Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, İstanbul'da düzenlenen "Körfez Arap Ülkeleri İşbirliği Konseyi (KİK)-Türkiye Ekonomik Forumu 2023" etkinliğinde yaptığı konuşmada, Türkiye'nin Körfez ülkeleri ile ilişkilerini güçlendirmek istediğini söyledi.

KÖRFEZ ÜLKELERİNE MESAJ

Şimşek, Türkiye ile Körfez ülkeleri arasında ekonomik açıdan karşılıklı bir tamamlayıcılığın bulunduğunu belirterek, "Türkiye, zengin üretim çeşitliliği sayesinde imalat sanayisinde ileri kabiliyetlere sahip olup Avrupa ve Orta Asya pazarlarına erişim için kritik bir noktadadır. Körfez ülkeleri ise cari fazlalarına ve güçlü altyapı olanaklarına rağmen sanayi sektöründe sınırlı bir üretim çeşitliliğine sahiptir. Taraflar arasında serbest ticaret anlaşmaları gibi işbirliğini artıracak yeni modeller, Körfez ülkelerinin üretimini çeşitlendirmesine, karşılıklı ticaret ve yatırımların ivme kazanmasına, turizm ve inşaat başta olmak üzere sektörel potansiyelin artmasına katkı sağlayacaktır." dedi.

"ÖNCELİĞİMİZ ENFLASYONU TEK HANELERE İNDİRMEK"

Türkiye'de uygulanan makroekonomik politikalar ve yapısal reform gündemi hakkında da bilgi veren Şimşek, "Orta Vadeli Program (OVP), makrofinansal istikrarı sağlamak için hazırlandı ve son birkaç ayda çok ciddi ilerleme kaydettik. Güçlü bir makroekonomik politika çerçevemiz ve yapısal reform gündemimiz var. Uyguladığımız sağlıklı politikalara cevaben Türkiye'ye yatırımcı güveninin geri gelmeye başladığını görüyoruz. Türkiye'nin kredi risk primi (CDS), mayıs ayındaki 700 baz puan seviyelerinden 400 baz puanın altına indi. Türkiye'nin risk primi neredeyse yarıya inmiş durumda yani yatırımcı güveni geri geliyor, bu da sermaye girişine yol açacak. Reformlarımızı kararlı bir şekilde uyguladıkça ülkemize daha fazla yatırımcıyı çekecek ve böylece kalıcı makrofinansal istikrara ulaşacağız. Birincil önceliğimiz, fiyat istikrarını sağlayıp enflasyonu tek haneli rakamlara indirgemek" ifadelerini kullandı.

"DİSİPLİNLİ MALİYE POLİTİKALARI, BÜTÇE AÇIĞINI AZALTMADA ÖNEMLİ BAŞARI SAĞLADI"

Enflasyonla mücadelenin önceliklendirildiği yeni politika çerçevesinde para politikasındaki normalleşme sürecinin, seçici kredi ve miktarsal sıkılaştırma adımlarıyla desteklendiğine işaret eden Şimşek, "Geçiş sürecinin ardından 2024 yılı ortasından itibaren dezenflasyon süreci başlayacak ve 2026 yılında enflasyonu tek haneye indireceğiz. Türkiye, geçmişten bu yana uyguladığı disiplinli maliye politikaları ile bütçe açığını ve kamu borç stokunu azaltmada önemli bir başarı sağlamıştır." dedi.

"DEPREM BÜTÇE AÇIĞINDA GEÇİCİ ARTIŞA YOL AÇTI"

Şimşek, şubatta yaşanan deprem felaketine atıfta bulunarak, "Diğer yandan yaşanan deprem felaketinin vatandaşlarımıza olan etkisini hafifletmeye yönelik alınan tedbirler, bütçe açığında geçici artışa yol açmıştır. Depreme yönelik yapılan harcamalar hariç tutularak bütçe giderlerinde tasarruf ve önceliklendirme çalışmaları yapılmaktadır. Bu sayede Orta Vadeli Program dönemi sonunda bütçe açığının milli gelire oranının, Maastricht Kriteri olan yüzde 3'ün altına gerilemesi hedeflenmektedir." değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye'nin güçlü sanayi altyapısı, genç nüfusu, gelişmiş ulaşım ağı, büyük pazarlara yakın jeopolitik konumu ve büyüme potansiyeliyle yatırımcılara cazip fırsatlar sunan bir merkez olduğunu vurgulayan Şimşek, bu bağlamda ekonomilerini çeşitlendirmeye çalışan KİK üyesi ülkelerin, Türkiye ile işbirliğini güçlendirmelerinin faydalı olacağına dikkati çekti.