Emek Partisi İstanbul Milletvekili İskender Bayhan, 25 Aralık 2021 tarihinde 3308 sayılı Mesleki Eğitim Kanunu’nda yapılan değişikliklerle birlikte yaygınlaşan Mesleki Eğitim Merkezleri’nde (MESEM) çalışan kadın öğrencilerin yaşadığı taciz/cinsel istismarı Meclis gündemine taşıdı. Bayhan, Millî Eğitim Bakanlığının bu program ile açıkça örgün öğretim hakkından koparılan çok sayıda çocuğu patronların insafına terk ettiğini, patronlara “eti de kemiği de sizin” denildiğinin altını çizdi. Programın patronlara yalnızca bedava iş gücü imkânı sağlamadığını belirten Bayhan, aynı zamanda denetimsizliğin yol açtığı bir sonuç olarak çocuk emeği üzerinde sınırsız inisiyatif hakkı da tanıdığını ifade etti.

MESEM programına kayıtlı öğrencilerin çalıştırıldıkları iş yerlerinde uzun çalışma saatleri, iş kazaları, iş cinayetleri ve taciz vakalarına sonuç doğurabilecek bir denetimsizliğin mevcut olduğuna dikkat çeken Bayhan, Sertrans Lojistik’te çalıştığı sırada cinsel istismara maruz kalan kadın öğrencinin yaşadıklarını Bakan Yusuf Tekin’e sordu.

İstanbul’un Avcılar ilçesindeki Mehmet Emin Horoz Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nin MESEM programının 12. sınıfına devam eden lojistik bölümüne kayıtlı kadın öğrencinin Sertrans Lojistik’te çalıştığı sırada cinsel istismara maruz kaldığını anlatan Bayhan, patronun öğrencilere “taciz iş hayatında sıklıkla karşılaşacağınız bir şey, alışın” nasihati verdiğine dikkat çekti. Bayhan, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’e, “Okul ile olan anlaşması sona erdirilen Sertrans Lojistik adlı firmaya sözleşme iptali dışında herhangi bir yaptırım ya da cezai işlem uygulanmış mıdır?” diye sordu.

MERCEDES VE SERTRANS LOJİSTİK’TE CİNSEL İSTİSMAR

Benzeri bir olayın söz konusu okulda MESEM programına kayıtlı ve Mercedes’te çırak olarak çalıştırılan bir kadın öğrencinin daha başına geldiğini ifade eden Bayhan, şöyle söyledi: “Çırak olarak çalıştırılan öğrenci, iş yerinin bir müşterisi tarafından tacize uğramış, Mercedes yetkilileri ise taciz mağduru kadın öğrenciyi haksız ve suçlu bularak işten çıkarma yöntemine başvurmuştur. Kadın çırakların aktardıklarına göre; bu iki örnek münferit olaylar değildir, yaygın yaşanan olaylardır. İş yerlerinde tacizin bu denli yaygınlaşmasının bir sonucu olarak çırak kadınlar kendi aralarında kurdukları dayanışma ile iş yerlerinde yaşadıkları taciz olaylarını birbirleri ile paylaşmakta, tacizin yaşanmış olduğu iş yerlerinde çalışma konusunda birbirlerini bilgilendirmektedirler”.

Bu bağlamda Bayhan’ın Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’e sorduğu sorular şu şekilde olmuştur:

1) MESEM programının faaliyette olduğu yıllar boyunca, çalıştırılmış olduğu iş yerinde tacize ve istismara maruz kalan çırak ve kalfa sayısı kaçtır?

2) Bakanlığınızın, iş yerlerinde yaşanması muhtemel taciz olaylarını denetlemek üzere ne gibi önlemleri mevcuttur? Bakanlığınızın, yaşanan taciz olaylarından haberdar olabilmesinin tek yolu, taciz mağduru öğrencinin bu durumu okul idaresine iletmesi ile mi mümkündür?

3) Okul ile olan anlaşması sona erdirilen Sertrans Lojistik adlı firmaya sözleşme iptali dışında herhangi bir yaptırım ya da cezai işlem uygulanmış mıdır?

4) Mercedes’te çırak olarak çalıştırılan öğrencinin yaşadığı istismarın ardından şirket yetkilileri kendileri bir muhakemede bulunarak haksızı da suçluyu da kendisi tayin etmiştir. Yaşanan taciz/cinsel istismar olayından Bakanlığınız haberdar mıdır? Kendi bünyesinde çıraklık yapan bir öğrencinin yaşadığı bu olay karşısında Bakanlığınız duruma ne şekilde müdahalede bulunmuştur?

5) Sertrans Lojistik patronu, tacizin iş hayatında sık karşılaşılan bir durum olduğunu belirtmiştir. İlgili işyerine herhangi bir yaptırım ya da cezai işlemde bulunulmamış olması Bakanlığınızın da Sertrans Lojistik patronu ile aynı kanıda olduğunu düşündürmektedir. Bakanlığınız duruma müdahale etmeyi düşünmekte midir?

6) Yaşanan taciz ve istismar vakalarında mağdur öğrenciye psikolojik destek verebilmek konusunda okulların yeterlilik düzeyi ne seviyededir? MESEM programının bulunduğu okullarda kaç tane rehberlik, psikolojik danışmanlık personeli mevcuttur?

7) Öğrencilerin cinsel taciz/istismar bildirimleri üzerine adli yollara başvuru yapılmış mıdır? Sonuçları ne olmuştur? Adli başvuru yapmayan kamu görevlileri hakkında suç duyurusunda bulunulmuş mudur?