Yalçın, sosyal medya hesabından yaptığı yazılı açıklamada, 25 Haziran 2001'de yasalaşan 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu'nun 23 yıldır uygulandığını anımsattı.
"Sendikal mücadelemiz, örgütlü bilincimiz ve sendikal birikimimizle ortaya koyduğumuz araştırmalar ve raporlar, 4688 sayılı Kanun'un günün şartlarına, uluslararası sözleşmelere ve kamu görevlilerinin ihtiyaçlarına cevap verme noktasında yetersiz kaldığını göstermektedir." değerlendirmesinde bulunan Yalçın, bu kanunda değişikliğin şart olduğunu ifade etti.
Memur-Sen'in uluslararası normlar ve ülke örnekleriyle 10 başlıkta kapsamlı araştırma yaparak "Uluslararası Normlar Işığında Kamu Görevlileri Sendikacılığı ve Toplu Sözleşme Düzeni" rapor setini hazırladığını anımsatan Yalçın, taleplerine ilişkin şu ifadeleri kullandı:
"Sendika kavramıyla bütünleşmiş ve sendika kavramından ayrı düşünülemeyen, sendikal mücadelenin temel dayanağı olan grev hakkı tanınmalı, sendika hakkını koruyan, sendikal mücadelenin ve kazanım üretmenin hakkını teslim eden, örgütlenme özgürlüğünün gerekçesi, sendikal tercihin gereği olan dayanışma aidatı gelmeli, emeğin hakkı korunmalı, yargı kararları ve örgütlenme özgürlüğü çerçevesinde sendika üyesi olamayacakların kapsamı daraltılmalı."
Toplu sözleşme görüşmelerinin kapsamının genişletilmesi, çalışma şartları, özlük hakları, istihdam politikaları gibi başlıkların masada görüşülebilmesi gerektiğini kaydeden Yalçın, toplu sözleşmenin makul ve adil bir zaman zarfında gerçekleştirilmesi, tarafların karar alma süreçlerinin ve kazanım üretme gayretlerinin görülmesi gerektiğini belirtti.
Masada tarafların adil temsilinin önemine işaret eden Yalçın, uzlaşmazlık yollarına ilişkin süre, katılımcı sayısı, karar mekanizması ve üye dağılımının adil olması gerektiğini bildirdi.
Yalçın, Kamu İşveren Heyeti ve Kamu Görevlileri Sendikaları Heyeti tarafından imza altına alınan hükümleri uygulamayan 3. taraflar hakkında düzenleme yapılması önerisinde bulundu.