Haber: Ümit İşbakan

Ordu Çevre Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Haluk Türkmen, dava açılmasının nedeninin iskele ayaklarının güçlendirilmeden, yenilenmeden yapılmak istenmesinden dolayı olduğunu belirterek, “Açtığımız dava iskelenin büyütülmesini istemememizden dolayı değil. Proje tanıtım toplantısında, Ankara’da İnceleme Denetleme Kurulu’nda (İDK) da vurguladığımız gibi iskelenin büyütülmesini onaylıyoruz. Ancak yapılan büyütme 1957 yılında yapılan iskelenin ayakları değiştirilmeden yapılmasına karşıyız. Dava açmamızı “İskelenin büyütülmesine karşılar” diye anlatılmasının önüne geçmek zorundayız.” dedi.

 Yarın olacaklardan kimler sorumlu olacak?

 Zamanında alınmayan önlemler nedeniyle canımız çok acıdı. Olmaması gereken yıkımlar, felaketler yaşandı. İnsanlarımız öldü, diyen ORÇEV Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Haluk Türkmen, “Yıllardır önlem alınmadığı için felaketler yaşıyoruz. En son Kartalkaya yangını da önlemlerin alınmamasından kaynaklı oldu. Yarın büyük gemilerin yanaşması sırasında, fırtınada çürüyen- ömrünü tamamlayan ayaklar nedeniyle iskele yıkıldığında yaşanacak maddi kayıplar yanında ölen insanlarımızın hesabını verebilecekler mi? Bizler bugünden uyarımızı yapıyoruz ve felaketi önlemek için Ordu İdare Mahkemesi’ne projenin iptali için davamızı açtık. Bu derneğimizin sorumluluğu.” dedi.

 Hiçbir uyarımızı dikkate almıyorlar

 “Ordu Büyükşehir Belediyesi yönetiminin “Ben yaptım, oldu!” anlayışıyla uyarıları dikkate almadığını belirten Avukat Haluk Türkmen, “OBB yalnızca bu projede değil, tüm projelerinde halktan, bilim insanlarından görüş almıyor. Uyarıyoruz, dikkate almıyorlar. Mahkemeye dava açmak zorunda kalıyoruz. Açtığımız davaları da kazanıyoruz.” diyen Türkmen, iskele için açtıklarının gerekçeleri hakkında da şunları söyledi: “Açtığımız dava, Ordu İli Altınordu İlçesi Taşbaşı Mahallesi sınırları içerisinde Ordu Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılması planlanan Feribot ve Yolcu Gemisi İskelesi projesi ile ilgili olarak Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından verilen “Çevresel Etki Değerlendirilmesi olumludur” kararının iptaline ilişkindir.

İskeleye, yapımına karşı olmadığımızı defalarca yinelediğimizi belirterek, yalnızca mevcut iskelenin eski ayaklarının değiştirilmeden ya da güçlendirilmeden kullanılmasının sakıncalarını sürekli dile getirdik. Ancak bu ısrarlı uyarılarımız, görüyoruz ki nihai aşamada dikkate alınmamıştır.  Anılan mahalde 1957 yılında yapılmış ve 68 yıldır hizmet veren 268 metre uzunluğundaki iskelenin geliştirilerek yani 140 metre daha mevcut yönde uzatılarak feribot ve yolcu gemilerinin daha rahat yanaşabilmeleri ve daha uygun koşullarda faydalanılabilmesi için bir proje geliştirilmiştir.

 Proje Tanıtım Dosyasına yansıtılan şeklinde 268 metrelik eski iskelenin deniz içindeki ayakları hariç, bu ayaklar üzerindeki üst zemin kaldırılacak, ilave edilen 140 metrelik bölüm çelik ayaklar ile üzerine yapılacak kalıplar eski ayakları da kapsayacak biçimde kalıplara beton zemin dökülerek iskelenin yapımı gerçekleştirilecektir.

1957 yılından bu yana, 68 yıldır hizmet veren ve 25 yıl kadar önce yıpranma sonrası işlevsiz hale gelen iki adet ayağının değiştirilmek zorunda kalındığı eski iskele ayaklarının, yeni projede kullanılamayacağı, yıpranmışlığının bir 50 sene daha (yeni projeye 50 yıl ömür biçiliyor) bu yükü taşımasına yetmeyeceği gerekçesi ile ileride mal ve olası can kaybına uğranılmaması için, eski ayakların da değiştirilmesi ya da teknik olarak mümkün ise güçlendirilmesi yolunda proje değişikliğini önerdik.

Ancak OBB ve talebi değerlendiren davalı Bakanlık bu uyarılarımızı görmezden, duymazdan geldi ve ÇED Olumlu kararı verildi. Bu nedenle dava açmak zorunda bırakıldık.” dedi.