Haber: Ümit İşbakan

Basın açıklamasında, failin daha önce çocuğa istismar da dahil olmak üzere birçok suça karıştığı ve serbest dolaşmasına izin verildiği belirtildi. Ordu Kadın Platformu Dönem Sözcüsü Nilgün Yılmaz, faillerin adalet önünde gerekli cezaları almadığını ve bu durumun suç işleme cesaretini artırdığını vurguladı.

Basın açıklamasının tam metni şöyle:

Bugün, 27 yaşındaki bir kadın polis memuru, suç geçmişi olan ve serbest dolaşmasına izin verilen bir fail tarafından katledilmiştir. Bu trajik olay, ülkemizde kadınların ve kolluk kuvvetlerinin dahi güvende olmadığını bir kez daha ortaya koymuştur. Daha önce çocuğa istismar da dahil birçok suçtan kaydı bulunan bu caninin, suç işlemeye devam etme ve bir kolluk görevlisini öldürecek cesareti bulmasının ardında yatan gerçek, iktidarın cezasızlık politikasıdır.

Failin polisler tarafından poşet geçirilip hayvan toplama aracına konularak çekilen görüntüleri, adalete hizmet etmeyen, aksine sorunun kökenine inilmediğini gösteren bir mizansenden ibarettir. Oysa emniyetin bu gibi açıklamalar yerine, yetersiz kalan yasaları ve cezasızlık politikalarını sorgulaması gerekmektedir. Görüntüler, suçlunun cezalandırılmasından ziyade geçici bir "şov" etkisi yaratmakta; asıl çözüm, ceza yasalarının güçlendirilmesinden ve suçluların adalet önünde en ağır şekilde hesap vermesinden geçmektedir.

Çocuğa istismar gibi ağır suçlar işleyen bir kişinin elini kolunu sallayarak gezmesi ve nihayetinde bir kolluk kuvvetinin canını alması, bu ülkedeki adalet sisteminin çürümüşlüğünü gözler önüne sermektedir. Cezasızlık, suçluyu cesaretlendirirken, kadınları ve savunmasız bireyleri hedef haline getirmektedir. Bu ülkede yaşanan bu tür cinayetler yalnızca bireysel şiddet değil, aynı zamanda politik bir mesele haline gelmiştir. Çünkü suçluları serbest bırakan, onlara cesaret veren ve yasaların uygulanmasını engelleyen bir düzen, iktidarın sorumluluğundadır.

Bir kez daha altını çizmek istiyoruz ki, bu acı olay, yalnızca bir kadının ya da bir polis memurunun kaybı değildir. Bu, toplumun güvenliğine yönelik bir tehdittir ve bu tehdit, iktidarın suçluları koruyan politikalarıyla derinleşmektedir. Kadın cinayetlerinin ve benzeri suçların önüne geçilmesi için adaletin tavizsiz ve gerçek anlamda uygulanması gerekmektedir. Aksi takdirde, bu tarz cinayetler devam edecek, toplumda güvensizlik büyüyecektir.

"Cezasızlık, suçluyu cesaretlendirir; adalet sustukça, hayatlar kaybolur!"

Bu ülkenin adalete ve gerçek bir güvenlik politikasıyla suçun kökünden kazınmasına ihtiyacı vardır. Cinayetler, sadece bir kişinin değil, bir sistemin sorunudur.