İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu, ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken ile görüşmesinin ardından kısa bir konuşma yaptı. Netanyahu, yaptığı açıklamada, Gazze’deki tüm rehineler serbest bırakılana kadar baskılara devam edeceklerini ve ateşkesin masada olmadığını söyledi. Netanyahu ayrıca, “Ordumuz tüm cephelerde tam güçle çalışıyor. Düşmanımız, İsrail devletini yok etmekte başarısız olacak ama biz Hamas'ı ortadan kaldıracağız. Başkan Biden ve Amerikan halkının sürekli desteğini takdir ediyorum” ifadelerini kullandı.

BLINKEN’DEN ‘ARA VERME’ ÇAĞRISI

Lübnan Hizbullahı’nın lideri Hasan Nasrallah, 7 Ekim’den bu yana ilk kez televizyona çıktı. Nasrallah’ın konuşmaya başladığı sırada, İsrail’in Lübnan’a yönelik bombardımanı başladı. Bu sabah İsrail'i ziyaret eden ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken ise "Bu çatışmada ikinci veya üçüncü cephenin açılmaması konusunda başından beri çok netiz" açıklamasında bulundu. İsrail'e seslenen Blinken "Sadece Gazze'de değil, Batı Şeria'da da sivillerin korunmasını talep ediyoruz" dedi. Blinken son olarak "Gazze'de statüko (Hamas yönetimi) devam edemez. Ancak İsrail'in de Gazze'nin sorumluluğunu ve kontrolünü üstlenemeyeceğini biliyoruz" diye konuştu.

NASRALLAH NE DEDİ?

Lübnan’ın başkenti Beyrut’ta cuma namazı sonrası konuşma yapan Nasrallah, Hizbullah’ın 8 Ekim’den bu yana İsrail ile savaşta olduğunu söyledi. Özellikle ABD’ye yüklenen Nasrallah, “Bunun bedelini ödeyecekler” ifadesini kullandı.

Nasrallah’ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

İsrail işgalcilerine karşı savaşta hayatını kaybeden tüm şehitlerimizi rahmetle anıyoruz. Gazze ve Batı Şeria halkının büyüklüğünü ve sebatını açıklayabilecek bir kelime yok. Hiçbir Amerikan veya İsrail baskısı irademizi kıramaz.

El Kassam Tugayları'nın 7 Ekim'de yaptığı operasyon, Filistin davasının dünyanın gündemine girmesi için gerekliydi. Aksa Tufanı, Direniş tarafından düzenlenen bağımsız bir harekattı. Operasyonun başarısı, gizliliğine bağlıydı. Bu da gayet anlaşılır ve mantıklıydı. Aksa Tufanı, tamamen Filistin Direnişi'nin yöneticilerinin kararıydı. Hiçbir şekilde bölgesel güçlerin etkisi olmadı. Aksa Tufanı, İsrail'in örümcek ağından bile zayıf olduğunu bizzat İsraillilere gösterdi. Düşman, ilk günden itibaren Amerika'dan yardım istedi, ki biz daha başlamadık.

İsrail, tüm dünyanın gözü önünde kilisleri, camileri, okulları, hastaneleri vuruyor. Şehitlerin çoğu sivil. Buna rağmen, 1 aydır tek bir askeri başarı elde edemediler. Kara harekatıyla birlikte Temmuz Savaşı'nda yaşananların aynısı yaşanmaya başladı. Gazze'de yaşanan soykırımdan Amerika doğrudan sorumludur. İsrail, uygulayıcı bir araçtır. Batı'nın ve uluslararası toplumun gerçekliğini görelim. Amerika 'Büyük Şeytan'dır. Hiroşima'da, Vietnam'da, Irak'ta, Afganistan'da ve Lübnan'daki katliamların sorumlusu Amerika'dır. Tüm bu katliamların hesabını vermelidir.

Bu savaş, diğerleri gibi değil. Bu savaş, ayırt edici bir savaştır. Bu savaştan sonrası, kesinlikle eskisi gibi olmayacaktır ve bu hepimize sorumluluğu üstlenmeyi gerektiriyor.

ABD üslerine saldıracağız, bedel ödeyecekler.

22 Arap ülkesi var, hiçbiri Gazze’den bir yaralıyı çıkaramıyor. Acizlik bu noktaya mı ulaştı? Asker, füze göndermiyorsunuz; peki Refah Sınır Kapısını açmaya da mı gücünüz yetmiyor?

Diyorlar ki, 'Seyyid savaşa gireceğini açıklayacak'. Oysa biz 8 Ekim'de zaten savaşa girdik.