TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu, Komisyon Başkanı AKP Samsun Milletvekili Mehmet Muş'un başkanlığında toplandı. Komisyonda, Adalet Bakanlığı'nın 2025 yılı bütçesi görüşülüyor.

MHP İstanbul  Milletvekili Yıldız, komisyonda yaptığı konuşmada; salonda sabah yaşanan olayları hatırlatarak, "Sayın milletvekilleri bütçe görüşmeleri sırasında bazı tatsız şeyler oluyor, bazı ortamlar geriliyor ama neticede bir medeni ortamda, bir sulh ortamında görüşmelerin devam etmesi, müzakerelerin devam etmesi bizi de ayrıca memnun ediyor. Ancak iktidar karşıtı yayın yapmak şartıyla fonlanan medya kuruluşlarının atraksiyonlarını görmezden gelemeyiz. Her iddiası gün batmadan çöpe atılan politikacıların yaptıklarını görmezden gelemeyiz. Sivil toplum örgütü maskeli yalan üretim merkezlerini görmezden gelemeyiz" diye konuştu.

Yıldız, şöyle konuştu:

"Çok kısa sürede aslında önemli şeyler yapıldı. Mesela, Anayasa değişikliğiyle Cumhurbaşkanı'nı seçme hakkı doğrudan Türk milletine verildi; bu bir devrim niteliğindeydi. Cumhurbaşkanı'nın tek başına yapacağı işlemlere karşı yargı yolu açıldı. İşkence suçlarında zaman aşımı, cezaların paraya çevrilmesi ve ertelenmesi kaldırıldı. Bu neredeyse 50 yıllık bir yaraydı, bu kapatıldı. Vatandaşın mirasçılık belgesini noterden alması sağlanarak yargının iş yükü azaltıldı. İdari yargıda ivedi yargılama, ceza muhakemesinde basit yargılama ve seri muhakeme usulleri yürürlüğe girdi ancak işimiz hâlâ çok.

"Siyasi görüş inancına bakılmadan yaşlı ve hasta hükümlülerin infaz ertelemesi yapılmalı"

Hapis cezalarının infazında, mapushanelerin iyileştirilmesinde, emniyet güvenlik disiplin uygulamalarında insanlık onuru zedelenmeden toplumla yeniden bütünleşme sağlanmalıdır. Bu insani hassasiyetlere cezaevi idarelerinin duyarlı olmasına da büyük bir memnuniyetle tanık oluyoruz. Onun için, Sayın Bakana da bu konuda teşekkür ediyoruz. Yalnız, hasta tutuklu ve hükümlülerin kaldığı cezaevi revirleri de hastane şartlarına birebir taşınmalıdır. Bu da çok önemli çünkü revire giden her tutuklu 'Beni hastaneye kaldırsınlar' diye bizlere bir şekilde ulaşıyor. Hasta mahkumlar mümkün olabildiğince ziyaretçilerinin gelebilmesi için sosyal rehabilitasyon ortamlarında evlerine yakın cezaevlerinde tutulmalıdır.

Yine, bizim inancımıza göre, yaratılmışların en şereflisi insandır. Tek başına hayatını idame ettirmekten aciz halde bulunan yaşlı ve hasta hükümlüler siyasi görüş inancına bakılmadan, ancak örgütlerin tertip ve tuzakları da gözden kaçırılmadan bilimsel veriler doğrultusunda bunların infaz ertelemesi yapılmalı ve sağlığına kavuşturulmalıdır."

Kayyum atamalarının önüne geçmek için...

Yıldız, "kayyum" tartışmalarına ilişkin, "Yine her seçimden sonra adaylık konusunda 'Bu aday olmalıydı, olmamalıydı', 'Niçin aday yapıldı' tutuklamalar ya da son uygulamalarla kayyum atamalarının önüne geçmek için biz Seçim Kanunu'nu, Siyasi Partiler Kanunu'nu yeniden ele alıp soğukkanlılıkla, suçsuzluk karinesini unutmadan bu işi tartışmak zorundayız. Onun için de bu kanunlara ihtiyaç vardır" diye konuştu.

"Türkiye'mizin yepyeni, sivil, nitelikli, geniş katılımlı, milli ve manevi hayatımızın esaslarını kavramış, gerekçeleriyle de gerçekleri yakalamış bir anayasaya ihtiyaç var"

Yıldız, yeni ve sivil bir Anayasa'ya ihtiyaç olduğunu belirterek, "12 Eylül darbecileri tarafından parlamenter sisteme göre hazırlanan 82 Anayasası'nda hukuki ve siyasi gerekçelerle 19 defa ve toplam 184 önemli değişiklik yapılmış ve bütün sistematiği bozulmuştur, dili de bozulmuştur ayrıca. Milletvekilliğinde benim ikinci dönemim, milletvekili yemininde 11 defa 've' demek zorundayım bir paragrafın içerisinde; ve, ve, ve diye... Bazı arkadaşlarımız da ezberlemek istiyorlar, daha çok da yeni arkadaşlarımız, maalesef yemini yarıda bırakıp kağıttan okumak, metne bakmak zorunda kalıyorlar. Yani Türkiye'mizin yepyeni, sivil, nitelikli, geniş katılımlı, milli ve manevi hayatımızın esaslarını kavramış, gerekçeleriyle de gerçekleri yakalamış bir anayasaya ihtiyaç var" dedi.

Yıldız, MHP'nin 100 maddelik bir anayasa hazırladığını ve kamuoyuyla paylaştıklarını hatırlatarak, şöyle konuştu:

"Bunu kısaca hatırlatmak gerekirse, dört bölüm; başlangıç, genel esaslar, temel hak ve ödevler, cumhuriyetin temel organları ve son hükümler. Dört kısım 100 maddeden... Başlangıçlar, biliyorsunuz, Anayasa’ya dahildir ve ruhunu da yansıtır. Başlangıca 'Allah'ın lütfu, kardeşlik ruhu ve vatan sevgisiyle ağırlık bulmuş biz Türk milleti...' düsturuyla giriş yapılmıştır. Devletin şekli ve nitelikleri aynen korunarak 1'inci madde de alınmış, son fıkrasında 'Bu madde değiştirilemez, değiştirilmesi teklif dahi edilemez' denilmiştir.

Anayasa’nın ikinci kısmında temel hak ve ödevler en geniş şekilde güvenceye kavuşturulmuş, hakları düzenleyen tüm maddelerdeki sınırlama sebepleri kaldırılmıştır. Hürriyetin esas, sınırlamanın istisna olduğu yaklaşımı lafta değil, gerçek anlamıyla buluşturulmuştur. Şimdi, burada yine, arkadaşlarımızın belki çok dikkatini çekecek; başkanlık sisteminde başkan ve 2 yardımcısının seçilme şartı getirilmiş. Hükumet programının Meclise sunulması getirilirken Meclis Başkanı'na ihtilaflarda ara buluculuk görevi verilmiştir."