperyalist planların parçası olarak zaman zaman Türkiye’de bir takım olaylar meydana geldi. Geçmişte yaşadığımız sağ-sol olayları gibi, Alevi-Sünni çatışmaları gibi. Ama bunların en acı olanı PKK terör örgütü vasıtasıyla gerçekleştirilen terör saldırıları. Yaklaşık 40 bin vatan evladını kaybetmiş olan bir milletiz. Terörsüz bir Türkiye mi, terörle mücadeleyi kanıksamış bir Türkiye mi? Hiç şüphesiz terörsüz bir Türkiye. Bunun için üzerine düşen sorumluluğu herkesin yerine getirmesi lazım. Siyaset alanının da temiz hale getirmek lazım. Bir eli sandıkta bir silahta siyaset olmaz. siyasetin içerisindeki unsurların tamamının da burada terörün Türkiye düşmanı olduğu, terör örgütlerinin faaliyetlerini kabul edilemeyeceğinin açıkça ilan edilmesi, terörle silahla ilgili kim varsa bunları da silahlarının bırakıldığı bir sürecin olması gerekiyor. Daha fazla bedel ödemeyeceğimiz bir sürecin olması lazım.

“KARDEŞLİĞİ SAĞLAYACAK ADIMLARI ATMAK DURUMUNDAYIZ”

Hangi konuyu konuşacaksak konuşalım bunun açık, şeffaf şekilde siyaset emininde TBMM’de ele alınması, çalışmalar yapılması gerekiyorsa bunlarında TBMM vasıtasıyla gerçekleşmesi en iyi yoldur. Bu mesele muhalefet iktidar meselesi değildir. Terörsüz Türkiye’nin oluşturulabilmesi bir Türkiye meselesidir, milli bir meseledir. Terörü artık gündemden kaldırmamız gerekmektedir. Bunu sayın Bahçeli söylemiş olabilir, sayın Cumhurbaşkanımız sahip çıkmış olabilir ama herkesin sahip çıkması gerekir. Teröre karşı üstün mücadeleden vazgeçmeyecektir Türkiye. Bir taraftan böyle bir niyeti ortaya koyarken bir taraftan buna katılmıyoruz diyenlerle mücadeleye devam edecektir. Biz içerde ve dışarıda Türkiye’ye düşmanca davranan hiç bir terör grubuna müsamaha etmeden, huzurla yaşanacak birliği, kardeşliği sağlayacak adımları atmak durumundayız.”.