Yapay zeka günlük hayatımızda daha aktif rol almaya başlarken, eğitim de bu dalgadan etkilenmeye başladı. Yabancı dil öğretmenleri, yapay zekayı günlük rutin işlerini daha kısa sürede tamamlayabilmek adına kullanırken, Almanca özel ders platformu Preply eğitimde yapay zeka uygulamaları konusunda detaylı bir araştırma yaptı. Araştırma sonuçlarına göre her 2 kişiden biri maliyet nedeniyle eğitimde yapay zekayı tercih ediyor.

Katılımcılar Yapay Zeka ve Geleneksel Metodların Beraber Kullanılmasını Tercih Ediyor

Preply’nin eğitimde yapay zeka uygulamaları araştırması, öğrencilerin %30'unun yapay zekanın insan öğretmenlerin yerini alacağını düşündüğünü gösteriyor. Ancak, %54’lük büyük bir kesim, dil öğreniminde yapay zeka ve insan etkileşiminin dengeli bir karışımda bir araya geldiği bir gelecek hayal ediyor. Özellikle Türkiye, İspanya ve İtalya gibi sıcak ve dost canlısı kültürler bu geleceğe daha fazla inanıyor. Araştırma, yapay zeka ve insan öğretmenlerin işbirliği ile en etkili eğitim modelinin oluşturabileceğini vurguluyor.

Resim2 

Yapay Zeka Eğitimde Fiyat Avantajı Sağlıyor

Yapay zeka ile öğrenme, birebir yüz yüze derslerden daha az maliyetli bulunuyor ve öğrencilerin %47'si bu görüşü paylaşıyor. Ancak, yapay zekanın dil öğrenme sürecine katkıları arasında en az dikkat çeken başlık, oyunlaştırılmış öğrenme deneyimleri. Katılımcılar, bu tür deneyimleri genellikle eğlence aracı olarak görüyor ve bu nedenle verim alınabileceğine inanmıyorlar.

Dil Öğrenmede İnsan Hala Kilit Faktör

Preply'nin yürüttüğü araştırma, yapay zekanın eğitimdeki rolünü incelerken, insan etkileşiminin önemini bir kez daha ortaya koyuyor. 32 binden fazla ana dilini konuşan öğretmeni, dünyanın dört bir yanından öğrenciyle buluşturan Preply, dil öğreniminde insan faktörünün kritik önemini vurguluyor. Yapay zeka gelişmeleri umut verici olsa da, yabancı dil öğrenimi sadece gramer ve kelime bilgisiyle sınırlı kalmayıp, kültürel aktarımları da içeren bir süreç gerektiriyor.

İnsan etkileşimi, motivasyonu tetikleyerek öğrenme sürecinin verimini artırıyor. Öğrenciler ve öğretmenler arasında kurulan güçlü bağlar, karşılıklı şakalaşmalar, anlayış ve dostluk duygusu, insanla öğrenmeyi daha değerli ve etkili kılıyor. Preply’nin bulguları, teknolojinin yanı sıra insani dokunuşun da eğitimde vazgeçilmez olduğunu gösteriyor.

Sonuç olarak, Preply'nin araştırması, yapay zeka ve insan öğretmenlerin dengeli bir şekilde bir araya geldiği bir eğitim modelinin en etkili çözüm olduğunu gösteriyor. Yapay zeka teknolojileri dil öğrenimini desteklese de, insan etkileşimi ve rehberliği öğrencilerin motivasyonunu ve başarısını artırmada vazgeçilmez bir rol oynuyor. Bu denge, gelecekteki eğitim modellerinin temelini oluşturacak.