Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Antalya Şube Eş Başkanı Şükran İçöz orman yangınlarının insan sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerine dair açıklamalarda bulundu.
Son günlerde ilimiz Antalya’da ve Türkiye’nin dört bir yanında bir çok orman yangını çıktı. Çıkan orman yangınlarını endişeyle takip ediyoruz diyen Şükran İçöz “Maalesef bu yangınların büyük kısmı alınmayan tedbirler nedeniyle çıkmaktadır. Onbinlerce canlının yaşamına mal olan, doğayı tüm canlılar için yaşanmaz kılan bu olayların sebepleri araştırılmalıdır. Ekolojik yıkımı önleyecek adımların bir an önce atılması çağrımızı yineliyoruz.
Ülkenin dört bir yanında görülen orman yangınları ve anız yangınlarına karşı, rant amaçlı kasıtlı çıkarılan ya da uygun olmayan enerji nakil hatları sebebiyle çıkan yangınlara karşı; halkımızı doğayı ve tüm canlıları korumaya davet ediyoruz” dedi.
Orman yangınları ayrıca bir halk sağlığı sorunu olduğunu da unutmayalım diyen Şükran İçöz açıklamasının devamında şunları belirtti; “Orman yangınlarından çıkan duman soluduğumuz havayı kirletmektedir. Bu kirli havayı solumak insan sağlığını olumsuz yönde etkilemektedir.
Duman, ahşap ve diğer organik maddeler yandığında oluşan gazların ve ince partiküllü maddelerin karışımından oluşur. Dumandan kaynaklanan en büyük sağlık tehdidi ince parçacıklardır. Bazı mikroskobik parçacıklar akciğerlere derinlemesine nüfuz edebilir. Ve bunlar gözlerde yanmadan, burun akıntısından, ağır ve kalıcı kalp ve akciğer hastalıklarına kadar çeşitli sağlık sorunlarına neden olabilir. Parçacık kirliliğine maruz kalma, kanser ve erken ölümle de bağlantılıdır.
Orman yangınından kaynaklanan duman, içinde bulunan ve kimi zaman gözle görülemeyen ve kanserojen olan parçacık maddeler nedeniyle sağlık tehdidi oluşturan bir karışımdır. Kısa süreli partikül madde maruziyetinin, göz ve solunum yolu tahrişinden başlayıp akciğer fonksiyonunda azalma, akciğer iltihabı (zatürre), bronşit, astım ve diğer akciğer hastalıklarının alevlenmesi gibi daha ciddi sağlık sorunlarına yol açtığını, kalp yetmezliği gibi çeşitli kalp damar hastalıklarını ağırlaştırdığını, hatta erken ölümlere neden olduğunu gösteren fazlasıyla kanıt mevcuttur.”
